SAMAN ALEVİNİN DUMANI, İSİ

ABONE OL
18:59 - 01/10/2020 18:59
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BDP eş başkanının CHP’ye seçim ittifakı önermesi, siyasal gündemi değiştirip allak bullak etti. Önerinin ortaya atılmasıyla birlikte yandaş basının, konuyu desteklemesi ilginçtir. Yandaş kalemlerin ve sözcülerin sanki CHP tarafı da bu ittifaka onay vermiş gibi bir algı yaratması, belli ölçülerde amacına ulaşmıştır. Bu süreçte CHP’nin yeni yönetiminde yer alan bazı kişilerin yaptığı bilinçsizce, sorumsuzca açıklamalar yandaş basının bu provokasyonuna güç katmıştır. Bu da ibret verici bir durumdur.

CHP-BDP ittifakı fikri neye hizmet ediyor? Bu hangi sonuçlara ulaşma amacına yöneliktir? Öncelikle bu soruları yanıtlarsak konu anlaşılmış olur. AKP’yi bu işin dışında tutmak yanlış olur. Çünkü uzun zamandır yandaş bazı kalemler bu konuyu işleyerek kamuoyunu hazırlamaya başladılar. Bu konuda kendilerince haklı gerekçeler ileri sürdüler. Amaç, CHP’nin yükselen oylarını aşağıya çekmek. Böylesi bir ittifakın iktidar getireceğini söylemek siyaseti bilmemektir. 1991’de yapılan SHP-HEP ittifakı solun güç kaybında önemeli bir dönemeçtir. Kocaeli’den Artvin’e kadar uzanan kıyı şeridinden SHP’nin bir milletvekili bile çıkaramaması bu ittifakın olumsuz sonucudur. Yine birçok ilimizdeki önemli oy kayıpları görmezden gelinmemeli.

CHP, dil ile din arasında seçim yapmaya zorlanan Kürtlere üçüncü bir yolu göstermek zorundadır. Bu da emekçi bir programın yaşama geçirilmesiyle olur.

Bazı CHP’li yöneticilerin, parti merkez organlarının kararı aksine asılsız bir ittifak söylentisini gerçekmiş gibi savunmaları acıklı bir durumdur. Burada amaç; ülkenin, partinin, toplumun çıkarı değil; bu kişilerin ekranlarda boy göstererek kendilerini milletvekili seçtirme kurnazlığıdır. Televizyonlarda bazı CHP yöneticilerinin düzeysiz tartışmaları ibret vericidir. Toplumsal çıkar bir kenara bırakılıp kişisel kurtuluşlar ön plana alınınca tartışmalarda düzey de kalmıyor. Tartışmalarda kavga eden kişilerin; kültürel, siyasal, sanatsal birikimlerinin olmadığı apaçık ortaya çıktı. Ayrıca CHP’nin, dolayısıyla ülkemizin tarihini de bilmemeleri ayrı bir konu. Yine tartışmaların saygı, sevgi, incelikten yoksun olması ise çok üzücü.

Tam da bu tartışmalar sürerken bir üsat düzey parti yöneticisinin yoğun işleri nedeniyle kitap okuyamadığını söylemesi dikkat çekicidir. “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür.” sözünün CHP’nin ilk genel başkanı Atatürk tarafından söylendiğini anımsatmak isterim. Kitap okumamanın hiçbir gerekçesi olamaz. Çağdaş, aydın, özgür, üretken, demokrat bir birey olmak için kitaplar vazgeçilmezimizdir. CHP’nin ve cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün okuduğu kitap sayısı; 3397’dir. Bunlar belgelenenler. Top gülleleri altında bile kitap okumaya ara vermeyen bir önderin kurduğu partide yöneticilerin, kitap okumaması haklı görülemez. Siyasetteki sağ popülizmin gücü, ancak kitaplarla kırılır.

Saman kolay yanar, birden çok alev çıkarır, ısıtmaz. Sonrasında ise bol duman ve is. Kömür ise ağırdan yanar, iyi ısıtır, kolay sönmez, isi de dumanı da az olur. Televizyon tartışmalarında siyasetin saman alevlerinin nasıl ortalığı dumana boğduğunu gördük. Oysa CHP’nin kömür ateşine o kadar çok gereksinimi var ki…

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.