BARIŞ İÇİN GÜÇLÜ BİR ÇIKIŞ DAHA

ABONE OL
13:59 - 06/04/2023 13:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Almanya geleneksel paskalya barış yürüyüşlerine hazırlanırken çok sayıda sosyal demokrat politikacı ve sendika liderinin imzalarıyla yayımlanan yeni bir bildiriyle Başbakan Scholz, Çin, Brezilya, Hindistan ve Endonezya’yla birlikte ateşkes için girişimlerde bulunmaya çağrıldı. Barış örgütlerinin paskalya bildirisi de aynı şekilde hükümetin barış görüşmeleri çaba göstermesi isteniyor.

Almanya, Ukrayna’ya Rusya’nın işgal güçlerine karşı kullanılmak üzere milyonlarca euro değerinde silah ve silah sistemleri göndermeye devam ederken, ülkedeki barış güçleri de “acil ateşkes” ve “diplomasiyle çözüm” çağrılarını sürdürüyorlar.

Hükümetin büyük ortağı SPD (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) ile çok sayıda büyük işçi sendikasının eski ve aktif yöneticileri, bilim ve sanat dünyasından tanınmış isimler, yayımlanan yeni bir barış bildirisiyle Başbakan Scholz’u, Ukrayna’daki savaşın daha da yayılmasını önlemek için Fransa, Brezilya, Çin ve Endonezya’yla birlikte inisiyatif üstlenmeye çağırdılar.

Barış güçlerinin her yıl ülke çapında gerçekleştirdikleri geleneksel paskalya barış yürüyüşleri öncesinde yayımlanan bildiri, tabii ki Ukrayna’nın ve Almanya’daki müttefiklerinin ağır eleştirileri ve hakaretleriyle karşılandı. Ancak SPD’nin üst düzey yöneticilerinden Federal Meclis Grup Bakanı Rolf Mützenich, Alman sosyal demokrasisinin tarihi liderlerinden Başbakan Willy Brandt’ın soğuk savaş dönemindeki “Doğu’ya açılım politikası”na (Ostpolitik) vurgu yapılan bildiriye, “Doğru zamanında yayımlandı” diyerek destek verdi. Bu çıkış Ukrayna’ya verilen ağır silah desteğine rağmen, iktidar partisi içinde tartışmanın sürdüğünü gösteriyor.

BARIŞI GERÇEKLEŞTİRİN

Aralarında Willy Brandt’ın büyük oğlu, tanınmış tarihçi Prof. Dr. Peter Brandt ve Alman Sendikalar Birliği’nin (DGB) eski Genel Başkanı Reiner Hoffmann’ın da yer aldığı girişimciler tarafından imzaya açılan “Barışı Gerçekleştirin! Derhal Ateşkes ve Ortak Güvenlik!” başlıklı bildiri, sadece ana akım medyaya ve merkez sağ ana muhalefete değil, hükümet ortağı Yeşiller ve liberallere de güçlü bir itiraz. Barış için bir araya gelen bu aydınlar, bir ateşkesin ve onu takip edecek barışın ancak Rusya’nın yenilgisi ya da 2014’teki sınırlara çekilmesi halinde sonlandırılması gerektiği propagandası ve algısına karşı çıkıyorlar. “Dünyanın barış ihtiyacı var” diyorlar ve “Avrupa bir nükleer savaş gölgesi altında” olduğuna işaret ediyorlar. Bildiriyi imzalarıyla destekleyenler arasında SPD’nin geçtiğimiz yıl görevi bırakan Eş genel Başkanı Nobert-Walter Borjans, eski Federal Meclis Başkanı Wolfgang Thierse, eski Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen, eski bakanlar, müsteşarlar, diplomatlar, aktif ve emekliye ayrılmış sendika liderleri, saygınlıkları ve tarafsızlıkları tartışılamayacak aydınlar, bilim insanları, sanatçılar da yer alıyor. Dünyanın en büyük sendikalarından IG – Metall’in (Sanayi İşçileri Sendikası) yaşayan dört eski genel başkanı da bunlar arasında.

PASKALYA YÜRÜYÜŞÜNE ÇAĞRI

Bu arada önümüzdeki hafta 6-10 Nisan tarihleri arasında 100’ün üstünde kent ve kasabada gerçekleştirilecek paskalya yürüyüşlerine yönelik ortak çağrı da yayımlandı. 70’e yakın örgütün ve 1400’e yakın barış aktivistinin imzasıyla yayınlanan “Barış İçin Çaba Gösterilmelidir!” başlıklı çağrıda da Alman hükümetine bir an önce savaşın sonlandırabilecek barış girişimlerine başlama çağrısı yapılıyor. Bu bildiri, diğerinden farklı olarak sadece Ukrayna’daki değil, Afganistan, Irak, Etiyopya, Yemen, Mali, Myanmar ve Suriye gibi ülkelerdeki savaş ve iç savaş benzeri çatışmalardan zarar gören insanlarla dayanışma vurgusu da içeriyor.

Sol Partili Milletvekili Sahra Wagenknecht ve feminist hareketin öncülerinden Gazeteci-Yazar Alice Schwarzer’in girişimiyle imzaya açılan ve şimdiye kadar 770 bin kişinin imzasıyla, Berlin’de gerçekleştirilen mitingde de 50 bin kişinin bizzat katılarak destek verdiği “Barış Manifesto”ndan kısa bir süre yayınlanan bu iki bildiri, tüm karşı propogandalara ve saldırılara karşı Almanya’daki barış güçlerinin kararlılığını gösteriyor.

BAŞÖĞRETMEN SAVAŞ

Bu çağrılara karşı çıkanlar ise barışçıları Ukrayna’nın karşı karşıya olduğu haksızlığı, Rusya’nın saldırganlığını görmezden gelmekle ya da “korkaklık”la suçluyor, tabii bu arada “kronik Rusya yanlısı” ya da “Putin’in destekçisi” olarak suçlananlar da var. En hafif eleştiri, barışçıların gerçekleri görmekten aciz naif insanlar olarak değerlendiriyor. Suçlamalar ve eleştiriler, saldırıya uğrayanın sadece Ukrayna değil, demokratik değerlerin egemen olduğu tüm dünya olduğu, Rusya’nın başarılı olması halinde fiili saldırılarını batısındaki diğer ülkelere, tabii ki Almanya’ya da karşı sürdüreceği, yani Ukrayna’ya gönderilen silahların aslında “Almanya’nın ve demokratik dünyanın savunması” için kullanıldığı algısıyla besleniyor.

Savaş başladığında Alman hükümeti Rusya’yı saldırgan olarak kınamış ve Ukrayna’ya maddi-manevi destek vermeye başlamıştı. Ancak silah gönderilmesine karşı çıkılıyordu. İlk günlerde yapılan açıklamalarda Alman silahlarının yıllar sonra yine aynı bölgede Rusya’nın taraf olduğu bir savaşta kullanılmasının söz konusu olamayacağı vurgulanıyordu. Ancak kısa zamanda bu durum değişti. Bir yıl içinde leopar (Leopard), çita (Gephard) ve sansar (Marder) gibi çeviklikleri ve saldırganlıklarıyla bilinen vahşi hayvanların isimlerini taşıyan Alman tankları artık Ukrayna’nın hizmetinde.

Çatışmanın arkasında yatan “NATO’nun tüm anlaşmaları ve verilen sözleri çiğneyerek genişlemesi, Rusya’ya komşu ülkeleri ağır silahlarla teçhiz etmesi” gibi olguları tartıştırmayan Ukrayna yanlısı retorik giderek daha da yaygınlaşıyor. Ancak insanlık tarihinin kaydettiği iki büyük dünya savaşının birinci derecede sorumlusu olarak bilinen, sonunda bu savaşları kaybederek kendisi de ağır yıkımlara sahne olan Almanya’da, bütün bu felaketlerden ders çıkaran aydınlar halen direniyor. Savaşın daha önemlisi savaştan sonra yaşanan yıkımların öğreticiliği, uyarıları, giderek gücünü kaybetse de halen canlı. Sosyolog Prof. Dr. Karl Otto Hondrich 20 yıl önce savaşların neden oldukları yıkımlar nedeniyle, özellikle kaybeden ülkeler açısından, her zaman barışı aramak için bir “başöğretmen” olduğuna işaret etmişti. Almanya’yı her geçen gün biraz daha içine çekme potansiyeli taşıyan bu savaşın durdurulması için çabalayanların büyük kısmı işte bu “başöğretmen savaş”ın öğrencileri.

Rusya’nın uluslararası hukuku çiğnediğini görüyor, “saldırgan” olarak kınıyorlar, ama “en kötü barış, savaştan iyidir!” diyerek, her şeye rağmen taraflar arasındaki uzlaşma yoluyla bir anlaşma için çaba gösterilmesini istiyorlar. İnsanlığın yeni bir dünya savaşı tehdidiyle karşı karşıya olduğunu hatırlatıyorlar.

***

Barışı Gerçekleştirin! / Derhal Ateşkes ve Ortak Güvenlik!

Rusya’nın Ukrayna’daki saldırgan savaşı bir yılı aşkın süredir devam ediyor. Savaşın her geçen günü, bundan etkilenen insanlar için daha fazla acı ve yıkım, daha fazla ölü ve yaralı anlamına geliyor. Her geçen gün savaşın yaygınlaşması tehdidi büyüyor. Avrupa bir nükleer savaşın gölgesi altında. Ancak dünya yeni bir büyük savaşa sürüklenmemeli. Dünyanın barışa ihtiyacı var. En önemli şey, acil bir ateşkes için her şeyi yapmak, Rusya’nın saldırgan savaşını durdurmak ve müzakere yolunu bulmaktır.

Savaş, sonunda sadece kaybedenlerin olacağı kanlı bir siper savaşına dönüştü. Vatandaşlarımızın büyük bir bölümü sonu olmayan bu şiddet sarmalının durdurulmasını istiyor. Askeri mantığın hakimiyeti yerine diplomasi ve barış diline ihtiyacımız var.

 

Almanya’nın birliğini ve Avrupa’daki bölünmüşlüğün aşılmasını borçlu olduğumuz barış ve yumuşama politikasını halen geçerli. Geçmişte bu politikanın hedeflerini savunduk ve bugün de savunmaya devam ediyoruz. Willy Brandt’ın deyişiyle: “Yine yanlış bir yatağı kazmaya çalışırsa akıntıya karşı durmalısın.”

Birleşmiş Milletler, ortak güvenlik kavramı ile barışçıl bir dünyanın yolunu göstermiştir. Bunun kökleri Almanya’nın barış ve yumuşama politikasındadır. Bu ruhla, Helsinki Nihai Senedi ve Yeni Bir Avrupa için Paris Şartı gerçekleşti. Buna bağlıyız. Barış ancak uluslararası hukuk temelinde ve ancak Rusya ile yapılabilir.

Dünyamız mütekabiliyete bağlı, çağımızın büyük zorluklarını aşmanın tek yolu bu. Belirleyici olan savaşın tırmanmasını durdurmak. Federal Şansölye’yi, Fransa’yla birlikte, özellikle Brezilya, Çin, Hindistan ve Endonezya’yı arabuluculuk yapmaya ikna etmek çaba göstermeye çağırıyoruz. Bu, ölümleri durdurmak ve barış olasılıklarını ortaya çıkarmak için gerekli bir adım olacaktır. Ancak o zaman Avrupa’da ortak bir güvenlik düzeninin yolu açılabilir. Kaynak: https://www.birgun.net/

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.