T.C. ANAYASASI VE LAİKLİK İLKESİ

ABONE OL
18:12 - 01/10/2020 18:12
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

T.C. ANAYASASI VE LAİKLİK İLKESİ


Her şeyden önce T.C. Anayasası’nın AKP’yi rahatsız eden, nasıl ve hangi yol ya da yöntemle değiştirmek istediği, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da sürekli ve her yerde “Bu ilk dört maddenin neresini ve neden değiştireceksin(iz)?” diye sormaktan dilinde tüy bitiren şu ilk dört maddesi neymiş ona bir bakalım.


Madde 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.


Madde 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.


Madde 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ayyıldızlı al bayraktır.
Milli marşı ‘İstiklal Marşı’ dır.
Başkenti Ankara’dır.


Madde 4- Anayasanın 1’inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesindeki hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.


Böyle konulmuşlar anayasaya bu maddeler.


Bu maddelerin ikincisidir AKP’yi ve özellikle de kaçAK Saray’ın mukimini zıplatan. Özellikle de maddede yer alan „laik cumhuriyet“ tamlaması.


Çünkü; Badem, bu ilkeyi kaldırmadan Türkiye Cumhuriyeti’ni Türkiye İslam Cumhuriyeti’ne dönüştüremeyeceğini çok iyi biliyor. Kindarlığı dindarlığındandır.


Kürsülerdeki konuşmalarına „Esselâm-ün aleykûm ve rahmetullah“ diye başlıyor ama; gene de bu „laiklik“ sözcüğü var ya aklını alıyor başından hazretin.



Ama; bir recâli de var yani Asrın Liderimizin. Ne mi o?


Birinci maddeyi; „Türkiye Devleti bir İslam Cumhuriyetidir.“ diye değiştirmek.
İkinci maddeyi; „Türkiye İslam Cumhuriyeti ümmetin huzuru, İslami itaat ve şeriat anlayışı içinde, kul hakkına saygılı, şeriata bağlı, başlangıçtaki tanımıylam, şeriat hukukuna dayanan bir İslam devletidir.“ diye değiştirmek.


Üçüncü maddeyi; „Türkiye İslam Devleti, yurdu ve ümmetiyle bölünmez bir bütündür. Dili Kur’an dili olan Arapçadır. Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, ay ve yıdızlı yeşil bayraktır. Millî Marşı (Yazarından dolayı HA) İstiklâl Marşıdır. Başkenti İstanbul’dur.“ diye değiştirmek.


Dördüncü maddeyi; „Anayasanın 1. Maddesindeki devletin şeklinin İslam Cumhuriyeti olduğu hükmü, 2. Maddedeki bu İslam Cumhuriyetinin nitelikleri, 3. Maddedeki hükümler değiştirilemez ve değiştirilmeleri teklif edilemez.“ diye değiştirmek.


Recâli onları değiştirmek de partisinin meclisteki milletvekilleri, Badem’e kayıtsız ve koşulsuz biat eden kapıkullarının sayısı bu işe yetmiyor. Konuyu halkoylamasına götürebilmesi için de en az 16 milletvekili daha gerekli ya da zorunlu.


Bulabilir mi onları?


Bulabilir. Çünkü; mecliste güvendiği bir dağ var. Bahçeli Devlet’in şahsına tapulu partisi. Fikri zikrinden mâlum MHP. Nam-ı diğer AKP’nin stepnesi, yedek lastiği.


Güvendiği bu dağa kar yağar mı peki? Var mı böyle bir olasılık?


Bence yok!


Sözün özü yani; CHP’nin de, Kemal Kılıçdaroğlu’nun da, demokrasinin olmazsa olmazı laikliği yaşam ilkesi yapan demokrat ve çağdaş yurttaşlarımızın da işleri zor. Hem de oldukça…


Teslim mi olalım?


Bu sorunun yanıtı Cervantes’in şu özdeyişinde var:


“Parasını kaybeden zarar eder. Arkadaşını kaybeden daha çok zarar eder. Cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiş demektir.” diyor Cervantes.


Bu kindar ve dindar şeriatçı güruh karşısında ne yılacağız ne de korkacağız.


Heveslerini kursaklarında bırakmak için omuz omuza…


“Rejimin ve inkılâpların sahibi ve bekçisi” olduğumuzu görsün Badem!

Hasan Arslan

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.