0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ABD, iklim değişikliğiyle mücadele stratejisinin bir parçası olarak, petrol ve doğalgaz işletmelerinden kaynaklanan metan gazı emisyonlarını azaltmak amacıyla oluşturduğu yeni planı açıkladı. Plan, hem çevre örgütlerinden hem de enerji sektöründen ihtiyatlı destek gördü.

Açıklama, İskoçya’nın Glasgow kentinde devam eden Birleşmiş Milletler İklim Konferansı COP26’ya denk getirildi. Dünyada en çok sera gazı emisyonundan sorumlu ikinci ülke olan ABD, COP26 çerçevesinde, emisyonları ülke içinde azaltmak için somut adımlar attığını kanıtlayarak küresel arena da da iklim değişikliğiyle mücadelede dünya lideri konumunu elde etmeyi amaçlıyor.

2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını yarı yarıya azaltmayı hedefleyen Başkan Joe Biden, iklim yasasını derin partizan hatlarla bölünmüş olan ABD Kongresi’nden geçirmekte zorlanıyor. Bu durum, federal dairelerin güttüğü politikaların daha çok önem kazanması anlamına geliyor.

Metan gazı, karbondioksitten sonra iklim değişikliğinin en büyük ikinci nedeni. Isıyı hapsetme potansiyeli karbondioksite kıyasla daha yüksek olan metan gazı, buna karşın daha hızlı parçalanıyor. Bu özellik, metan emisyonlarının azaltılmasının iklim değişikliğiyle mücadeleye kısa zamanda olumlu katkı sağlaması anlamına geliyor.

ABD’nin ülke içinde metan emisyonlarını azaltma planının temelini, Çevre Koruma Dairesi’nin (EPA) petrol ve doğalgaz işletmelerine ilk kez metan sızıntılarını aktif olarak tespit etme ve onarma zorunluluğu getiren önerisi oluşturuyor. Petrol ve doğalgaz işletmelerindeki sızıntılar, metan emisyonlarının üçte birini oluşturuyor.

Reuters haber ajansına konuşan EPA Başkanı Micheal Regan, planın zamanlamasının kritik olduğunu söyledi ve “Dünya liderleri Glasgow’da biraraya geldi ve gerçek liderlik için ABD’ye bakıyorlar. Bu son derece cesur, girişken ve kapsamlı bir öneri” dedi.

Biden yönetiminin planı, petrol ve doğalgaz şirketlerinin en büyük kuyularının bulunduğu sahaların 300 binini her üç ayda bir izlemesini ve depo, kompresör ve pnömatik pompa gibi ekipmanların yenilenmesini zorunlu tutuyor, ham petrolün yan ürünü olarak üretilen metan gazının atmosfere salınmasını yasaklıyor.

2023 yılında yürürlüğe girmesi beklenen yeni kurallar, petrol ve doğalgaz işletmelerinden kaynaklanan metan emisyonunun 2035 yılına kadar 2005’teki seviyenin yüzde 74 altına indirilmesini hedefliyor. Bu metan emisyonu miktarı, 2019 yılında ABD’de tüm binek otomobil ve uçakların meydana getirdiği emisyona eşit.

ABD, daha önce, mevcut kaynakların yol açtığı metan emisyonlarını kontrol altına almak için herhangi bir girişimde bulunmamıştı. Ancak eski Başkan Barack Obama’nın yönetimi, 2016 yılında yeni petrol ve doğalgaz altyapılarından kaynaklanan metan emisyonlarının kontrol altına alınması için bir plan açıklamıştı.

EPA’nın getirdiği yeni önerilerden daha zayıf olan Obama dönemi düzenlemeleri, Obama’nın halefi Donald Trump tarafından iptal edilmişti. Ancak bu kurallar, 2021 yılı başında Kongre tarafından yeniden tesis edildi.

EPA’in analizlerine göre metan emisyonlarını önlemeye ilişkin yeni kurallara uymanın maliyeti, son derece düşük olacak. Ancak petrol sektörünü temsil eden American Exploration & Production Council adlı kuruluş, “yeni kurallara uyum sağlamanın ciddi yeni maliyetleri de beraberinde getireceğini” kaydetti.

Amerikan petrol ve doğalgaz sektörünü temsil eden bir başka kuruluş olan American Petroleum Institute da önerileri değerlendirdiğini kaydetti ve “yeni ve mevcut kaynaklardan çıkan metanın doğrudan gözlem altına alınmasını destekliyoruz ve metan emisyonlarını azaltmada elde ettiğimiz kazanımları arttırma taahhüdünde bulunuyoruz” dedi.

Temiz enerji sektörüne yatırım yapan ve yeşil enerji alanında öncü olma arayışı içinde olan petrol üreticisi BP Plc, EPA’in önerilerini memnunlukla karşıladığını kaydetti.

Merkezi Washington’da bulunan çevreci örgüt Earthworks de önerileri olumlu bir adım olarak niteledi. Ancak örgüt yetkilisi Lauran Pagel, “Hiçbir kuyu, sağduyulu çevreci standartlardan muaf tutulmamalıdır, tüm kuyuların kirliliğe neden olduğunu biliyoruz” şeklinde konuştu.

Amerikan Akciğer Birliği de önerilerin iyi bir başlangıç noktası oluşturduğunu, ancak EPA’in ”daha güçlü sınırlar koyması ve bunları gecikmeden yasa haline getirmedi gerektiğini” belirtti.

Petrol ve doğalgaz kuyularının denetlenmesi

EPA’nın önerisine göre petrol ve doğalgaz kuyularının denetiminin sadece yılda 3 ton ya da daha fazla metan sızdıran kuyularla sınırlı olması, tartışma yaratan bir mesele.

EPA, 3 tonluk eşiğin, sızıntıların yüzde 86’sından fazlasının önlenmesi anlamına geleceğini kaydediyor.

Daha küçük sahalar için daha az denetim öngörülüyor.

Petrol ve doğalgaz sektöründen gruplar, küçük kuyuların denetimden muaf tutulması için denetimin ve onarımın yüksek maliyetini gerekçe göstererek EPA’e baskı yapıyordu.

Çevreci örgütlerse tüm kuyuların denetim altına alınmasını ve ham petrol sondajının bir yan ürünü olan topraktan sızan metanın yakılmasına kısıtlama getirilmesini talep ediyor.

EPA, artık kullanımda olmayan petrol ve doğalgaz kuyularının, topraktan sızan metanın yakılmasının ve tanker yüklemesi sırasında sızan metanın kontrol edilmesi için önümüzdeki yıl ilave önerilerde bulunacağını kaydetti.

Biden yönetiminin metan emisyonlarını kontrol altına alma planı aynı zamanda çöplükler, tarım alanları ve terkedilmiş petrol ve doğalgaz kuyularıyla eski kömür madenleri gibi başka kaynakların yol açtığı sızıntıları engellemek için Tarım ve İçişleri bakanlıklarının da gönüllü olarak önlemler almalarını öngörüyor.

VOA tarafından geçilen ABD’den Metan Emisyonuyla Mücadele Planı  haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. ABD’den Metan Emisyonuyla Mücadele Planı  haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan ABD’den Metan Emisyonuyla Mücadele Planı  haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.