SPD`NİN TÜRK KÖKENLİ SEÇİLMİŞLERLE BERLİN KONFERANSI

ABONE OL
11:49 - 23/10/2020 11:49
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

SPD`NİN TÜRK KÖKENLİ SEÇİLMİŞLERLE BERLİN KONFERANSI ÜZERİNE

Geçen hafta SPD Federal yönetimi Partide siyaset yapan her düzeyde Türkiye kökenli Üyeleriyle Federal Parlamentoda ( Bundestag) önemli bir Konferans düzenledi.

Berlin’deki Konferansta Konular şunlardı:

Türkiye’deki Darbe teşebbüsü sonrası politik durum, Almanya’ya yansımaları, Uyumdaki aksaklıklar ve de neden bazı Türklerin Alman toplumuna sırt döndüğüydü. Topluma sosyal Uyumun yavaşlamasındaki eksiklikler için daha neler yapılmalıydı. 

Davete icap edip Hamm`da Partideki konumum yani Hamm-Hessen Belediye Meclis Üyeliğim, Göç ve Çok Çeşitlilik Çalışma Grubu Başkan Yardımcılığım ve İlçe Örgütündeki Sekreter Yardımcılığım ile konuya ilgim nedeniyle bende bu toplantıya katıldım.

Federal Parlamento SPD Fraksiyon Salonundaki Toplantıyı Herne Milletvekili, Alman-Türk Parlamenterler Grubu Başkanı, eski SPD Genel Başkanı Franz Müntefering`in genç eşi Bayan Michelle Müntefering yönetti.

Başkentteki bu Konferansa aralarında Türk kökenli Meclis Üyeleri, Parti Yöneticileri ve Milletvekillerinin de bulunduğu 150 ye yakın partili Yoldaş katıldı. 

Bence bu Konferans hayli tartışmalı ama çok sıcak ve samimi bir ortamda geçti. 

Partinin en üst yöneticileri devamlı not aldılar, sorulara, eleştirilere cevap verdiler zaman zamanda hatalarını kabul edip eksikliklerin giderilmesi, daha çok Göçmenin Kamuda işe yerleştirilmesi, Partide Türkiye Kökenlilere daha fazla şans tanınması, yer açılması ve Türkiye’ye söylemlerinde daha yumuşak dil kullanılması sözü verdiler. 

Bunlar güzel şeylerdir. Ben SPD yöneticilerini samimi buldum. Çünkü bize zaman ayırdılar, dinlediler hep. Daha toplantıya girmeden ve toplantı sonrası salonun dışında ayaküstü bir şeyler atıştırırken Vekiller, Yöneticiler masalarımıza geldiler hoş geldin selamlaması yaptılar, Daha orda sorunları birinci elden dinlediler.
İçerde salonda da çok insan söz aldı bazıları soru yerine yalan olmazsa hayatlarını anlattılar ve uzayınca da benim gibi sırada olan insanlara söz sırası gelmedi.

Lobide ikili görüşmelerde SPD`nin ilk siyahi Afrika kökenli Milletvekili Karamba Diaby, Michelle Müntefering ile Türkiye’deki darbe teşebbüsü sonrası ve buradaki vatandaşlarımızın durumunu sıkıntıları konuştum. 

Yine bölge Milletvekillerimiz Michael Thews, Bernhard Daldrup hep yanımızdalardı. Konferansın hemen bitiminde SPD nin Mönchengladbach Milletvekili Adanalı Hemşerimiz Gülistan Yüksel ve eşiyle tanışıp kısa sohbet ettik.

Seçim bölgesinde gelecek yılki Federal seçimleri için İl Örgütü kendisini yine Aday göstermiş. Buna sevindim kendisine bol şanslar, iyi çalışmalar dilerim.

O salonda Almanya gibi Avrupa’nın patronu bir ülkenin Başbakan yardımcısı, ekonomi Bakanı ülkenin ikinci büyük Partisinin Başkanında yani Gabriel de ben en ufak bir kibir görmedim. Çok mütevazı insanlar. Bu Konferansta gelenek olduğu içinde SPD Genel Başkanı Sigmar Gabrielde dâhil hepimiz birbirimize siz değil sen diye ve ön ismimizle hitap ettik. 

Türk Parlamenterlerde durum tam tersi son derece mesafeli ve resmiler. 

Konferansın açılış konuşmasını Thomas Oppermann ve Genel Başkan Sigmar Gabriel yaptılar. Podyumda ise SPD Schleswig-Holstein Eyalet Milletvekili Serpil Midyatlı, Duisburgtan Federal Meclisin en genç Milletvekili seçilen Mahmut Özdemir ve Zahide Sarikas ( Konstanz Belediye Meclis Üyesi ) yer aldılar.

Sigmar Gabriel ve Thomas Oppermann her ikisi de Konferansın başlangıcında yaptıkları açış konuşmalarında Türkiye’deki gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini,  oradaki olayların buraya sıçramasını engellemek için bizleri topladıklarını, bizleri bir Bilirkişi olarak gördüklerini söylediler.

Gabriel ve Oppermanndan sonra söz verilen Almanya Türk Toplumu Başkanı Gökay Sofuoğlu neden binlerce AKp ye sempati duyan insanın Köln’de Erdoğan’a destek Mitingine katıldığını anlattı. Gelişmelerdeki rolü nedeniyle Alman tarafını suçlayıcı, sitem dolu eleştirisel bir konuşma yaptı. Sofuoğlu belirli konularda belki haklı olmakla birlikte tek yanlı sadece Alman tarafını eleştirmesi haksızlıktı. 

Burada yaşayan, yasalarla ihtilafa düşmeyen vatandaşlarımız en azından insan muamelesi görüyor. Birçoğumuz SPD de ve diğer siyasi partilerde siyaset yapıyoruz. SPD içimizden çıkan bir Aydan Özoğuz’a Uyum Bakanlığı gibi önemli bir Makamı vermiş, birçok insanımızla yerel Meclislerde yer alıyoruz.
Eyalet ve Federal düzeyde Türkiye ve başka kökenlerden Milletvekilleri var SPD de. En azından burada Sosyal Medyadaki bir yorumdan dolayı kimse içeri alınmıyor, şucu, bucu diye Türkiye’deki gibi FETÖ cü diye yargılanmıyor, malını, mülkünü, işini gücünü kaybetmiyor.

Ayrımcılığa ve dışlanmaya bende karşıyım. Ama hala burada rahat, daha güvende ve özgürüz kim ne derse desin. 

Bu ülke Anadolu’dan gelen birçok dar gelirli, topraksız, okumamış insanımıza büyük fırsatlar verdi. Bugün onlar ya da çocukları İş insanı, Avukat, Mühendis, Doktor, Öğretmen, Sosyal Pedagog, Polis, Sanatçı oldu.

Başkent Berlin’de Türkiye kökenli SPD’li milletvekili ve politikacılarla bir araya gelen SPD lideri Gabriel, Türkiye konusunda biraz hata ettiklerini söyledi. Gabriel, “Darbe girişiminin hemen ardından Türkiye’yi ziyaret edip, dayanışma göstermemiz gerekirdi” dedi. Ama aynı Gabriel ve Oppermann Türkiye’de İnsan haklarının çiğnenmesine, suçsuz insanların hapse atılmasına da göz yumamayacaklarını belirttiler.

Berlin’deki Konferanstan çıkardığım şudur:

SPD Almanya’da sayıları üç milyonu aşan ve bir Milyonun üzerinde vatandaşlık nedeniyle seçme hakkı olan vatandaşlarımızın sorunlarını çok yakından takibe devam edecek ve onların oyuna talip.

Türkiye’deki Demokrat, Liberal kesimle, Aydınlarla dayanışmayı sıklaştıracak.

Almanya’da AfD gibi aşırı sağcı, ırkçı Partilere taviz vermeyecek, ülkedeki Göçmenlere sahip çıkmaya devam edecek.

Türkiye’deki siyasi kutuplaşmanın Almanya’ya taşınmasını gerekirse yasalarla engelleyecek. Bu insanların Türkiye’den bazı çevrelerin siyasi çıkarları için malzeme olarak kullanılmasının önünde duracak.

Uyum politikaları hızlandırılacak, Parti Parlamentoda çoğunluk sağlarsa Göçmenlere Yerel seçimlerde seçme hakkı verecek.

Tüm bu politikalarının gerçekleşmesinde SPD ye seçmen ve seçilmiş olarak destek vermemiz gerekiyor. 

Almanya’da doksana yakın farklı siyasi Partilerde Türkiye kökenli siyasetçinin Federal, Eyalet ve Avrupa Parlamentosunda politika yaptığını okumuştum. Bu güzel bir rakam. İki ülke arasında çok güzel köprü olabilirler.

Tüm eksikliklerine rağmen doğru Partide olduğumu düşünüyorum.

Yazımın sonunda Alman Parlamentosundan mimarı, düzen ve organizasyon bakımından çok etkilendiğimi söyleyebilirim. Müthiş bir Bina. Dış cepheden de olsa görmeniz gerekiyor. Toplantı öncesi o Kubbenin Terasında çekildiğimiz toplu fotoğrafta günün anısı olarak kalacaktır.

SPD Genel Başkanı Gabriel ve diğer Tepe yöneticiler bu Tip Konferansları tekrarlayacaklarını söyleyerek görüş alışverişinden yararlandıklarını belirttiler.

Berlin Almanya’da ilk göz ağrım. 1980 Türkiye’sinden bir Haziran ayında Halamlarla ayak bastığım, yükseköğrenim için geldiğim Berlin’e bir yerel Politikacı olarak dönmek güzeldi.

Berlin Almanya’da en sevdiğim şehir. Orada sadece akrabalarım yok bizi otelden alıp bir Türk Balıkçı Restoranında ağırlayan bu ha-ber.com sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Sefa Doğanay gibi özel değerli dostlarım arkadaşlarım da var. 

Sefa`ya gösterdiği misafirperverlik için, Otel rezervasyonunda yardımcı olan diğer Bayan Yoldaşımıza da kendim ve benimle Berlin’e gelen parti yöneticisi arkadaşım adına da teşekkür ediyorum. 

Mehmet Tanlı
                              

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.