0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Nedense toplum olarak insanları bir çekmeceye sokmayı çok seviyoruz. Yazdığım yazılarla her hafta birileri tarafından hep bir yerlere, herhangi bir gruba mal edilmeye çalışıyorum. Son duyduğum ise bardağı taşıran son damla oldu. Ben gizli Yahudi’yimişim. Bu kanıya da yazdığım ”İlker Başbuğ Yahudi’mi?” makalesiyle varmışlar.

Bravo doğrusu…

O yazıdan bunu çıkarıyorsunuz ya…

”Batı’daki Kürtler” makalemle Kürt,

”Hrant Dink cinayeti ve misyonerlik” makalemle Ermeni,

”Recep Tayyip Erdoğan Gerçeği” makalemle yandaş medyacı,

”Erdoğan’ın Strasbourg’da devirdiği çamlar” makalemle hükümet düşmanı,

”Gülen Hareketi veya ”Fethullahçılar” makalemle ”Fethullahçı”,

”Lütfen MİT’e dokunmayın” makalemle MİT’çi,

”Generaller ve Ramazan” makalemle ordu düşmanı,

”Tek millet, tek bayrak” makalemle faşist,

vs. vs. vs.

Gördüğünüz gibi her makalemle bir yerlere mal edildim. Keşke, yazılarımda hiç bir gruba yağ çekmek için tribünlere oynamadığımı görselerdi… Hiç kimse hep olumsuz şeyler veya hep olumlu şeyler yapamaz. Olumsuzluklarını eleştirdiğim kişi, kurum veya grupların olumlu yanlarına da yansıtmak erdemdir bence… Zamanında sağcılar olaylara hep sol gözlerini kapayıp bakarlardı, solcular da sağ gözlerin kapatarak, oysaki her iki gözümüzü açıp ta vicdan ve mantığı katarak olayları değerlendirmek doğrusu değil mi?

Şimdi, Erzurum ziyareti sırasında bir yurttaşımıza ”Hadi bi takla at da göreyim” dediği için şiddetle eleştirdiğim İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, Uludere olayına ilişkin yaptığı değerlendirmelerini destekliyorum” diye fikir beyan edeceğim yine ”Kürt düşmanlığı” ile suçlanacağım.

Yine, son günlerde tartışmaya açılan ”Kürtaj yasağı” konusundaki çok kullanılan ”Kadının vücudu kendisine aittir” ifadesini doğru bulmuyorum. Kimsenin vucüdü kendisine ait değildir, bunlar Allah’ın bize verdiği emanetlerdir. Bu yüzden de içki, sigara gibi vucüda zarar verici maddeleri kullanmamız men edilmiştir. Hele kadın, bu emanet içinde Allah’ın bir emanetini daha saklıyorsa… Doğarken aldığımız bu emaneti mümkün oranda iyi bakıp, ölümle Allah’a geri vermek zorundayız. Maalesef bugün kürtaj öncesi birçok zor ön koşulun yerine getirilmiş olması kuralına rağmen, Avrupa’da bile yabancılar arasında en çok kürtaj yaptıran Türk kadınlarıdır. Bu işi diş çektirmekle eşit hale getirmişler. Genç kız bir gecelik bir hata sonucu hamile kalınca, çocuğu aldırıp namusunu korumuş oluyor. ”Kredi borcumuz var, çalışmam lazım, çocuğun sırası değil” deyip karınlarındaki bebekleri öldürtüyorlar. Bu bence bir cinayettir…

diye fikir beyan edeceğim. Şimdiden bazılarının ”kadın düşmanı, gerici” dediklerini duyar gibi oluyorum..

Elimden değil, bir çok konuda çoğunluk gibi düşünemiyorum veya benim için düşündüğünü sananlara koyun gibi uyamıyorum. Allah’ıma şükürler olsun ki demokratik bir ülkede yaşadığımdan bu fikirlerimi de serbetçe yazabiliyorum.

Bu yazımla da başta dediğim gibi bazıları beni, ”Şeriatçı, Fethullahçı Yahudi, Ermeni, Kürt, Faşist, Komünist, Mason, vs. gibi nitelendirmeye devam edecekler…

Ben de her zaman onuncu köyün olduğuna inanmaya devam edeceğim…

Ahmet İNCEL