TERÖRÜN ARKA BAHÇESİ

ABONE OL
18:51 - 01/10/2020 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Her terör saldırısından sonra yetkililer, yetkisizler terörün kanlı nimetlerinden yararlananlar bile terörü kınarlar. Daha doğrusu kınar gibi yansıtmaya çalışırlar.
Ama arkasından yan cümle gibi söyledikleri aslında asıl söylemek istedikleridir.
Hükümet sözcüleri sanki muhalefetteler gibi gariban rolüne yatarlar ama her sefer söylediklerini değişik kişilere söyletirler.
Dağlıca saldırısında başbakan yurtdışından seslendi:
”Bugüne kadar atılmamış adım varsa, bunları belirler, sorunu çözeriz…”
Başbakan yardımcısı Arınç kendine has şeyini şey ederek durumu açıkladı:
”PKK’lıların ağır silahları vardı, sayıca da kalabalıktılar!”

Bir kaç gazete Ti’ye aldı. Yandaş medya büyük puntolarla ”İşte devlet adamı böyle olmalı!” gibi verdiler.
Bahçeli her zamanki demeçlerinden birini seçerek verdi:
”Meselenin küçümsenecek, ihmal edilecek tarafı kalmadı. Sabrımız taşıyor.”
Her zaman ki koro sahneye çıkıp:
”Şehitlerin kanı yerde kalmayacak!” Diyerek halkın nabzına şerbeti dayadı.
Sonra cenaze törenleri, ağlayan askerler.
Bu kez genelkurmay başkanı bile ağladı.
Hazır kıta gençler şehit cenazelerinde bağırdılar:
”Şehitler ölmez, vatan bölünmez!”
Sonra uçaklar kalktı dağları taşları bombalamaya başladı.
PKK’nın siyasal kanadı BDP Başkanı Demirtaş:
”PKK silahlı eylemlere son vermelidir.” Sonra, TSK’de silahlı operasyonları durdursun!”
Her terör saldırısından sonra aynı plağı çeviriyor. Biz alıştık ta yandaş, sırdaş, besleme, korkak medya ıstıp ısıtıp yeni bir cevhermiş gibi aptallar sofrasına servis yapıyor:
”BDP bile PKK’ya isyan etti!” Diye aldatmaya, kandırmaya tam islim devam ediyorlar.
Birkaç gün sonra iktidar gündemi değiştirecek bir konu yaratınca gündem değişir.
Ya emekli veya muvazzaf subaylar için tutuklama dalgası başlatılır, ya da Fenerbahçe’nin nasıl bir silahlı terör örgütü olduğu konusunda yandaş, sırdaş, oynaş medyalarda çakma belgeler yayınlar ve gündem değişir.
Ya da Suriye Muhaliflerine işaret çakılır bir katliam yaparlar fatura Esad’a kesilir, yeni bir gündem oluşturulur.
Korkak medya eski emekli generalleri konuşturarak milletin gazını aldılar.
Dolmabahçe’de hizaya getirilen Büyükanıt Paşa: ”Kandile ulaşmak olanaklı değil!” noktasını korken, terör örgütü başı olarak tutuklanan Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ: ”Kandil ele geçirilmedikçe askerlerimizi kurban vermeye razı olacağız.” Dedi.
AKP ile uyumlu bir birliktelikte olan şimdiki Genel Kurmay Başkanı Özel Paşa şehitlerin cenaze töreninde Arınç’ın yerini doldurarak, sular seller gibi gözyaşı döktü. BBP Partisi genel Başkanına : ”TSK Kandile girecek güçtedir. Ama siyasal iktidarın gir emrini vermesi, ABD’nin izin vermesi, kayıplarımız için kamuoyunun hazırlıklı olması gerekir.” Diye fısıldamış.
Eğer ülkeye barış getirilecekse o ülke elbette bazı bedelleri ödeyecektir.
PKK terörü bu güne kadar otuz binin üzerinde insanın ölümüne neden oldu.
Türkiye’nin kararlı tutumu karşısında Terörist başı Suriye’deki barınağından dışarı atılmasıyla, geçiştirilmeye çalışılmasına Türkiye aldanmadı. Terörist başının peşini bırakmadı.
Sonunda ABD Öcalan’ı Türkiye’ye teslim etti.
Atılan kararlı adımlar sonucu terör sıfır düzeye indirildi.
Ne zamanki, ABD’nin yenidünya düzeni şifresiyle uygulamaya konulan emperyalist planda Türkiye’de iktidar değişikliğini gerçekleştirmesiyle terör yeniden yaşam ortamı buldu.
PKK, bu BOP Projesi kapsamında Suriye yerine Kuzey Irak’ta kamplar kurarak varlığını büyüyerek sürdürmeye başladı.
AKP iktidarıyla BOP Projesi kapsamında Kuzey Irak’ta kurulması planı kapsamında Türkiye’nin kırmızı çizgileri yeşile dönüştürülerek Kürt Devletinin önü açıldı.
Üstelik Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı ABD tarafından BOP Projesinin eş başkanlığına atandı.
Dubai anlaşmasıyla Türkiye, ABD’nin izni olmadan Kuzey Irak’a girmeyeceği garantisini verdi.
Oslo’da ve İmralı’da Başbakanın emriyle PKK’ya verilen sözler ve ödünlerin bir kısmı basına servis edilince gün ışığına çıkan AKP iktidarının ver kurtul siyasetinin Türkiye faturası karşılığı şehit cenazeleri ile ödendi.
Terörün gıdası katliamlar ve hain pusulardır. Her verilen ödünü kar hanesine yazarak kanlı eylemlerini sürdürecektir.
Terör örgütünün siyasi uzantısı BDP, PKK baskısıyla Güneydoğu’da ve batıda halkı istediği anda sokağa sürerek bazen yakarak- yıkarak, bazen kalabalıkları sokaklara taşıyarak varlıklarını sürdürmektedirler.
BDP ve AKP Kuzey Iraktaki yatırımlardan aldıkları pay, terörün varlığına borçludur.
Irak petrollerinin ABD’nin payından arta kalanları kardeş payı bölüşmelerini meclisteki ortaoyunu dalaşmalarıyla örtmeyi-perdelemeyi her oturumda ağzımız açık izliyoruz.
Aşiret bozuntusu Barzani rüyasında bile ulaşamayacağı makamlara, servetlere sahip olmasını sadece ABD’nin himmetiyle değil, PKK’nın Kuzey Irakta varlığıyla Türkiye’ye karşı demoklesin kılıcı durumunu alabildiğince kullanmasıyla sağlamıştır.
Yeri geldiğinde AKP’nin yedek tekeri olan MHP, PKK terörü sayesinde meclise girmektedir.
Son olarak CHP’nin Kürt Sorununa Meclisi göreve çağırması terörün arka bahçesinde olanları telaşlandırmıştır. AKP’nin bu girişimi kerhen de olsa onaylaması, ver kurtul siyasetine ana muhalefet partisini de ortak etme cinliğinden başka bir şey değildir.
İnancımız odur ki, CHP bu tuzağa düşmeyecektir.
Terör, hamasi nutuklarla, bağırmayla, çağırmayla sona erdirilmez.
Suriye’ye saldırmak için tezgâhlanan oyunlara baş aktör olmaya gönüllü aday AKP iktidarı, Türkiye’nin değil, Amerikan çıkarlarının savunucusu olmaktadır.
Terör; kararlı, riskleri göğüsleyecek, Türkiye’nin çıkarlarını ve bağımsızlığını amaç edinen bir siyasetle, orduyla, halkla yok edilebilir.
Eğer, bir ülkenin başbakanına başka bir ülke tarafından makamlar, görevler veriliyorsa!
Ülkeni korumak için görevli askerinin başına çuval geçirenlere senin askerin selam duruyorsa!
İçeride istihbaratın aydın avlama, asker tutuklama, olmayan suçlar yaratma için kullanılıyorsa!
Dışarıdan gelecek tehlikeler için istihbarat bilgilerini başka ülkenin merhametine ve yetkisine bağlıysa!
Askerini, polisini katleden katillerin bırak Kandil’i, sınırından 5-10 km uzaklıktaki kamlarını yok etmeye cesaretin yoksa!
Bırak ”Analar ağlamasın” aldatmacasını.
Bırakın hedef saptırmaları.
Türkiye’nin canını yakan Suriye’de değil, Kuzey Iraktaki terör yuvalarıdır.
Oraya gidecek iradeden yoksunsan!
Sıra sıra tabutlar geçtikçe yine içimiz kan ağlayacak
Vah benim ülkemin kınalı kuzularına…
Vah benim ülkemin haline.

Yıldız AKALIN

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.