SOSYAL DEMOKRASİ BUDUR KILIÇDAROĞLU

ABONE OL
18:47 - 01/10/2020 18:47
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Brüksel’de Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda ile yapacağı görüşmeye ev sahibi tarafından kabul edilmedi. Neden mi? Kılıçdaroğlu, Swoboda ile yaptığı ortak basın toplantısında Erdoğan’la Esat’ı bir tutarak ikisi ne de diktatör dediği için.

Swoboda görüşmeyi iptal etmesinin gerekçesini şöyle açıkladı: “Erdoğan’ı eleştirebilirsiniz, Erdoğan halkın oyuyla iktidara gelmiş birisi. Kabul etsek veya etmesek de halkın oylarına anlayış göstermek durumdayız. Erdoğan’ın politikasını kabul etmeyebilir eleştirebilirsiniz. Ama diktatörle halkın oyuyla gelen arasında büyük fark olduğunu bilmemiz gerekiyor. Ayrıca AP Sosyalist Grubu’nun Esad ile ilgili duruşu ve politikası belli. Bizim için Esad eli kanlı bir diktatördür. Bir an önce yönetimi bırakmalıdır. Esad ise halkın oyuyla iktidara gelen birisi değil. İki lider arasında büyük fark var.” Bu sözler, Avrupa sosyal demokrasisinin ne olduğunu açıklaması bakımından ilginçtir.
Swoboda’ya Hitler ve Mussolini’nin de seçimle geldiğini anımsatmalı öncelikle. Demek ki Avrupalı sosyal demokratlar bu iki faşist lidere de saygı duymaktalar. Avusturya’da seçimlerden birinci çıkan ırkçı lider Jörg Haider’e Avrupa’nın demokrasi şampiyonları neden saygı göstermediler? Irkçı liderin başbakanlık koltuğuna oturmaması için neden Avrupa’nın solu da sağı da seferber oldu? Avusturya halkının tercihine niye anlayış gösterilmedi? Demek ki Avrupalı siyasetçiler çifte standart uygulamaktalar.
Peki, Avrupalı siyasetçilerin Erdoğan sevgisi nereden geliyor? RTE, ABD ve AB emperyalistlerinin çıkarlarına uygun davrandığı için şimdilik baş tacıdır. Özellikle Suriye konusunda ABD ve AB’nin ileri karakolu gibi davranması, Batılıların ona karşı sevgisini daha da artırmakta. Tabi bu sevgi şimdilik… İlerde sevgi, nefrete dönüşebilir.
Swobada ve AP sosyalistlerinin Esat düşmanlığının nedeni nedir acaba? Esat, AB ve ABD’ye boyun eğmeyip İsrail’in yayılmacı, saldırgan politikasına da karşı duruyor. Her şeyden önce ülkesinin bütünlüğünü savunmakta. Bunun içindir ki Batılı emperyalistlerin hedefinde Esat.
Swoboda’nın sözlerinde tek doğru var: RTE ile Esat’ın bir tutulamayacağı… Evet, Kemal Bey bu iki siyasetçiyi karşılaştırmada yanlış yapmıştır. Esat; emperyalist saldırganlığa karşı duran, ülkesini savunan, teröristlerle mücadele eden bir yurtsever. Erdoğan ise terörle müzakere ederek ülkesini bölünmenin eşiğine getirmiş BOP eşbaşkanı. Bu ikisi, bir tutulur mu Kemal Bey?
Bazı gazeteler ve köşe yazıcıları, Swoboda’nın tavrını kişiselleştirip yumuşatmak, Avrupalı sosyal demokratları temize çıkarmak için türlü gerekçeler öne sürmekteler. Bunların en dikkat çekici olanı ise Swoboda’nın eşinin yönetici olduğu şirketin Türkiye’deki rüşvet olayı. Böylesi bir olayın Avrupalı sosyal demokratların genel politikasında belirleyici olması olanaksız. Eğer CHP, Batı’nın Suriye politikasını kayıtsız, koşulsuz destekleseydi; büyük bir olasılıkla bu kaba davranışla karşılaşmayacaktı Kılıçdaroğlu.
Irak işgaline karşı çıkan Avrupalı sosyal demokrat görüp işittiniz mi Kemal Bey? Üstelik İngiliz Tony Blair, Bush’la kol kola bir buçuk milyon Iraklının ölümüne neden oldu.
Dünyanın dört bir köşesinde alevlenen sömürgeciliğe karşı ulusal kurtuluş savaşlarını destekleyen Avrupalı bir sosyal demokratı gören var mı? Gören olamaz, neden mi? Çünkü sosyal demokrasi emperyalizmin sol ayağı olarak görevini yapmak zorunda. Emperyalizme hizmet etmek onların görevi, ezilen halkların savaşımı onları ilgilendirmez.
Dünyada sömürgeciliğe karşı ilk kurtuluş savaşının öncüsü olan CHP’yi, sosyal demokrat ideoloji bataklığına sokarak emperyalist kapılarda rezil etmeyin Sayın Kılıçdaroğlu. Swoboda’ya kırılmışsınız, davranışını kaba bulmuşsunuz. Sosyal demokrasi budur Kemal Bey, şaşırmayın, onların süslü sözlerine kanmayın. Ezilen ulusları elleri titremeden kıyan Avrupa’nın Hıristiyan demokratlarıyla sosyal demokratları değil mi?
Türkiye’nin de CHP’nin de geleceği, emperyalizmin sağ ve sol ayaklarını oluşturan ideolojilerde değil; “Kemalizm”dedir Kemal Bey!

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.