0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

HALK EGEMENLİĞİNİN 100. YILI KUTLU OLSUN

Mustafa Kemal, yıkılması kaçınılmaz olmuş Osmanlı din toplumundan bir mucize yaratır.

Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın kendine özgü aydınlanmacı özelliği nereden gelir?

İmparatorluklar kuruldu, yıkıldı,

Devletler kuruldu…

Avrupa 400 yıllık aydınlanma süreci sonucu ulus-devlet modelini tamamladığında, Osmanlının din toplumu daha yeni yıkılıyordu…

Osmanlının yerine ulus-devlete ulaşmanın yolunu ancak bir kişi biliyor, inanıyor ve harekete geçiyordu: Mustafa Kemal Paşa!

Nasıl olacaktı?

Halkla birlikte!

Halkla olacaksa, Halk Meclisi kurulmalıydı…

…………..

1500 yıl önce…

Atina

Bir zorba Atina halkına yapmadığı zulmü bırakmıyor.

Halk onu tahttan indirip, sürgüne göndermeyi başarıyor. Fakat birkaç yıl sonra etrafında topladığı paralı askerlerle Atina’ya geri döndüğün de, aynı halk ona bütün kapıları açıyor ve karşı gelenlerin öldürülmesine destek bile verebiliyor…

Atina’nın demokrasi fikri ile tanışması 2500 yıl öncesine dayanıyor.

Avrupa toplumu demokrasi, monarşi, teokrasi, faşizm süzgeçlerinden geçerek ulus-devletlere ulaştı.

……….

20.Yüzyılın ortaları…

İran

Toplumu tek kişi, Şah yönetiyor; teokratik değil laik.

Demokrasi olmayınca laik olması yetmiyor.

Şah diktatörlüğüne karşı Humeyni hareketi…

Humeyni sürgünde…

İran’ı karıştırması ve kara propaganda hız kesmiyor.

Sonuç: Şah devriliyor, hoş geldin Şeriat düzen.

Demokrasi denemesi olmayan İran, şeriat düzenden kurtulamıyor.

……….

23 Nisan 1920

Türkiye

Osmanlı din toplumu yıkılmış, yerine halk egemenliği kuruluyor.

Ne zaman?

Kurtuluş savaşı öncesi: İşte mucizeyi yaratan neden: Kurtuluş, halk adına, halk kararıyla, halkla beraber başlatılıyor.

Bunu başlatan kişi: Mustafa Kemal Paşa

Halk adına, halka beraber olan Mustafa Kemal Paşa, Kurtuluş Savaşından sonra kendisine lütfedilen Halifelik ya da Diktatörlük ünvanını kabul edebilir mi?

Etseydi Mustafa Kemal Atatürk olamazdı. Türkiye kurtuluş ve kuruluş modelinin tüm mazlum halklara örnek olması bundandır.

Çağ ulus-devlet çağını yaşıyor. Türkiye ulus-devlet modelini özümsemek, anlamak zorunda. Aydınlanma çağı nasıl evrimleşirse, ona göre çağdaş olabilmek bu yoldan geçer.

Cumhuriyet aydınlanmasının daha başında, devrimlerin önsözü ve demokrasinin olmazı sayabileceğimiz laik devrim, halkın ve bireyin can damarıdır.

AKP iktidarı ne bir diktatörden ne de şahtan devraldı iktidarı, kör topal da olsa seçim yoluyla, demokrasiden aldı; anlaşılıyor ki seçimle devretmeye niyetli değil. Baskıcı yönetimi gün geçtikçe artıyor.

Halk egemenliğininin 100.yılını kutlayan Türkiye siyasal, ekonomik, doğal zorlukları (Koronavirüs gibi…) aşacaktır, halkın da kendine 100 yıl önce verilen iradesine sahip çıkması koşuluyla…

TBMM’nin 100. Yılı Türk Ulusuna kutlu olsun.

KORONAVİRÜSTEN UZAK KALIN, SAĞLIKLI KALIN

Zekeriye Uçar