Sporda şiddete dair

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Sporda şiddetin ülkemiz düzeyinde bu kadar yaygın olması ve risk taşıması kuşkusuz kötü bir gelişmedir. Şiddetin genel anlamda yaşam koşullarının iyileştirilmesiyle, eğitimle ve karşılıklı ikna etme anlayışı ile çözüme ulaştırılabileceği inancını hala taşımaktayım “Eti senin kemiği benim”, “Kızını dövmeyen dizini döver.”, “Dayak cennetten çıkmadır” türünden atasözleriyle eğitilen bir toplumda şiddetten uzak kalabilmek her ne kadar zor olsa da artık çağımız ikna etme çağıdır. Şiddetle baskıyla sonuca ulaşılsaydı dünyada bugün yaşanan şiddet çoktan yok olurdu.

Okulda, ailede, işyerlerinde, hayatın hemen hemen tüm yaşam alanımızda ve ayrıca sanki cok önemli bir işi başarıyormuş gibi medyanın her türlü görsel ve yazılısında şiddeti adeta yaşıyoruz ve şiddetsiz bir günü yaşamamak adeta mucize ülkemizde, şiddetten kurtulmanın tek çaresi egitim, karşılıklı anlayış ve karşı taraftakini anlayabilme ile mümkün olacaktır.

Bırakın stadları artık özellikle büyük şehirlerin sokaklarında emniyetli bir biçimde dolaşamamanın altında yatan nedenleri yapılan incelemeler ve çalışmalar “İnsanların sosyo-ekonomik ve eğitim durumlarının kötü olması ve buna bağlı olarak da kırsal alandan kentsel alana göçün hızlı bir biçimde oluşması sokakta yaşayan çocukların artışını ve bu çocukların sosyo-ekonomik sorunlarına çözüm bulunmaması sonucunda her geçen gün bu riskin hızlı bir şekilde büyümesine neden olmaktadır.” şeklinde açıklıyorlar.

Sokak çocuklarının artış nedenleri ve diğer bir anlatımla çocukların sokakta yaşamayı tercih etme eğilimlerinin nedenleri düşünüldüğünde; ailenin geçim sıkıntısı ve buna bağlı olarak da yaşam koşullarının her geçen gün biraz daha zorlaşması, insanların yaşamla ilgili geleceklerinin belirsizliklerle dolu olması aklımıza gelmektedir.

Potansiyel tehlike olarak görebileceğimiz bu sorunun sadece emniyet tedbirleriyle çözüleceği artık pek geçerli ve inandırıcı değildir. Çünkü yaşam koşulları oldukça kötü olan çocukların ve ebeveynlerinin tek amacı, erken yaşta ekonomik özgürlüğe kavuşmak ve ne pahasına olursa olsun hayallerindeki yaşama kavuşabilmektir.

Günümüzde medya araçlarının büyük pek çoğu o ülkede yaşayan insanlara, sadece tiraj amaçlı gerçek dışı ve fantazi dolu yayınlar yaptığı sürece gelişim dönemindeki çocukların hayallerini farklı boyutlara taşıyacak ve çözüm daha da zorlaşacaktır. Bu durum sadece çocukları değil, yetişkinleri de olumsuz bir biçimde etkileyerek, onların da zaman zaman şiddete yönelik davranışlarda bulunmalarına yol açacaktır.

Bir çocuğun gelişimi her ne kadar doğum öncesi dönemi kalıtsal da olsa doğumdan sonra çocuğun gelişimi daha çok çevresel faktörlere bağlıdır.

Evet sosyo-ekonomik sorunlar içinde yaşayan anne ve babalar yaşadıkları sorunları çocuklarından ve çevrelerinden ne kadar çok gizlemeye çalışsalar da bu durumun çocukları tarafından mutlaka algılanacağını unutmamak gerekir ve bu durum gizliden gizliye de olsa çocuklar tarafından paylaşılır çünkü çocuklar yaşadığı ortamda diğerlerinden kesinlikle etkilenirler.

Sabahtan akşama kadar bilinçsizce açık tutulan televizyonlardaki programlardan çocuklar kesinlikle etkilenir ve bu durumun şiddeti uygulayan yada şiddete maruz kalan insanlarımızı olumsuz bir şekilde etkilediği bir gerçektir, burada, şiddeti uygulayanın hangi duygularını doyuracağı belli iken, şiddete maruz kalan birey ise, kendi başına karar verememenin sıkıntılarını ve kendi haklarını savunamanın ezikliğini yaşamaya devam edecektir.

Bir farklı boyut da yine sosyo-ekonomik sorunlarla boğuşan bir toplumda, son derece yüksek paralarla transfer edilen özellikle futbolcuların durumudur. Belki de bana katılmayacak çok sayıda insanın var olduğunu bile bile yazıyorum. X futbol takımının çok yüksek paralarla transfer edilen futbolculara, antrenörlere ve idarecilere karşıyım çünkü bana göre böyle kulüpler ayaklarını örtmek için başkalarının yorganını alıp kullanıyorlar ve yaşadıkları ülkenin gerçeklerine uygun yaşamıyorlar. Dolayısı ile milyonlarca genç insanın duygularını sömürerek onları erişemiyecekleri hayallere ulaşmak için, şiddetin de onaylandığı bir yaşam biçimini seçmelerine bilerek ya da bilmeyerek yönlendiriyorlar.

Umarım ne demek istediğim açık bir şekilde anlaşılmıştır. Görüşlerimi son yıllarda oldukça yüksek paralar ödenerek ülkemize getirilen dünya yıldızlarının bu kulüplere transferlerini sağlayan yöneticilerle paylaşmak isterim; bu sporcuların, ülkemizin sporuna belirli bir oranda yararlarının var olduğu kuşkusuzdur ama diğer taraftan kendi ülkemizin sosyo-ekonomik yapısı ortada iken ortaya çıkan negatif katkıları hiç düşündünüz mü?

İyi bir antrenör hazır adamı alıp onlarla başarıyı yakalayan mıdır? Yoksa genç nüfusu hemen hemen dünyada ilk sırayı alan bir ülkede, küçük yaşlardan yetenekli insanları bulup bu çocukları sağlıklı bir eğitimden geçirip onları eğiten midir?

Şiddet insan ya da hayvan organizmasının doğuştan içinde var olan, onunla doğup onunla büyüyen ve onunla ölen bir olgudur ama fark organizmanın içinde yaşadığı ortamdır. Şiddetin insan ve hayvanların içinde bulundukları duruma bağlı olarak, büyüklüğü ve dışa vurumu söz konusudur, yani şiddeti uygulama ihtiyacını duyma doğrudan ya da oturduğumuz yerde durup dururken çıkmaz, onun çıkmasını sağlayan çevresel faktörlerin durumuna bağlıdır ve şiddet hem insanlarda hem de hayvanlarda gereksinimlerin giderilmesine bağlı olarak eğitimle minimuma düşürülebilir ve hatta ortadan kaldırılabilir.

Şiddetsiz, sevgi ve anlayış dolu günler dileklerimle…

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.