Berlin’in Koronavirüs sınavı

Berlin’in Koronavirüs sınavı

ABONE OL
03:22 - 13/04/2020 03:22
Berlin’in Koronavirüs sınavı
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Nisan ayının ikinci haftasında bir pazar günü yeniden Berlin sokaklarına objektifimi doğrulttum.

Havanın çok güzel, güneşli bir gün olmasına karşın hiç alışılmadık bir biçimde Berlin sokakları ve parkları boştu. Normalde Berlinliler böylesine güneşli havaları affetmez! Gün boyunca parklar, sokaklar, barlar, kafeler dolup taşardı.

Oysa, şimdi Koronavirüs’ün dayattığı karantina günleri nedeniyle Berlin toplumsal yaşamı allak bullak oldu. Bu zor durumdan sıradan Berlinlilerin yanı sıra esasen küçük ve orta boylu işletmeler oldu. Hizmet sektöründe etkinlik gösteren restoran, kafe, bar gibi işletmeler bu günlerde yaşamsal zorluklarla karşı karşıya.

Berlin Eyalet yönetiminin aldığı finansal önemlerin de bu küçük ve orta boylu işletmelerin ekonomik sorunlarını gidermeye yetmediği tespit edildi. Devlet tarafından yapılan yardımların kira giderlerini bile karşılamadığı görülüyor.

Bu bağlamda, bu kriz günlerinde, asıl sorunun esnafların ve Berlinlilerin kira sorunu olduğunun altının çizilmesi gerek. Ancak, Federal ve Eyalet hükümetlerinin günlerdir açıkladığı yardım paketlerine karşın, kira sorunu halihazırdaki ekonomik yardım paketlerinde hiçbir biçimde yer almamakta.

Bu bakımdan, eskiden olduğu gibi, oldukça zor zamanlardan geçtiğimiz bu günlerde kira geliri olan mülkiyet sahibi tekel şirketlerin bir tür lobi faaliyetlerini hâlâ etkin bir biçimde sürdürdüğü, Koronavirüs dolayısıyla yaşanan kira ödeyememe durumlarında faturayı kiracılara kesme çabaları görülmekte.

Öte yandan, kira mülkiyeti olan tekellerin yaşadığımız küresel krizde gelir ve kârlarından kesinlikle geri adım atmama kararlılıkları ve alışkanlıkları açıkça görülmekte.

Öyleyse, bu krizden öğrenmemiz gereken nedir? Bir kere, var olan kaynakların geniş halk kitlelerine dağıtılması gerektiği açıktır. Bu kaynakların; öncelikle sağlık, eğitim, barınma ve beslenme olarak insanlara geri dönmesi ve ulaştırılması gerekmekte. Zaten vergi olarak bu finansal kaynağı yurttaşlar finanse etmiştir. Peki, bu kötü zamanda, bu kaynaklar sonuna kadar yurttaşlar için kullanılmayacaksa ne zaman kullanılacak?  İkinci olarak, pek çok insanın sömürü koşullarında çalışmasından kaynaklanan ve finansal sistemin işleyişi dolayısıyla oluşan kaynağın dünyadaki üç-beş aile şirketinin elinde bulunması her şekilde sorgulamalıdır.

 

ha-ber.com / Mustafa Temel / Berlin

Inal

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.