TURİZM VE AKKÖY

ABONE OL
18:57 - 01/10/2020 18:57
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Akköy Kütüphanesi ve çıkardığı Akköy dergisi ile Didim turizmine katkısı ölçülemez. Bu nedenle yerel yönetimler Belediye Başkanlarından başlayarak, tüm sorumlular köy kütüphanesi ile dünyada bir ilkin kurucusu Güven Pamukçu’nun yönettiği edebiyat etkinliklerine hem maddi hem de manevi desteklerini esirgemiyorlar.

Akbük ve Didim kentleri bütün kıyı kentlerinde edebiyat ve turizmle birlikte anılıyor, örnek oluyor. Didim Belediye’sinin organize destekleri ile düzenlenen kaliteli konser ve tiyatro eserleri, Menderes Festivali turizmi renklendiriyor. Şu anda gerek Berlin’de gerek birçok Avrupa kentlerinde düzenlenen edebiyat şiir okuma etkinliklerine bu köyden yazdığım tanıtıcı yazılarımın etkisi olmuşsa, çok güzel bir olgu. Edebiyat ve şiir akşamları ile Didim’i, Akbük’ü tanıyışta oralarda romancı, şair, eleştirmen gibi sanatçılardan yerleşenler olduğu gibi, Batı Avrupa’dan gelip ev, arsa alanlar var. Sayılarını bilmiyorum, ama benden emlâk için bilgi alanların çok olduğunu söyleyebilirim.
Didim turizmde yalnız döviz getiren Avrupalılara değil, kendi vatandaşlarına da değer verir. Avrupalı Türklere veya diğer şehirlerden gelen yerli turistlerin kıymetini bilir, bütün sitelere hizmet götürür. Fakat yazın 200000’e varan nüfusa hizmet yetiştirmek çok zordur. Turizm Bakanlığı’nın bütün turistik kıyı kentler için bir program geliştirerek, sahipsiz gibi görünen el değmemiş güzel koyları ızgara yapanlardan ve çöpten korumalıdır.
Okurlarım, bütün turistik belgelerde belediyelerin ses kirliliğine karşı daha çok önlem almalarını rica ediyorlar. Bozuk hoparlöre verilen anonslar, yöresel dezibeli iyi ayarlanmamış ezan sesi, teknik kontrolleri yapılmamış taşıt araçları ve seyyarsatıcıların çıkardığı hava ve ses kirliliğine karşı önlem için dünyanın sessiz şehri seçilen Seferhisar örnek alınmalı.
Didimli okurum, İsmail Tural Mersindere mevkii sakinleri adına belediye hizmetlerini daha yakından görmek istediklerini iletmemi rica etti.
Akbük ve Didim Belediyeleri ondört kişilik bir ekiple Berlin Turizm Fuarı’na katıldılar. Geçen sene Berlin Türk İşverenler Derneği ekiple yemekli bir toplantı yapmıştı.
Bu sene düzenlenmedi maalesef, elbette programları yoğun idi. Berlin’de yaşayan Didim’liler başkanlarına bizzat öneri ve dileklerini iletmek istiyorlardı. Gelecek sene için daha iyi organize olmak gerekir. Yazdığımı bilen okurlar Akbük ve Akköy dergileri getirdiler mi, diye sordular.
Didim’de yerleşik İngilizler kente çok olumlu katkılar sağlıyor.
Menderes festivalinde konserlere en çok ilgi gösterenler onlar. Ayrıca hayvan koruma yurtları da onların elinde. Akköy deyince içimde bir kıpırdanma oluyor. Çocukluğum köyde geçti, bir köye ışık götürme amacı ile yetiştirilmiştim.
Köyün sokakları tanınmış edebiyatçıların adı ile donanmış. Köy Enstitülerin amacı burada gerçekleşiyor. Kütüphanenin kapısı köy halkına açık. Bilim ve aydınlanma ile ilgili her etkinlikte köy muhtarı destekliyor.
Bu satırları yazarken önümde Mart-Nisan 2011 tarihli, Akköy Kültür-Sanat-Edebiyat Dergisi duruyor. Dile kolay bir köy dergisi onbirinci yılını dolduruyor sayı 65, tam 88 sayfa.
Altmış yazar, şair bir araya gelmiş birlikten mutluluk ve kuvvet doğar diyerek bir eser yaratmışlar. Birlikte olmanın güzelliğini anlatıyorlar. Dergi şiirlerle süslenmiş. Öykü ve kısa öykülerle başucu dergisi olma özelliği var. İnternetin hayatımızdaki önemli rolü, baskı yazı türünden okurları vazgeçiremeyecek.
Akköy edebiyat dergisiyle her an edebiyatla ilgilenmeye yeniden başlayabilir okurlar. Bu sayısında Melisa Gürpınar hayata ve şiire yeni başlayanlara öğütler veriyor, şairi ve şiiri anlatıyor.
“Şair hayatı diye özel bir tür hayat yok. O da bütün insanlar gibi doğumdan ölüme giden bir sürecin içinde çırpınıp durur.
Ve yaşadığı serüvenler, yere ve tarihsel koşullara göre farklılıklar gösterir, herkeste olduğu kadar. Burada önemli olan çağına göre, yaşanan adaletsizliklerle, çürümüş değer yargılarıyla verebildiği savaşım ve direnme gücüdür. Ortaya koyduğu kabuller ve reddiyelerdir. Gerektiği ölçüde, en alışılmış anlamlarıyla, özgürlük eşitlik gibi gezegenin kadim yaralarına da şiirle iyileştirme yapabilmenin gayreti içinde olmaktır. Güzel duygunun kurallarını koruyarak tabii. Dilin lezzetini, müziğini duyumsatarak.
… Şaire genel hatlarıyla görevler yükledik ama şiir içsel çatışmaların, toplumsal başkaldırıların izlerini taşıyabilir ancak. Şiir kaynağından ötürü trajik olanı bulmaktan hoşlanır. Sözcüklerle abartılmamış temiz acıları sever. Çok derinlerde kalmış, acısı duyulmaz olmuş acılardan esin kapar. Olgun, çatlamış bir nar gibi, dalında boynu eğik duran şiirler, sanki biraz daha şiirseldir.”
Şairler, tüm edebiyatçılar toplumun tercümanlarıdır. Okurlarına düşündüklerini anlatmalarını dil hünerleriyle öğretirler, bu nedenle aynı zamanda öğretmen görevini yüklenirler. Şiirleriyle, roman ve hikâyeleriyle zamanın şahitleri olurlar, tarih yazarlar. Geçmişte yapılan hataların tekrarlanmalarını önlemeye çalışırlar. Çağına iz bırakırlar.
Okurlarına bazen güzel, bazen hüzünlü ama hoş vakit geçirmelerini sağlarlar. Heyecanlı, romantik bir öyküyü okurken zaman su gibi akar.
 iltergh-04-04-a.jpgTürkiye’nin hatta dünyanın en seçkin şair, romancı ve öykü yazarlarını Didim ve Akbük’e getirmeyi başaran Güven Pamukçu, Akköy dernek üyeleri teker teker unutulmaması gereken kahramanlardır. Böyle küçük beldeleri dev yapan insanların emekleri şehir tarihinde iyi arşivlenmesi yöneticilerle, eli kalem tutan insanların elele birlikte yapmaları elzemdir.
Bir olaya, bir kişiye, bir ideolojiye karşı çalışmak çok fazla enerji kaybına uğratır. Hâlbuki pozitif işler yapmak enerjiyi olumlu sonuçlara dönüştürür.
Didim’de Akbük’te tatillerini geçiren Batı Avrupalı okurlarım yazın gelince Akköy ve Akbük dergilerine ulaşmak istiyorlar. Berlin’de yaşayan Didim’liler organize olalım ve Didim’e yardım edelim diyorlar. Bu arzu bütün turistik beldeler için geçerlidir. Yeter ki yerli yöneticiler yurtdışında yaşayan hemşerilerine kıymet verdiklerini göstersinler.
Birlikte olmanın güzelliğini, sıcaklığını yaşamanın lezzetine varmayı Güven Pamukçu şöyle özetliyor:
“Ne güzel bir teşekkürdür hayat, bunu sunmak gerek birimiz diğerine hepimiz birilerine. Çok güzeldi ne güzeldi, hem de bu güzel arkadaşlarımın yanında olmak. En büyük zenginlikti buluşup, size ulaşmak. Hayatın sevip koruduklarından olalım …”
Güven Pamukçu ve ekibini tanıyanlar zenginleşir.
Tanrı, güzel ülkemizin güzel insanlarını kıymetini bilen yöneticilerle karşılaştırsın!
Hoşça kalın!
  
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.