0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

NE YAPMALIYIZ

Şu gerçeğin altını çizelim başlarken:
#HAYIR bitmedi. Biz onu 17 Nisan 2017 tarihinde, 23 Nisan 1920 de olduğu gibi, 97 yıl sonra yeniden başlatıyoruz.
Tek Adam’ın ali cengiz oyunlarıyla elimizden almaya cüret ettiği cumhuriyetimizi onun elinden kurtarıp yeniden kurmaktır görevimiz.
Bunu başarmanın, başarabilmenin tek yolu “kuvva-i millî” dir. Ulusal güçlerdir.
Onlar; 19 Mayıs 1919’dan başlayarak nasıl birleştirdilerse güçlerini, biz de birleştireceğiz.
Solcusu, sağcısı, liberali, ulusalcısı, inançlısı, inançsızı, kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla tüm yurtseverler, amasız ve eğersiz, kayıtsız ve koşulsuz bir araya geleceğiz, bir araya gelmenin ortak yolunu bulacağız, önce kurtaracağız cumhuriyetimizi; sonra yeniden kuracağız.
Hani; hep inanarak diyoruz ya, “Türkiye bir mozaiktir.”
O zaman bu mozaiği oluşturan tüm renklere bu birlikteliğe omuz verme görev ve sorumluluğu düştüğünü de unutmadan yapmak zorundayız bu işi.
Etnik aidiyetimiz ne olursa olsun, hangi anadilini konuşursak konuşalım, hangi tanrıya dua edersek edelim bu mozaikte yer alan her yurttaşlar olarak elimizi sokmak zorundayız bu taşın altına.
Cumhuriyetimizin eksiklerini onu diktatörden kurtardıktan sonra, onu yeniden kurarken konuşuruz.
Bu kez; eksik bırakmadan yeniden kurarız onu.
Biz; eğer, bu ulusal direnme gücünü uzlaşarak kurabilirsek, yine uzlaşarak bütün eksikliklerini tamamlarız cumhuriyetimizin.
Kurarken cumhuriyeti, ereğimizin çağdaş uygarlıklar düzeyine ulaşmak olduğunu da işaret etmişti kurtarıcı.
Bize; en gerçek yol göstericinin bilim olduğunu da o söylemişti.
Yol göstericimiz o olursa ve onun gösterdiği yoldan gidersek alırız gasp ettiği cumhuriyetimizi 21. Yüzyılın diktatörünün elinden.
Alırız.
İlk adım bir araya gelmek ve ulusal bir güç oluşturmaktır.
16 Nisan 2017 öncesinde bunu yapabileceğimizi kanıtladık da aslında.
Biz; burada, yurtdışında, siz; orada yurtiçinde bir ve beraber olmayı başardık.
Esas olan bu birlik ve dayanışmayı sürdürebilmektir.
Kaşın kara, gözün elâ demeden, tencere dibin kara, seninki benden karayı bir kenara bırakarak, dünyaya bakış açılarımızdaki ayrılıkları bu işi başarıncaya değin bir kenara koyarak; ayrıntılara takılmadan, demokrat, laik, sosyal, insan haklarına saygılı bir hukuk cumhuriyetinin önüne örülen bu duvarı yıkmak, yer ile yeksan etmektir başat görevimiz.
Başaramazsak ne olacağını söyledi Hüsnü Mahalli:
“BEN BU FİLMİ DAHA ÖNCE GÖRDÜM. 2019 A KADAR ORTADA MUHALEFET DİYE BİR ŞEY KALMAZ!” dedi.
Bu kez tehlike çok; ama, pek çok büyük!…
“Farkında mıyız?” diye sormuyorum.
Başarmalıyız!
Bu; bir gereklilik değil, zorunluluktur.
Başaracağız!
Geleceğimiz bunu başarmamıza bağlıdır.
Başarırız!
Kendimize güvenelim!
Maruzatım budur!

Hasan Arslan