TÜRK ERKEĞİ KAHVEHANESİZ YAŞAYAMAZ!
Kim ne derse desin.
Biz Türk erkekleri dünyanın neresine gidersek gidelim, nerede yaşarsak yaşayalım tıpkı Türkiye’de olduğu gibi Almanya’da, Fransa’da, Hollanda’da ve Belçika’da asla kahvehanesiz edemeyiz!..
Kahvehaneler, kahvehaneler…
Gönül ne kahve ister ne kahvehane
Gönül oddset, chatt, automat, sohbet, okey, kumar,
ve lak-lak ister, kahvehane bahane…
Son yapılan araştırmalara göre Türkiye’de tam 125 bin 659 kahvehane bulunuyormuş Bu verilere göre Türkiye’de her 100 yetişkin kişiye bir kahvehane düşerken, buna karşın 60 bin kişiye ise bir kütüphane düşüyormuş.
Ülkemizde her mahallede olduğu gibi Almanya’da özellikle Türklerin yoğun olarak yaşadıkları; Köln, Frankfurt, Duisburg, Münih, Berlin ve Hamburg gibi kentlerde göçmen Türklerin yoğun olarak oturdukları yerleşim merkezlerinde de hemen her köşede bulunan, ben diyeyim ’’kıraathaneler’’ siz deyin ’’kahvehaneler’’ ya da ’’Teestube’ler’’ mutlaka gözünüze çarpmıştır.
Almanya’da sayıları 7 binin üzerinde olduğu tahmin edilen, perdeleri genelde kapalı, jaluzileri indirilmiş ve ya camları içerisi görünmeyecek şekilde boyanmış bu çoğu Türk erkeklerin hemen her gün uğradıkları mekanların içinde neler döndüğünü sadece oraya girenler bilirler…
Almanya’da da Türk erkeklerinin vazgeçilmez mekanları olan, bir kaç yıl öncesine, yani sigara yasağının uygulandığı tarihe kadar havasız sigara dumanından göz-gözü görmediği, kırık-dökük masalarla donatılmış, pisuvarları bozuk, okunmak üzere alınmış gazetelerin paçavraya çevrildiği, barında genelde Rus, Polonyalı, Moldovalı ve Bulgar kızların çalıştığı Teestube’ler hakkında 50 yıllık göç tarihine baktığınızda fazla olumlu bir yazıya rastlayamazsınız…
Doğru veya yanlış!.. Almanlar Türk kahvehanelerini eskiden beri uyumu zorlaştıran yerler olarak görmekteler.
Kadir Abi’nin Yeri,
Mavi Köşk,
Dostlar Kahvehanesi,
Huzur Kahvehanesi,
Hamburg Kahvehanesi ve
Bizim Cafe
gibi yüzlerce değişik adlar altında işletilen kahvehaneler gurbette bir çeşit psikolojik tedavi merkezleri olma özelliğini taşıyorlar aynı zamanda…
Kimi erkekler maç seyretmek için, kimi tavla, okey, 51, batak, king oynamak, kimileri de otomat, Oddset, Chatt yapmak için tutar kahvenin yolunu…,
Kiminin maksadı ise bedava gazete okumaktır.
Orada hükümetler kurulur,
Hükümetler devrilir, bakanlar değiştirilir,
Takımlara taktik verilir,
Antrenör ve oyunculara sövülür…
Memleketin sorunlarına çözümler aranır…
Almanya ve Almanlar eleştirilir,
Yapılan çapkınlıklar anlatılır,
Ne olursa olsun, kültürümüzde kahvehanelerin çok önemli bir yeri vardır. İsimlerin değişip, içerisinin gurbette bile asla değişmediği kıraathaneler…
Kim ne derse desin.
Türkler kahvehanesiz yaşayamaz!..
Kahvehanelerine hayat mektebi, halk üniversitesi gibi isimler veren başka bir millet de bulamazsınız yeryüzünde…
Eşlerinin dırdırından kurtulmak isteyen erkekler için sığınma evleri, işsizlerin iş aradığı Job Center’dir aynı zamanda kahvehaneler …
Oysa göçün ilk yıllarına rastlayan 60’lı 70’li yıllarda Almanya’da kahvehanelerin sayıları çok azdı. Bugünkü gibi işsizliğin, kumarın, vakit öldürmenin ve aileyi ihmal etmenin aynası değildi kahvehaneler.
Tam tersine! Memleket, siyaset ve dini konuların rahat bir şekilde tartışıldığı, Türkiye’de geçirilen tatilin ballandırılarak anlatıldığı kültür ve sosyalleşme ve iletişim merkezi gibiydiler kahvehaneler…
Almanya’da 60’lı ve 70’li yıllarda sınırlı sayıda bulunan kahvehanelerde yaşlılar ve gençler ülkemizde olduğu gibi ayrı ayrı otururlardı. Büyüklerin yanında gençler oyun oynayamaz, sigara içmez, ayak ayak üzerine atmaz, tespih çekmez, laflara karışmazlardı. Herkes kendi akranı ile samimiyet içinde olurdu. İçecek olarak su, çay, kahve, ayran, gazoz, ve nadiren de nargile bulunurdu. Okumuş, bilgili, kültürlü ve güngörmüş yaşlılara büyük itibar edilir, konuştukları can kulağıyle dinlenirdi. Kahvelerde radyo sürekli açık tutulur, TRT’ Türkiye’nin Sesi Radyosu ve Köln Radyosu hemen her gün yayın saatleri geldiğinde adeta nefesler tutularak, büyük bir heyecanla dinlenirdi. Şimdilerde ise kahvehanelerde bu yayınların adı bile anılmıyor.
47 yıllık göç tarihinde herşey gibi kahvehaneler de değişimden paylarını aldılar Almanya’da.
Artık kahvehaneler kültür, sosyalleşme ve eğlence merkezleri değil, birer Automat, Oddset , Chatt ve kumar mekanları konumundalar.
Kim ne derse desin.
Türkler kahvehanesiz yaşayamaz…
Emeksiz para, sevgisiz kadın isteyen çoğu Türk erkekleri günümüzde Oddset, Chatt, automat ve kumar oynamadan da duramazlar…
Bunlar için de Almanya’da kahvehanerlerden daha iyi yer bulunmaz…
Kim ne derse desin.
Van’dan Edirne’ye Antalya’dan Artvin’e ve Münih’ten Berlin’e kadar yaşadıkları her yerde Türk erkekleri kahvehanesiz yapamazlar!..
Gönül ne kahve ister ne kahvehane
Gönül oddset, chatt, automat, sohbet, okey, kumar,
ve lak-lak ister, kahvehane bahane…
Rıza Almalı
