SAPISİLİK

ABONE OL
18:19 - 01/10/2020 18:19
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best
SAPISİLİK

Türkiye’nin basın dünyasında bir „fırdöndü“ var.
Kimileri ona „liboş“ da diyorlar.
Hiç unutmam, meslektaşlarından biri, „Cesaretin varsa gel, karşı karşıya, karılarımz da dahil tartışalım.“ diyerek meydan okumuştu da bundan tıs çıkmamıştı bu fırdöndüden.
Yazım, başlığını bu fırdöndünün yazdığı köşe yazsındaki aşağıya aldığım paragrafından alıyor.
Fırdöndü diyor ki o yazısında;
„Şimdi bunların gözü dönmüşlerinin hedefinde Tayyip Erdoğan var… Bu azgın kadro yetmezmiş gibi “Cemaatçi” diye kendilerini sunanlar da devrede… PKK’yı kışkırtmak, Türkiye’yi dış medyada aşağılamak, sokak kalkışmalarını “Bunlar demokratik eylem” diyerek kutsamak, bu takımın son hünerleri arasında.
Ama ne Türkiye eskisi gibi, ne de Erdoğan bu sapısiliklere pabuç bırakacak bir siyasetçi. Seçilmişleri ve hizmet edenleri yiyerek doyan bu siyasi yamyamlar, sonunda insan gibi davranmayı denemek zorunda kalacaklardır.
Gidiş o gidiştir…“
Sapısilikler diyor Tayyip Erdoğan karşıtlarına bu çanak yalayıcı liboş. „Azgın kadro“, „siyasi yamyamlar“ da kenar süsü…
Fırdöndünün gözünde o sapısiliklerden biri de benim de o yüzden alındım.
Türkçe sözlükte „sapısilik“  sözcüğünün açıklaması şöyle yapılmış: Başıboş, serseri, baldırı çıplak.
Liboşun gözünde Badem’e karşı olan herkes başıboş, herkes serseri, herkes baldırı çıplak. Azgın kadro üyesi, siyasi yamyam…
Döne döne cukkaladığı sipalilerle ne de olsa eksik domuzu bile yok liboşun, tuz kuru!
Basın dünyasından biri bir tartışma programında Badem’in maaşa bağladığı gazetecilerden söz etmişti. Bu fırdöndü, bu liboş da onlardan biri olmasın! Nereden bileyim ben?
Eeee! İnsan yal yediği çanağa çatlamaz, değil mi?
Şimdi; ben, o sapısiliklerden biri, bu fırdöndüye diyorum ki; „Lan oğlum yürü, git!“
Bir başkası da AKP lilere yaptığı konuşmada, Kaç-Ak Saray’ı yutturacak ya,  şu tereyi satmış terecilere:
“12 yıldır halkın arasında oturuyor. Bu ülkenin Başbakanını bir kez olsun haber yaptılar mı, halkın adamı dediler mi bugün sövenler sayanlar, saray iftirasını yapanlar?”
Bireh! Bireh! Bireh!
Özür kabahatten de büyük. Hani deveye sormuşlar ya; „Boynun neden eğri? Yanıtı belli devenin. O hesap…
Başbakan olduğunda makam konutunda Kardeşi Abdullah Gül oturuyordu. O nedenle kiralık bir ev aradı Badem. Buldu da. Ev sahibi kimdi biliyor musunuz? Abdullah Gül’ün AKP’den 2002 de İzmir Milletvekili olan Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu. Tekelioğlu, Gül’ün eniştesi ve halasının oğlu.
Kirayı da ona ödedi Badem.
Şimdi ben sormaz mıyım?
„Badem Bey, ayda ne kadar kira ödedin? 
Kirayı elden mi ödedin, banka hesabına mı havale ettin? 
Hangi hesaptan havale ettin?
 Elden ödediysen makbuz da almışsındır. O makbuzları bize de gösterir misin?“
Yoksa kuşkularım durmadan artacak. Sonunda Badem’in ev kirasını devlete ödettiğine inanacağım.
Değil mi ama?
 Göster şu belgeleri be Badem! 
Kıçüstü oturtuver bizi. Yanıldığımızı soku sokuver gözlerimize!…
Yapmazsan ne mi olur?
„Sapısilik“ adres değiştirir. Doğru adrese gider. Biz de „sapısilik“ kimmiş, anlarız.
„Sapısilk“miş!
Hadi ordan be!
 Sapısilik!…

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.