SEN TEHLİKENİN HÂLÂ FARKINDA DEĞİLSİN

ABONE OL
18:12 - 01/10/2020 18:12
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

SEN TEHLİKENİN HÂLÂ FARKINDA DEĞİLSİN

Her şeyden önce bunların işin sonunda elde etmek istediklerinin adını koyalım:

Bunlar; Adalet ve Kalkınma Partisi ve onun yöneticileri laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak, Türkiye Cumhuriyeti’ni yer ile yeksân ederek yerine Türkiye İslam Cumhuriyeti kurmak istiyorlar. Bunu Kurtuluş ve Kuruluş’a karşı bir devrimle yapmak bunların istedikleri.

“Karşı Devrimci” kavramının ne olduğunu tam olarak anlamak için AKP ve yöneticilerinin izledikleri politikaya bakacaksın. O, sana “karşı devrim”i de, “karşı devrimci”yi de tam olarak anlatacaktır.
Geriye dön ve bak!

2002 de yürütmeyi ellerine geçirir geçirmez gündeme oturttukları konuyu bir anımsa!
Onlar ona “başörtüsü” diyorlar, ama; o başörtüsünün bizim ülkemiz dışında hiçbir yerde bir benzeri yok. Başörtüsünde bir birlik de yok. Kimi öyle bağlıyor başını, kimi böyle, kimi şöyle…

Öyle ya da böyle! Ne yaptılar, ne ettiler konuyu istedikleri gibi sonlandırdılar.

Çocuk yuvalarındaki küçücük kızlardan üniversitede okuyanına, kamuda görev yapanından serbest meslek sahibi olanına kadar kızlara ve kadınlara kabul ettirdiler o başörtüsünü. Onlarla birlikte tüm topluma.

Arkasından eğitim alanına daldılar züccaciyeci dükkânına dalan filler gibi. Darmadağın ettiler eğitim kurumunu. 2002 den 2016 ya kaç Millî Eğitim Bakanı geldi geçti anımsayan var mı?

“Dindar ve kindar” bir gençlikti amaçları, neredeyse bu amaçlarını da gerçekleştirdiler.

Anlama hızı trene bakan öküzden de yavaş olan bir oğlu var ya cumhurun başının, ne demişti bir keresinde, aşağı yukarı, “İmam Hatip Liselerindeki öğrenci sayısını 1 500 000 ( bir milyon beş yüz bin)e çıkardığımızda bu iş bitmiştir.”
O amaçlarına da neredeyse ulaştılar.

Elvan çeşit vakıf kurdular eğitim alanında iş gören.

Bunu Fetullahçı okulları ve dershaneleri kapattıktan sonra yaptılar. E, tapulu arazilerinde gecekondu istemiyorlar sonuçta.
Yargıda toz duman attırdılar. Bu alanda yaptıklarının hesabını bu dünyada vermeleri en kalbî dileğimdir de, bu hesabı bunlar, öbür dünyada da veremeyecekler.

RTÜK, Deniz Feneri, 17/25 Aralık olayı…

Kumpaslar, gerçek olmayan deliller, gizili tanıklar… Neler, neler…

Anayasa Mahkemesi’ni ele geçirdiler de laiklik karşıtı bir parti oldukları kararına karşın bu mahkeme kapat(a)madı bunların partisini.

Kapatmama kararını veren AYM’nin o zamanki hukukçu olmayan başkanı şimdi her fırsatta günah çıkarıyor.

“Hadi oradan lan!” deme de, dur!

Adım adım iç savaşa götürüyorlar bu kifayetsiz muktedirler ülkeyi.

Sen; hâlâ, tehlikenin farkında değilsin be kardeşim!

Hasan Arslan

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.