KUR`AN VE KURBAN

ABONE OL
18:20 - 01/10/2020 18:20
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

KUR`AN VE KURBAN

Kurban Allah’a yaklaşmak için yapılan ikramlardır. Kur’an kurban kavramı üzerinde bir devrim gerçekleştirmiştir. Müşrik toplumlarda tanrılara kurbanlar kesilir ve kanları putların üzerine sürülürdü. Sahip olunan bir değer, tanrılara kurban edilerek kurtuluş beklenirdi. Kur’an, can almak, kan akıtmak şeklinde algılanan bu anlayışı değiştirmiştir. Allah’a yaklaşmak için Allah dışında “yakınlık aracı” (kurban) seçilen hiçbir şeyin, hiçbir değerin insana faydası olmayacaktır. (Ahkaf 27)

Kur’an devam eder: “Dört ayaklı hayvanlardan, deve ve sığırlardan kurban edin”. (Hacc 34,36)

Dört ayaklı hayvanlardan, özellikle deve ve sığırın ön plana çıkarılması, az sayıda hayvanın kurban edilmesi içindir.

Hayvanlar açısından ekolojik dengenin bozulmaması için bu uyarı önemlidir.
Diğer taraftan kurban; “Allah’a yakınlık için fidye, sadaka, nimet, mal ya da yanlış inançlardan vazgeçme” anlamına da gelmektedir. Bu açıdan bakılırsa, kurban bedelleri ile burs verilebilir, fakir fukaranın istifade edebilecekleri, hastane ve yurt gibi kurumlar da kurulabilir. Amaç Allah’a yaklaşmaksa bu yakınlığa giden yolların sayısı oldukça fazladır.

Kurban dini bir gelenektir

Kurban Hz. Adem’den beri süregelen bir gelenektir. Bu geleneğin farz veya vacip anlayışıyla icra edilmesi yanlış olur.
Kuran’da geçen kurban kesme görevi, Hac ibadetini yerine getirmek için Mekke’ye gidenlerle ilgilidir. Peygamberimiz bu geleneği devam ettirmiştir. Gelenekler gelenek olarak kalmalı, dinleştirilmemelidir. Kevser Suresi’ndeki ‘v’enhar’ kelimesine “kurban kes” şeklinde bir anlam yüklemek yanlış olur.

Kevser Suresi’nde kurban kesilmesi emredilmez

Kevser Suresi’nin anlamı şu şekildedir: “Sen onların sözlerine aldırış etme de nübüvvet makamının şükrünü eda için Hakka yönel; gönlünü, sadrını, nahrını O’na aç, teslimiyetle O’nun huzurunda el-pençe divan dur!
Hayırlardan (kevserden) mahrum olan sen değilsin ki! Hayırdan mahrum olanlar asıl seni mahrumiyetle suçlayan o zavallıların kendileridir!” (Dücane Cündioğlu Yeni Şafak Gazetesi 

Kur’an’da “Zilhicce ayının 10’unda mali gücü yerinde olan, her Müslümanın kurban kesmesi gerekir diye bir ayet bulunmamaktadır.” Kurbanın, Hz. İbrahim’e dayandırılması da yanlıştır. Çünkü, Hz. İbrahim’in kestiği kurban adak kurbanıdır.
Hacc Suresi’nin 34-37’inci ayetlerinde, sadece Hacc’da organizasyona katılan bütün insanların ve fakirlerin yiyecek ihtiyacını karşılamak için hayvan kesilir ya da o insanlara fayda sağlayacak başka bir hediye gönderilir. Meseleyi o günün şartlarında değerlendirirsek kurban konusundaki kararlarımız daha isabetli olacaktır.
Kurbanın amacı bir bakıma ihtiyaç sahibine yardımcı olmaktır ve bu yardım senenin bir gününde değil her zaman yapılmalıdır. İhtiyaç sahibinin ihtiyacı ne ise o ihtiyaç o an mutlaka sağlanmalıdır. İşte kurban budur, bu anlayıştır.
Hacc Suresi’nin 37’inci ayetinde, „Onların ne etlerinin ne de kanlarının Allah’a ulaşacağı; O’na ulaşacak olanın sadece bizim takvâmız olduğu“ vurgulanmaktadır. Burada vurgulanan kurbanın sadece kan akıtmak ve et yedirmek demek olmadığıdır.

Mezhepler de kurban kesmenin hükmü hakkında farklı görüşlere sahiptir. Onlara göre kurban kesmek ya vacip ya da sünnettir. Ebu Hanife, „Şehirlerde ikamet eden şehir halkı” üzerine her sene bir defa kurban kesmek vaciptir” derken,
(Tekmiletü Fethi’l-Kadîr, VIII, 67; el-Lübâb, III, 232; Tebyînü’l- Hakâik, VI, 2; el-Bedâyi’, V 62.)

Ebu Hanife’nin iki öğrencisi Ebu Muhammed ve Ebu Yusuf ve Hanefi Mezhebinin dışında kalan üç mezhep (Maliki ve Hanbeli) “kurban müekket bir sünnettir” demişlerdir. Hatta, Şafi Mezhebi,” ömürde bir kez aile adına kesilmesi yeterlidir“ demiştir. (Bİdâyetü’l-Müctehid, 1, 415; el- Kavânînu’l-Fıkhiyye, 186; eş-Şerhu’l-Kebîr, II, 118; Muğni’l Muhtâc, IV, 282 vd.; et-Mühezzeb, I, 237; et- Muğni, VIII, 617; Şerhu’r-Risâle, I, 366.)

Bu durumda Cumhurun görüşüne göre kurban kesmek sünnettir. Sünnet olması önemsiz olduğu anlamına gelmez.

Yeter ki istismar edilmesin…

Rüştü Kam

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.