RAPORA BAK…

ABONE OL
18:11 - 01/10/2020 18:11
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

RAPORA BAK…

Önce kadın kotasından Parti Meclisi’ne, ardından Merkez Karar Yönetim Kurulu’na taşınarak genel başkan yardımcısı yapılan, sonra kontenjandan İstanbul Milletvekili seçtirilen Mehmet Bekaroğlu’na, yeni CHP Genel Başkanı, “Tarihi Dönüm Noktasında CHP” başlığıyla bir rapor hazırlatmış ve bu rapor milletvekillerine dağıtılmıştır.

1999 yılında Fazilet Parti’sinden Rize Milletvekili seçilen, 2009 yılında Saadet Partisi’nden İstanbul Anakent Belediye Başkan adayı olan ama seçilemeyen, 2010 yılında Numan Kurtulmuş’la birlikte Halkın Sesi Partisi’nin kurucusu olarak HAS Parti’nin genel başkan yardımcısı olan, 2014 yılında Saadet Partisi’nden Rize Belediye Başkan adayı olan ama seçilemeyen, Laz Enstitüsü kurucusu Mehmet Bekaroğlu, Kemal Kılıçdaroğlu tarafından 2014 yılında CHP’ye davet edilmiştir. Eşsiz liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e “kefere” diyen Mehmet Bekaroğlu’nun CHP’de ne işi olduğunu merak edenlerin, bu raporu okumaları gerekir.

22 sayfalık raporda Türk yerine Türkiyeli kavramının en doğru seçenek olarak sunulmasının yanında, laiklik kavramının da yeni baştan tanımlanmasının yapılması önerilmektedir. Bunların dışında raporda şu görüşlere yer verilmiştir:

* Merkezi hükümette toplanan yetkilerin bir kısmının yerel yönetimlere devredilmesi savunulmaktadır ki, bu Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın kabul edilmesidir.
* İslam’ın mülkiyet, adalet, kul hakkı, alın teri gibi ilkeleri ön plana çıkarılmalıdır çünkü CHP’nin Müslüman bir ülkede siyaset yaptığını unutmaması gerekir.
* CHP’liler tarafından sık sık kullanılan “Ortadoğu bataklığı” nitelemesi yanlıştır. Çünkü biz de bu coğrafyanın içindeyiz ve yıllarca yaptığımız gibi “hayır değiliz, biz Batılıyız, Avrupalıyız” demekle işin içinden çıkamayız.
* CHP, sürekli olarak “laiklik elden gidecek” gerekçesi ile hak ve özgürlüklerin tam olarak kullanılmasının karşısında olmuştur.
* CHP’nin “camileri ahır yapmadık” şeklindeki savunmaları, AKP’yi güçlendirmekten başka bir işe yaramamaktadır.
* CHP’nin, “İslam ülkelerinde demokrasi, laiklik olmaz” ön yargısını reddetmesi gerekir.
* CHP’nin, Müslümanlıkla hep sorunlu olduğu vurgulanmaktadır. CHP örgütleri toplumun diğer kesimleri tarafından böyle algılanıyor; örgüt mensupları genellikle cami cemaatinden uzak insanlardan oluşuyor.
* CHP, modernleştirici, Batılılaştırıcı tarihsel misyonunu reddetmeli; toplumun inanç ve değerlerine saygılı, özgürleştirici bir siyasal parti olmalı.

Çağdaşlaşma için yapılan alfabe, dil, kılık kıyafet ve hukuk devrimlerini halkın yaşam tarzına müdahale etmek olarak algılayan Bekaroğlu raporuna göre din ve dindarlığın dışlanması sonucunda, bir Türk-Kürt kutuplaşması oluşmuştur. Emperyalistlerin deyişiyle “Kürt Sorunu” hakkında PKK terör örgütü ile aynı şekilde düşünen Mehmet Bekaroğlu’na böyle bir rapor hazırlatanlar, CHP’nin ve ülkemizin geleceğini karartmakla görevli piyonlardır, maşalardır.

Mehmet Bekaroğlu gibi önceki siyasi hayatında CHP’ye hiç oy vermemiş birine, CHP’ye yol göstermek için hazırlatılan bu raporda, CHP’nin asıl sorununun, Altı Ok olduğu vurgulanmaktadır. Halbuki günümüzde ülkemizin sorunlarının çözümünde, muhteşem Altı Ok bize, geçmişte olduğu gibi yine yol gösterici olacaktır. Bu gerçeği anlamayanların, CHP’ye ve ülkemize ihanet ettikleri unutulmamalıdır.

Aslında bu rapor, Soros’un destekçilerinden TESEV’in hazırladığı raporlarla örtüşmektedir ve biraz Mehmet Bekaroğlu sosuyla, CHP milletvekillerine sunulmaktadır. Eğer bu raporu Bekaroğlu hazırladıysa, hemen kesin ihraç istemiyle disipline verilmelidir. Ancak daha önce Atatürk resminin indirilmesinde olduğu gibi ve sözde Ermeni soykırımının yüzüncü yıl anmasına katılan milletvekilleriyle ilgili hiçbir işlem yapılmadığı gibi, bu olayda da herhangi bir disiplin işlemi beklemek hayal olur.
 
Hazırlatılan bu raporun amacı CHP’yi, AKP ve HDP çizgisine getirme isteğinden başka bir şey değildir. Köklerini Kuvayi Milliye ruhundan alan CHP’yi, Atatürk ilke ve devrimlerinin dışına çıkartarak, kimliksiz ve liberal bir yeni CHP yapmaya çalışanlar, emperyalizmin yerli işbirlikçileridir. CHP’nin içine tarikatçıları, bölücüleri, liberalleri, cumhuriyete kini olanları doldurarak, yeni CHP şekline sokmak isteyenlere karşı bilinçli olmalıyız ve kararlılıkla mücadele etmeliyiz. Devşirme insanların ve tutarsız söylemlerde bulunanların yönetimindeki yeni CHP, AKP‘nin tüm olumsuz koşullara karşın yıllardır iktidarda kalmasını sağlamaktadır. Yeni CHP yönetim kadrolarının değiştirilmesi için ivedilikle gerekenlerin yapılması zorunluluktur. Çünkü bu zorunluluk, laik ve demokratik, çağdaş bir Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli bir gerekliliktir. Asla aklımızdan çıkarmamamız gereken bir gerçek vardır; CHP’yi kurtarmadan, Türkiye’yi kurtaramayız…

Suay Karaman

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.