PANDEMİ YORGUNLUĞUYLA NASIL MÜCADELE EDEBİLİRSİNİZ

ABONE OL
22:16 - 13/12/2020 22:16
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

COVID-19 Neredeyse bir seneden beri yaşam biçimimiz oldu.

COVID-19 salgınıyla yatıp kalkıyoruz. Ne ağzımızın tadı kaldı ne de yaşama sevincimiz. Çocuklarımızla birlikte sinemaya, tiyatroya gidemiyoruz. Sıla-i Rahim yapamıyoruz.  Ağız tadıyla alışveriş yapamıyoruz. Dostumuz bize biz de dostumuza yaklaşamıyoruz. Sosyalmesafe kuralıyla vebalı gibi yaklaşıyoruz birbirimize. Böyle durumlarda dostlukların devamı esas iken bizlere uzmanlar tarafından uzaklaşma tavsiye ediliyor.

Bu koşullar altında ilgisizlik, motivasyon eksikliğine sebep oluyor. Zaten var olan yorgunluğunuz katlanarak artıyor, yalnızlaşıyorsunuz. Bazen bir telefon bile moralinizin yükselmesine sebep olabilirken, dostlarınız onu da çok görüyorlar. Onlar telefon etme yerine mesaj yazmayı tercih edince böyle bir imkânınız da olmayabiliyor. Telefon ederlerse COVİD belki telefon aracılığıyla onlara da bulaşabilir, değil mi.

Geriye sığınacağınız tek kucak, Yaratıcınızın kucağı kalıyor. Onun kucağına sığınmak ve O’na dua etmekten daha anlamlı başka ne olabilir ki. Tam sığınağınıza yaklaşmak üzere hazırlığınızı yapmışken şom ağızlı bir tarikat üyesi tarafından sosyal medyadan bir bildiri alıyorsunuz. Hadis olarak paylaşılmış bir haber: Peygamber efendimiz şöyle buyuruyormuş: “Yüce Allah insanlar topluca günah işlediklerinde, öğüt alıp tövbe etsinler diye onlara salgın bir bela gönderir. İyiliği emretmek kötülükten sakındırmak, ilkesini terk ettiklerinde, onları evlerinden dışarı çıkamayacakları duruma düşürür. Allah’ı anmayı unuttuklarında ise, dünyadan lezzet almasınlar diye ölüm korkusunu onların arasında yaygınlaştırır. (el-Kafi, c.4.s.145)

İster istemez bir şok yaşıyorsunuz. Kucağına sığınacağınız O Yaratıcınız size bela olsun diye göndermiş bu salgın hastalığı meğer. Güya, O’nun peygamberinden nakledilen bir sözmüş bu. O biricik sığınağınızı da böylece kaybediyorsunuz.

Fiziksel olarak uzak, sosyal olarak yakın kalın

Biraz sonra bir mesaj daha alıyorsunuz sosyal medyadan. Kutsal kitaptan örnekler var bu mesajda:

“Sıkıntılı günde cesaretin mi kırıldı? O zaman gücün de olmaz” (Özdeyişler 24:10)

“Gerçek dost… sıkıntılı günler için doğmuş kardeştir” (Özdeyişler 17:17)

Gerçek dostlar bize güç verir (Selanikliler: 5:11)

“Fakat bunun tersine, uzun süre izole yaşamak sağlığımızı riske atar” (Özdeyişler 18:1)

“Tanrı’ya yaklaşın, size yaklaşacaktır” (Yaup 4:8)
“Tanrı her türlü zorlukla başa çıkmanıza yardım edebilir” (İşaya 41:13)

Tanrı her türlü hastalığa bir son vereceğini vaat ediyor. “Orada oturan hiç kimse ‘Hastayım’ demeyecek.” (İşaya 33:24

“Zamanınızı anlamlı şekilde kullanmak olumlu tutumu korumanıza ve aşırı derecede kaygılanmamanıza yardım eder.” (Luka 12:25)

“Deneyimsiz insan her söze inanır; sağ görülü insan ise adımını tartarak atar.”(Özdeyşler 14:15)

Ümit dolu mesajlar var Kutsal Kitap paylaşımlarında. Motivasyonunuz yükseliyor. Müslümanların paylaşımlarında içiniz kararıyor.

Şimdi bana cevap verin, Müslümanların tanrısı mı yoksa Kutsal Kitabın tanrısı mı, daha merhametli. “İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri de helak edecek misin.”

Siz siz olun, bu dönemde yapamadığınız şeylere odaklanmaktansa şu anki koşullarınızdan en iyi şekilde yararlanmanın yollarını arayın. Geçmişte zaman bulamadıysanız, şimdi yapabileceğiniz projeler ya da hobileriniz olsun. Ailenizle daha fazla vakit geçirmek için plan, program yapın. Ne yazdığını, ne yaptığını bilmeyen insanların sosyal medya paylaşımına itibar etmeyin…Hele hele, tarikat kaynaklı hiçbir paylaşıma asla itibar etmeyin…

Rüştü KAM

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.