0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Başbakan R.Tayyip Erdoğan, aldığı eğitimin, demokrasi kültürünün gereği eleştiriye kapalı bir kişilikte olması doğaldır. Bu kişiliğinin en belirgin dışavurumunu kendini tam ve tek güçlü olduğuna inandığı bir dönemde her kesime tavrını koyarak gösterdi:

”Tarafınızı belli edin. Bitaraf olan bertaraf olur!”

Bu, referandumdan önce liberal takılan eski solculara, bünyesinde her görüşte gazeteci çalıştıran holding medyasına, yeşil sermaye dışındaki işverenlere, sendikalara, üniversitelere sanatçılara, yargıya ve bütün sivil toplum kuruluşlarına verilen sözlü bir muhtıraydı.

Dönmüş Marksistler, her devrin adamı liberaller, kuyruğu dik tutmaya çalışan holding medyasında dolarla çalışan sinsi demokratlar titreyip kendilerine geldiler.
AKP’nin Adaleti iğdiş etme referandumuna secdeye varıp şart ettiler:

”Vallahide, tallahide; eveeet! Yetmez ammaa evveet!” Diye ünlediler.

Hele, katıldığı açık oturumlarda masaya yumruğu vurup AKP’yi yerden yere vuran jöleli yiğit gazeteciyi öyle bir titreme aldı ki, Japonya bile o 8,4lük depremle bu kadar titrememişti.

O’da hızını alamadı başbakanın huzurunda el etek öptükten sonra: ”Biat etmeyenin kellesini urun Padişahım!” dedi ve ”Muhaliflere karşı sansürsüz küfürler” edilen programın tepesine oturtuldu. ( Şimdi cismi de ismi de meçhule girdi, jöle tüccarları zora düştü)

Sol ile kan davalık Mehmet Barlas dörtnala koştuğu başbakanlık huzurunda Erdoğan’ın yanağından okkalı bir makas alınca geç kalan yağ tüccarları bile ellerindeki yağ helkelerini yere çaldılar.

Solculuk yaptığı dönemlerde attığı nutukların ceremesi olarak 12 Martçıların hışmına uğrayan ve soluğu hapiste alan Çetin Altan, paşa torunluğundan mahpus damlarına düşünce ”Hapishanelere güneş doğmuyor!” diye feryadı figan eylerken, gözlerini kapatıp ”Merhamet edin kör oldum, affedin. Bir daha solculuk yaparsam ekmek Mushaf çarpsın!” Yeminleri sonucu affa uğradı. O günden sonra solculuk yapmak şöyle dursun, çatalı bile sol eline almadı.

Sonra gönüllü olarak Özal’ın erkek papatyaları mertebesine sıçradı.

Tosuncuklar sol yerine takunyalılar safında Atatürk düşmanlığına soyundular.

Getirisini de fazlasıyla aldılar.

Ahmet, TV programlarından cukkayı doldururken, eşraf saatinde iktidarın bam teline basınca işsiz kalıverdi. Sonra Cemaatin ABD ve CİA patentli The Taraf’a kapağı atınca sürünmekten kurtuldu.

Mehmet, Star Gazetesini AKP eski milletvekili Tevhit Karakaya alınca başyazar olarak, orduya, Atatürk’e vatanseverlere veryansın etmeye başladı.

Ne zamana kadar?

Çift kimlikli muhbir gazeteci Fehmi Koru’nun Star’a gelmesine kadar.

Hem ateist olacaksın hem de dincilerin sofrasından yemleneceksin. Sonra liboşluk yapma dümeniyle AKP’nin hoşnut olmayacağı konulara gireceksin.

Anca gidersin, deyip kapı dışına koydular…

Star otlağında eşi AKP’nin temsilcisi olarak AHİM’e atanan Eser Karakaş, soldan dinciliğe parende atan muhbir gazeteci unvanlı Şamil Tayyar, 12 Mart öncesi gençlere cinayet işleten eski MİT’çi Mahir Kaynak, başbakanın beyninin yarısı eski Kürtçü şimdi cemaatçi Mehmet Metiner hem dünyalıklarını hem de posta oturma basamaklarını aşarak meşhur oldular.

Tayyip Erdoğan’ın Cemal Abisi kurya olarak Kandil’e gönderilince yerini sağlama bağladı.

HSYK, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay AKP’nin arka bahçesi olunca başbakan iki arada bir derede kalan holding medyasına postayı koydu.

”Efendi! parasını verdiğin gazetecini sustur, yoksa…” Teke Tek’i, Seke Sek’ e çeviren Altaylı Fatih ; ”Başbakan mert adam. Şunları at diyebilirdi, en azından uyarıyor!” Diyerek yiğidin hakkını güçlüye teslim etti.

Artık Kanal D M.Ali Birand’a teslim edilirken, Doğan Medya ”Yiğitliğin onda dokuzu kaçmak” ricatıyla Star’ı teşvik ve borç batağındaki Doğuş Grubuna devrederek baskıdan ve Ergenekoncu damgasından kurtuldu. Uğur Dündar’a da yol göründü.

Öyle tarafsız-marafsız olamazsın arkadaş. Ya taraf olacaksın ya da bertaraf. Seç seç al. Memlekette biat demokrasisi var evvel Allah!

Banu Güven, Ruşen Çakır bile AKP’ye yaranamadı ellerinden bütün programları alındı. Ruşen Çakır aklını kullandı, Vatan Gazetesinde cemaat methiyeleri sonucunda Haber Türk’te cemaat fedaisi konumunda programlara çıkmaya başladı.

NTV ve Star TV olarak biata yelken açarken en uygun uyumlu olarak Oğuz Hakyemez’de koroya katılarak AKP’yi üzmemeye özen göstermesi patronlarına bol kazançlı teşviklere vesile olmuştur her halde..

Perşembe günü NTV ve Star TV’de başbakanı ağırlarken gazeteci kimliğinden çok AKP sorumlusu görevini üstlenen soldan sağa kayarak güçlüden yana ol, dünyalığı bul öğüdü ile titreyip kendine gelen Mehmet Barlas programın bülbülü oldu.

Başbakan’ın çanak sorularda bile bocaladığı ve dağıttığı anda devreye girerek, soru soracağına yorumlarla başbakanı ziyadesiyle hoşnut etti. Başbakanın gözlerindeki mutluluk işbilir Mehmet’i coşturmaya yetti.

Artık günde üç şehidi az gören AKP’ye emrin başım üstüne diyerek cinayetlerini ona, on beş şehide çıkaran PKK’ya başbakan bile teslim bayrağını çekerken TV kanalları kapılarında; Avni Özgürel, Eser Karakaş, Nazlı Ilıcak, Murt eza Türköne, Cengiz Çandar, Mustafa Akyol, Fehmi Koru, Türk İslam Sentezcisi Taha Akyol, nöbet beklemekteler. Hele, her yargı tartışmasında AKP avukatı rolünü üstlenen biri var ki ibretlik vaka. Emekli olduktan sonra YİMPAŞ YK’ da dolgun maaşla iş takipçiliği görevi üslendi. İran’da 15 Milyonluk ticaretin başında ve de vurgunun ortasında yer alan eski Başsavcı Reşat Petek fedailer korosuna katıldı. Balyoz ve Ergenekon davalarının adil yargısının methiyesini dizerken, YİMPAŞ vurgunundaki rolü sorulunca Haber Türk şipşak reklama geçiverdi.

Program tekrar başlarken yüzündeki kızartıyı hangi marka pudra ile örttüler bilinmez.

Son dakika koroya aydınlık firarisi Oral Çalışlar da katıldı.

Başbakanın PKK’ya teslimine şapka çıkarıyordu.

Kambersiz düğün olur mu?

Koro tamam.

Bremen mızıkacıları haramileri kaçırtmak için icrayı sanat eylediler.

Bizim mızıkacılar ise, haramilere yan bakanları korkutmak, şaşırtmak için yırtınmaktalar.

Eh, bal tutan parmağını yalar.

Ne demişler:

Devlet malı deniz.

Deniz de kuruyor, yiyiciler nasıl otlanacaklar?

Bir kapı kapanır, biri açılır, nasıl olsa……

Yıldız AKALIN