Oy Hakkına Dikkat..!

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 ha-ber.com’un değerli okurları… Bir önceki yazımda, olayların içinde ve yıllarca bu konuda, her türlü eleştiriye, hatta aşağılamaya, hakarete varan ölçüdekiler dahil olmak üzere, göğüs  gererek doğru bildiğini savunan ve çizgisinden sapmayan bir gazeteci olarak bu ” Oy Hakkı ” konusunun geçmişine ışık tutmaya çalıştım… Tabii; yerim yettiğince… Çünkü; bu konuda anlatılacaklar, anlatılaması gerekenler aslında oldukça fazla… Ama bizim sitemizde yazılarımızın haftalık yazılması gerekiyor ve bir hafta içinde birden fazla yazı yayınlanamıyor…

 
Neden ” Oy Hakkına Dikkat..!” Çünkü; dün Anayasa değişikliğine ” Seçme-Seçilme Hakkı ” diye açık, açık yazmaktan inatla kaçınan ve yuvarlak bir terim olan ” Oy Hakkı ” yazan zihniyetten şüphem var…
Her ne kadar, oy hakkı demek aynı zamanda seçme ve seçilme hakkıdır, deseler de, adı konuşularak Anayasa’ya yazılmadığı için, gün geldiğinde ” İşte Anayasa…Siz seçin…Ama seçilmek de neyin nesi…? ” demeyeceklerinden kuşkuluyum…                        
 
1995 yılından bu yana yapılan tüm seçimlerde bizim haklarımızı ve özellikle de Anayasa teminatı altındaki 50 milletvekilliğimizi GASP eden Türkiye’deki politikacılara güvenim olmadığını tekrarlamak zorundayım… Ve en önemlisi, bu haberlerin basında yayınlanmasından bu yana, Avrupa Türk Kamuoyunun konuya ciddi bir biçimde eğildiği konusunda ciddi şüphelerim var…
 
Oysa; Türkiye son girdiği dönemeçte, yerel seçimlerle birlikte bir erken seçime, düne göre, çok daha yakın… Peki biz ne yapıyoruz…? Büyük basın dediğimiz, adını tiraj ve reytingden alan basın konunun üzerine gitmiyor diye gündem dışı bırakıyoruz…
Eeeee..! Okuyanımız, izleyenemiz kaç kişi olursa olsun, biz de mi yıllardır beklediğimiz bu konuya soğuk bakacağız…? Bizim sitemiz gibi, Avrupalı Türkler’in her türlü haklarının savunucusu olmaya soyunmuş bir siteye bu mu yakışır..? Hayır…! Ama nasıl yapacağız bu işi..? 
Sizlerin katkısı olmazsa, bu sitenin yöneticileri hiç bir şey yapamaz ve yapmamalıdır da… Doğrusu budur… Çünkü; halka dayanmayan ve haklılığı olmayan bir hareketin destekleyicisi olmak ne yayın kuruluşlarına, ne de siyasi yapılanmalara bir yarar sağlar…
O halde bu konunun sıcak tutulması, başta Büyükelçilik ve Dışişleri Bakanlığı olmak üzere, Başbakanlığa kadar yazılan e-maillerimizle, açılacak imza kampanyaları ile, sadece secen değil, aynı zamanda seçilen, kendi içinden milletvekilleri çıkartabilen demokratik bir kitle olduğumuzun mesajlarının verilmesi gerekmektedir…
Evet…Artık ” Berlin Milletvekillerinin TBMMM’de Temsil Edilme Zamanı Gelmiştir…! ” Unutmayınız…Bir Van, bir Hakkari, bir Şırnak, bir Manisa miletvekilinin acil bir toplantı için Ankara’ya, TBMM toplantısına katılabilmek için harcayacağı zamandan daha kısası bir Berlin Milletvekili için söz konusudur…
Berlin’de yasal olarak yaşayan ve Berlin’de yasal olarak yaşayan Türk vatandaşlarının oyları ile seçilmiş bir Berlin Milletvekili’nin, gerek TBMM ve gerekse Berlin Senatosu üzerindeki ağırlığını düşünebiliyor musunuz…? 
Her türlü eleştiriye açığım… Ama lütfen… Yıllardır hakkettiği halde Alman vatandaşlığına geçmemiş olanların demokratik haklarını göz ardı edercesine ve birçok AB üyesi ülkede olmasına rağmen, bizlere yerel seçimlerde bile seçme ve seçilme hakkı tanımayan Alman politikacıların ekmeğine yağ sürercesine ” Biz burada yaşıyoruz, buraların politikalarına uyum sağlayalım, bırakalım Türkiye’yi……!!!!! ” gibi… İçi boş ve klişe olmaktan öteye geçemeyen eleştirileri lütfen bırakalım… Zaman birlik olmak ve ha-ber.com da birleşmek zamanıdır…
 
Kalın sağlıcakla efendim…
M.Deniz Olcayto

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.