YENİDEN CUMHURİYET HALK PARTİSİ

ABONE OL
18:57 - 01/10/2020 18:57
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Cumhuriyet Halk Partisi, bağımsızlık mücadelesini başlatan, parçalanmış, işgal edilmiş toprakları için emperyalizme direnerek özgür Türkiye Cumhuriyetini yaratan bir devrim hareketinin simgesidir.

CHP, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük devrimcisi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Halkına her dara düşüşünde yol göstericisi, umudu, güvencesi olması için bıraktığı rehberdir.

Batmış, yıkılmış bir imparatorluğun can çekişen hasta adamı sarayının geleceği kaygısından başka bir çabada bulunmaya ne gücü, ne de amacı vardı.

Mondros ve Sevr sadece Osmanlı Devletinin değil, olası bir Türk Devleti varsayımını bile yok etmeyi karar altına aldırmış bir soykırım kararının en utanç verici belgesidir. Hanedan kayıtsız şartsız bu belgenin gereği teslimiyet zincirini ayaklarına ve boynuna takarak hem halkına hem de geçmişine ihaneti tek çıkar yol olarak görmüştür.

Daha bu utanç esaret belgesinin mürekkebi kurumadan ülke toprakları işgal edilmiş yapay devletler kurdurulmaya başlatılmıştır.

Her ihanetin ortasında olan ayrılıkçılar, işbirlikçiler yeni efendilerinin hizmetinde ihanetlerinin getirisi ile asırlardır birlikte yaşadıkları ekmeğini yedikleri Türk Halkını sırtlarından vurmuşlardır.

Bugün başbakanın kardeş ve dost ilan ettiği Arap şeyhleri asırladır ekmeğini yediği Osmanlıya en aşağılık ihanet örneği ile tarihin utanç sayfalarının hainleri olarak yerlerini almışlardı.

Haçlı emperyalistlerin buyruğunda, uykuda katlettikleri Türk askerinin kestikleri başları karşılığı aldıkları altınlarla servet edindiler.

Daha yakın döneme kadar bu vahşetin canlı tanıklarını dinlemedik mi?

Arap Bedevileri bu ihanetlerinin karşılığında çöl üzerine çizilen sınırlarla kurdukları yapay devletlerin çatırdamasının korkusuyla Türkiye’deki yandaşları yeni bir kardeşlik senaryoları ile Türkiye’ye yeni bir rejimin elbisesini giydirmeye çalışmaktadırlar.

İşte kısaca yukarıda belirtmeye çalıştığımız ortamda Mustafa Kemal önderliğinde tüm yokluklara, olumsuzluklara, umutsuzluklara karşı başlatılan Anadolu ayaklanması emperyalizmin ve onun içerideki işbirlikçilerinin çabaları kurtuluş savaşıyla boşa çıkarılmış ve Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.

Kuruluşta ve kurtuluşta hem Avrupa hem ABD ile yapılan mücadelenin rehberi Halk Fırkası, sonradan gerçek kimliği belirlenen Cumhuriyet Halk Partisidir.

Kurtuluşa inanan Kuvayı Milliyecilerin bu destansı kutsal isyanın kararını kendi iradesi ile verenleri elbette güdümlü, bağımlı, teslimiyetçi eş başkanlı hayalciler anlayamayacaklardır.

İşte bugün TV ekranlarında boy gösteren, Kemalizm’le kan davalı olan Osmanlıdan kalıntı dönmelerin ve döneklerin torunlarının Atatürk’e ve onun devrimlerine haksız ve iğrenç saldırılarının dozunu artırmaları karşısında hedef saptırma hafifliğine yer yoktur.

12 Haziran seçimlerinde BDP dışında kalan muhalefet zor şartlar altında karşılarındaki uluslararası emperyalizmin ve onların temsilcileriyle yarışma güçlüğünü yaşadılar.

İktidar gücüne ek olarak camilerle, imamlarla, partizan valilerle, kaymakamlarla, cemaat bürokratıyla cemaat yargısıyla, savcısıyla devlet olanaklarını bazen aleni yasalara aykırı, bazen de hile-i şerle tek taraflı kullanmıştır.

Hopa’da gaz sıkılarak öldürülen emekli öğretmenin ölümüne bile kin dolu sözlerle öfkesini belirttiği programda, öğretmenin akrabası olan sunucunun sorusuna sinirlenen başbakan geri adım atmadı. Ama o anlı şanlı sunucu seçim ertesi, cemaatin Türkiye temsilcisini programına çıkararak, sanki başbakana sorduğu sorudan özür diledi.

Bir başka dönme torunu aynı TV kanalında ‘’Kemalistlerin ve laikçilerin bertaraf edilmesini” önerirken CHP’yi Ergenekoncu ilan etmekten çekinmedi.

AKP yandaşı TGRT programcısı muhalif bir yazarı alenen tehdit ederek ‘’Hele başbakanımı bir kutlamaya gideyim, sonra o aykırı yazarı hapsettireceğim. İki de çocuğu varmış, babalarından uzun süre uzakta kalmasalar iyi olur!” Deme cüretini milyonlar korkuyla izleyebiliyorlar. Bunlar, kendi aralarında saptanmış kararların acemice dışa vurumudur. Bu tehditler bir kişinin hezeyanı, heyecanı değildir. Tehlikenin artık hangi boyutlarda olduğunun apaçık görüntüsüdür.

Atatürk sözünün dinimize uygun olmadığı fetvasını veriyor.

Yeni dönem ülkemiz ve halkımız açısından zor bir dönem olacak. Ülke gittikçe karanlık bir rejim sürecine girdi.

Ordunun tüm komuta kadroları tutuklanmış durumda. Cemaat Şeyhinin hedef olarak gösterdiği Cemaat Ordusu kurulma aşamasında. Türköne’nin geçen yıl Nizamı Cedit ordu önerisi rastlantı bir söylentinin çok ötesindedir.

Tüm bu zorluklara, ülkenin bölünme planlarına, laikliğin ortadan kaldırılmasına karşı duracak güçlerin, yurtseverlerin umudu bu ülkenin temellerinde, değerlerinde emeği ve önderliği olan kurum olarak Cumhuriyet Halk Partisi olacaktır.

CHP, uzun yıllardan beri ilk kez halkla kucaklaşma dönemi başlattı. Tüm olumsuzluklara rağmen bütün illeri, ilçeleri dolaşarak halkla barışma sağladı.

Elbette hatalar yapıldı. Bazı değerler listelere alınmadı. Bir Doğu Perinçek, bir Tuncay Özkan hem oy bakımından, hem coşku bakımından önemli katkılar sağlardı. Fikri Sağlar, Ercan Karakaş ve daha nice gerçek CHP’li değerlerin dışlanması bizi de rahatsız etti. Onların parti saflarında olması gerekirdi. O günkü şartları bildiğimizden bunları sorun yapmadık.

Ama 13 Haziranın sabahı daha önce partiyi dar kadrocu hep bencilerin karşı cephelerden iyi niyetten yoksun, eleştiri ötesinde düşmanlığa varan saldırıları yandaş medyalarda, emzikli basında izlerken gözlerimize kulaklarımıza inanamadık.

Ama bu iktidar olma sorumluluğunu yıllardır alamamış bu dar kadrocuların kendi bölgelerindeki başarısızlığın bedelini de yeni yönetime yükleme aymazlığı bağışlanacak bir yanlıştan çok ötelerdedir.

Elbette, hatalar, eksiklikler hatta yanlışlıklar araştırılmalı ve bulunmalıdır.

Asıl amaç parti içinde sorunlar açıkça tartışılarak eksikleri, yanlışları ve nedenlerini ortaya koyarak gelecekte daha başarılı olmanın önünün açılması olmalıdır.

Yandaş medya ekranlarında aile içi sorunların tartışılması, sorunları çözme amacı yerine o kuruma zarar verme isteği ortaya çıkar.

Elbette seçim sonuçları zafer değildir. Fakat yenilgi veya başarısızlıkla adlandırmakta gerçekçi ve iyi niyetli eleştiri asla değildir.

Cumhuriyet Halk Partisinin altı ilkesi Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş ilkelerinin kendisidir.

Altı ok her dönemin her çağın koşullarına, hele çağdaş dünya koşullarıyla örtüşecek kadar yeni ve gerçekçidir.

Ulusalcı yurtseverlik, laiklik, cumhuriyetçilik, devletçilik, halkçılık ve devrimcilik Cumhuriyet Halk Partisinin olmazsa olmazlarıdır.

CHP içerisinde daha dün birbirlerine savaş açanların sarmaş dolaş ‘’İstemezüüük!” çığlıklarına inanacak kadar saf insan barındırması olanaksızdır.

CHP, ilkelerine bağlı, çağdaş, laik, bağımsız ve özgür Yeni Türkiye’nin yaratılması için öz- verili bir çalışma başlatmalı, fırsatçılara ve dar kadroculara artık yeter deme kararlılığını göstermelidirler.

Muhtaç oldukları rehber benliğinde, ilkelerinde vardır.

O ilkelerin adı Altı Ok’tur.

Aç, yeniden oku!

Her sorunun çözümünü orada bulursunuz!

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.