0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ULUSAL GÜÇ BİRLİĞİ- NEDEN

Türkiye’yi bu otokrat tek adam yönetiminden kurtarmak istiyoruz da ondan.
Ulusal güç birliğinin zorunlu olduğuna inanıyorum ben.
Ulusal güç birliği çağrımı, dilimde tüyler bitinceye değin yapacağım bu nedenle.
Çünkü; ülkemiz, kişisel çıkarlarını uluslararası sermayenin yurdumuz ve bölgedeki siyasî çıkarlarıyla birleştiren bu işbirlikçilerin ellerindedir.
Ülkeyi bu işgâlden ya kurtaracağız ya kurtaracağız!
Başaramaz ve geçmişte olduğu gibi; tencere dibin kara, seninki benden kara savaşımında tüketirsek enerjimizi bu gemi batar ve biz hep birlikte okyanusun dibini boylarız.
Bu güç birliğinin ne denli önemli olduğunu 16 Nisan plebisiti gösterdi, kanıtladı.
Biz; bir araya gelir ve istersek, “EVET!” yaparız.
Yaparız. Yapmalıyız. Yapmak zorundayız. Bu; bir vatanseverlik sınavıdır.
Bu ülkede; elimizden hileyle, sahtekârlıkla alınan laik, demokratik, sosyal bir hukuk cumhuriyeti olan devrimci cumhuriyetimizi kurtarmak ve yeniden ve çağdaş bir biçimde kurmak için gerçekleştirmeliyiz ulusal güç birliğini.
Ondan kurtulmadan cumhuriyetin kuruluş ayarlarına dönmemiz olanaksızdır.
Bu kavga; devrimci bir cumhuriyete yeniden kavuşma kavgasından başka bir şey değildir.
O nedenle sol yelpazedeki tüm güçler bir araya gelmek ve tek adam yönetimine karşı diğer güçlerle de uzlaşarak bu otokrasiye son vermenin lokomotifi olmak zorundadırlar.
İşte; tam da bu nedenle, ulusal güç birliğini sağlamak kaçınılmaz bir görevdir.
Çağdaş ve güçler ayrılığı ilkesine dayanan bir demokrasi için herkesin elini bu taşın altına koyması tek koşuldur.
Çağdaş bir eğitim politikası ve bu politikayla geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitim ve öğretimleri için de bu koşul tek koşuldur.
Ya yaşamın en gerçek yol göstericisi bilimin yetiştirdiği bir kuşak olacak gelecek kuşak ya da bu çağa ve insana düşman kifayetsizlerin ellerinde dindar ve kindar bir kuşak…
Bir yol ayrımındayız.
Ya doğru yolu bulacağız güçlerimizi ve aklımızı birleştirerek ya da bunların gösterdiği yanlış yola saparak yok olup gideceğiz.
Bakın; KHK ile ihraç edildiği görevine dönmek için Yüksel Caddesi’nde direnen Veli Saçılık ne diyor?
“Hiç kimse korkmasın! Biz; ‘Hayır!’ dediğimizde hep kazanıyoruz. 5 kişiyle Ankara Emniyeti’ni kilitledik, korkuyorlar, bir olursak korku imparatorluğunu yıkarız!”
Korkmayacağız biz, onlar korksunlar!
Bizi ulusal güç birliğine götürecek olan da bu cesur, tek adamlığa karşı bu dik duruş olacaktır.
Birlikte #HAYIR diyebileceğimiz biçimde tek hançere, tek ses olmak…
Benim siz devrimci sosyalistlere, Kemalistlere, liberallere, yurdunu ve ulusunu seven muhafazakârlara çağrım budur.
Her kim ve nerede olursanız olun!
H-A-Y-D-İ!

Hasan Arslan