0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

NETU ve TGB GÖRÜCÜYE ÇIKTI

Geçtiğimiz ayda Berlin oldukça hareketliydi.  Avrupa Türk İş Adamları Derneği (NETU), üyeleriyle kahvaltıda buluştular. Türk Cemaati (TGB) de delegeleriyle birlikte seçime gitti ve başkanlarını değiştirdi. Önce NETU…

NETU kuruluşunun birinci yılını doldurmuş. Daha dün gibiydi, Veli Karakaya ve arkadaşlarının, Müstakil İş Adamları Derneği (MÜSİAD) ile yollarını ayırmaları. Vesayetle yaşamak sıkıntılıdır, bir türlü kendiniz olamazsınız. Diken üstündesinizdir. Aldığınız kararların arkasında duramazsınız. Dolayısıyla karar almakta zorlanırsınız. 
Karakaya ve ekibi de muhtemelen aldıkları kararların arkasında durmak istediler, belli ki duramadılar. Ve bir gün “Biz vesayet istemezük!” diyerek MÜSİAD ile yollarını ayırıverdiler. 

Bir yıl sonra  üyeleriyle kahvaltıda bir araya geldiler. Salon doluydu. Misafirler saygı ile kapıda karşılandı. Yüzler gülüyordu. 

Olması gereken olmuş. Amanya’da yaşayıp da Türkiye’den nemelanmak için organize olmak akıllıca değildi zaten. Nerede yaşanıyorsa hizmetleri orada kalıcı kılmak lazımdır. Orada kurumlaşmak gerekir. Almanya’da yaşayıp, Almanya’da iş sahibi olup, çocukları Almanya’da okula gönderip de; Almanya’nın dışında hizmet vermek için organize olmuş derneklere üye olup onları desteklemek  akıllıca değildir.  Bir süre sonra arkaya dönüp bakıldığında, geride sizin olan, sizden olan bir şeyin  kalmamış olduğu görülecektir. Sonra da sermayesini kaybetmiş müflis tüccar olarak başlanacak başlar taştan taşa vurulmaya, dövünmeye. 

Karakaya ve ekibi girdikleri sokağın çıkmaz sokak olduğunu çabuk fark etmişler ve geriye dönmüşler. Sevgili NETU üyeleri sizleri bütün sammiyetimle kutluyorum. Berlin hazır vaziyette sizi bekliyor. Bütün zenginliğiyle ve cömertliğiyle sizi bekliyor. Siz Berlin’e yaklaştıkça Berlin kucağını hatta kalbini sizlere açacaktır. Yeter ki samimi olun, size açılan kalbe bıçağınızı saplamayın. İnanın, yaptığınız hizmetler çok kısa zamanda geriye dönecektir, hizmetler geriye dönmeye başlayınca da mutluluktan mutluluğa koşacaksınız. Sizin çocuklarınız yol açmak için oyalanmayacaklar, onlar, sizin açtığınız yollardan koşar adımlarla geleceğe doğru ilerleyeceklerdir. Berlin bakir bir şehir. Yapılacak çok iş var hem de çok… Haydi yolunuz açık olsun. 

TGB 
Türk Cemaati neredeyse Berlin’de yaşayan Türklerle aynı yaşta. Alman kamuoyunda ve resmi makamlar nezdinde hatırı sayılır bir dernek. Türkiye de itibar ediyor TGB’ ye. Ancak kuruluşundan bugüne kadar Türk Cemaati’nin başına  misyonuyla mütenasip bir başkan neredeyse gelmemiş. 

Türk Cemaati deyince içini doldurmak gerekiyor. Cemaat topluluk demektir. Fakat bu topluluk  sıradan bir topluluk değildir: Değerleri vardır, gelenekleri vardır. Çeşitli renklerden oluşur. Ancak bu renkler uyumludur, aralarında uyumsuz renk bulunmaz. Bu çeşitliliğe saygı gösterenler, topluluğu kavga etmeden, ötekileştirmeden  güçlü kılabilirler. Maalesef bugüne kadar TGB ‘nin başına gelen başkanlar siyah ve beyaz renkten başka renk tanımamışlar. Her gelen başkan kendi ideolojisine TGB’yi mahkum etmiş. 

Geçtiğimiz günlerde TGB yeni başkanını seçmiş. Sıkıntılı bir seçim olmuş. Anlatılanlara göre, üye olmayan dernekler üye gibi gösterilmiş, delegelerin kapalı oy teklifine itibar edilmemiş v.b. ayak oyunları yapılmış. Sonuçta TGB’ye açık arayla bir başkan seçilmiş. 
Demokrasiyi içine sindiren birisi olarak bana hayırlı olsun demek düşer. Yeni başkandan bir e-mail aldım. Genel Kurul’dan ve cemaatin misyonundan bahsediyor bu mektupta. Bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim. Yeni başkana nezaketinden dolayı da teşekkür ediyorum.

Berlin, 20.12.2017

Sayın Başkan,
Değerli Yönetim Kurulu Üyeleri,
Yerelde Berlin’deki Türk, Müslüman ve her milletten göçmen toplumun, genelde ise Almanya ve Avrupa’da yaşayan insanımızın ve de Türkiye Cumhuriyeti’mizin, Türk Milleti’nin, akraba toplulukların, gönül coğrafyamızın ve islam ümmetinin gerek eyalet gerekse Alman ve AB meclislerindeki sosyo- kültürel, iktisadi, siyasi, eğitim, dini ve milli hak ve kazanımları doğrultusunda lobi çalışmaları ile hertürlü konuda hukuki danışmanlık yapmakta olan Berlin Türk Cemaati (TGB), kendine üye derneklerden 55 dernek, 110 delege ve misafir katılımcıları ile gerçekleştirdiği, barış ve kardeşlik içinde geçen genel kurulundan güçlenerek çıkmıştır.
35 yılı aşan STK geçmişinde ülkemizin ve kültürümüzün tanıtımına büyük katkı sunmuş, yüzlerce başarılı projeler gerçekleştirmiş ve birçok hakkın kazanımında STK’larımıza öncülük etmiş olan Berlin Türk Cemaati, sizlerin ve değerli kurumunuzun; insanımız, kültürümüz, devletimiz ve milletimizle, soydaşlarımızla, dindaşlarımızın hakları ve tanıtımı ile insan hak ve hürriyeteri alanında yapacağınız çalışmalarda yanınızda olduğumuzu bildirir, işlerinizde başarılar diler, saygıyla yönetim kurulumuzun değerli üyelerini bilgilerinize takdim ederim.
Saygı ve selamlarımla…

Selçuk Demirci
Başkan

Bu mektubu okuyunca bir fıkra geldi aklıma. Bekri Mustafa’nın fıkrası. Şöyle:
 
Bekri Mustafa 16. Yüzyılda yaşamıştır. Hafızdır, ama içki de içer. Ayık gezdiği günlerin sayısı oldukça azdır. Bir gün yolu, yoksul bir mahalleye düşer. Caminin önünden geçmektedir. O sırada musallada bir tabut vardır, fakat namazı kıldıracak imam ortalarda yoktur. Cemaatin beklemekten canı sıkılmıştır. Başında kavuğu, sırtında cübbesiyle oradan geçmekte olan Bekri Mustafa’yı hoca zannederek, cenaze namazını kıldırmasını isterler. Bekri Mustafa, “Yok ben hoca değilim” dese de cemaat dinlemez ve zorla öne geçirirler.  Bekri Mustafa namazı kıldırdıktan sonra tabuta doğru eğilir  ve ölünün kulağına bir şeyler fısıldar. Cemaat merak eder. Sorarlar Bekri’ye, “Ona ne dedin ?”
Bekri Mustafa cevap verir: “Sen şimdi aramızdan ayrılıp ahirete gidiyorsun. Orada sana soracaklar, yukarıda ne var –ne yok diye. Onlara de ki; Bekri Mustafa imam oldu.  Onlar yukarının ne halde olduğunu anlayacaklardır…” dedim.

Evet sevgili Berlinliler, ben de size haber vereyim; Selçuk Demirci Türk Cemaati’ne Başkan olmuş…

Rüştü Kam