YATACAK YERİNİZ YOK

ABONE OL
22:03 - 12/03/2022 22:03
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Yatacak yeriniz yok deyimi belki insanlık tarihinin en eski deyimlerinden biridir, bu deyimin altında inanış biçimleri yatar.

Birçok inanışın içerisinde dört element diye geçen, aslında içerisinde birçok elementi oluşturan Ateş, Su, Hava, Toprak inanışı yatar.

Tüm Canlı ve cansız varlıkların tamamı elementlerden oluşur. İnanışlar daha önceleri bu kadar bilgiye sahip olmadıkları için maddelerin içerisindeki alt yapı atom veya daha alt parçacıkları bilmediğinden Ateş, Su, Hava, Toprağa element demişler.

Bilindiği gibi insan veya hayvanlar hatta diğer canlı varlıklarda kimi bir damla su, bir başka canlı küçücük bir tohumken Dünya üzerinde can bulur. Gelişir. Güçlenir, bilgi sahibi olur, fıtratında ne varsa onu uygulamaya sokar, modern Tıp’ın söylediği atasından ona ne aktarılmışsa DNA yoluyla bu süreci devam ettirir.

Elma ağacıysa elma verir, domuz ise domuzluğunu yapar, akrepse akrepliğini yapar.

İnsan ise farklı davranış biçimleri sergiler.

Eğitimi, çevresel koşuları, bitki örtüsü, kültürel yapısı, inanışı o kişinin birey olmasını etkiler. Kişi toplum içerisinde fıtratını tamamlayamamışsa egoist bir birey olarak kalır.

Egoist olması ile birlikte şayet gücü eline geçirmişse   toplum içeri pek sevilmez, fakat güçlü olduğundan, kanun koyucu olduğundan dolayı tanrıcı anlayış bu tür şahsiyetlere biat ederler. Yüzüne karşı bir şey söyleyemeseler dahi onun için yatacak yeri yok deyimini kullanırlar.

Asıl deyimin kökleri ise damla iken vücut bulan canlı öldüğünde tekrar toprağa verilince vücut tekrar ayrışmaya başlar, her canlı aslına döner.

İlk toprağa verildikten birkaç gün sonra faaliyet halinde olan vücutta, gazların birikmesi sonucu şişmeler olur. Bundan dolayı gazlar çıkış bulamadım patlamaya başlar.

Bu patlama sesi bazen o kadar şiddetli olur ki dışardan duyulabilir. Anadolu’da bu yüzden yukarda anlattığım kişiler için toprak bile kabul etmiyor, rahatı yok biz söylemiştik yatacak yeri yok deyimi kullanılır.

Bugün Dünya üzerinde ülkeleri yöneten birçok politikacı kendisini tanrının yer yüzündeki temsilcisi olarak görüyor.

Modern köleci toplumun önüne ne verirlerse onu yiyor, onu seyrediyor, onu kullanıyor, tamamıyla efendisine bağlılık sergiliyor.

Şayet öğrenmeye başlasa ilim ve bilimin yolundan gitse bu zor iş, dolayısı ile önüne hangi bilgi, ne konursa onu alıp doğru kabul ediyor.

Bunun en bariz örneğini Arap baharında peşinden pandemi sürecinde yaşadık, yetmedi şimdi Ukrayna Rusya savaşı…

2020`nin başlarında 1,13 Euro olan normal benzin bugün itibariyle 2,40 Euro olmuş ortalıkta gevezelik eden birçok politikacı veya sözde insan hakları savunucuları, sivil toplum örgütleri ne yapıyor? Kocaman bir hiç milletin üzerine yüklemişler vergileri her şey iki katına çıkmış, önümüzdeki süreçte ülkelerin ürettikleri gıdalar kendilerine zor yetecek duruma gelecek kimseden çıt yok. Maaşlara baktığımızda yerinde sayıyor.

Size söyleyecek sadece bir lafım var, sizin yatacak yeriniz yok…

 

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.