KOCASINI SATTI (MI)!?

ABONE OL
11:49 - 23/10/2020 11:49
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

KOCASINI SATTI (MI)!?
 
İnsanları suçlamak ne kadar kolay!.. İçyüzünü bilmeden, neler olup bittiğinden haberdar olmadan hemen karar ve hüküm veriyor, kolaylıkla suçluyoruz insanları!..
 
Oysa, aslını bilmediğimiz hiçbir konuda insanları yargılayıp yaftalayarak konuşmamak gerek!..
 
Bu Rüzgâr Çetin’in salıverilme işi canımı çok yaktı. Yaktı, çünkü o polis eşi ve çocuklarının yaşadığının benzerini yıllar önce biz de yaşamıştık. Babamı öldüren kişi, zamanın Belediye Başkanının koştura koştura gidip müdahalesiyle, bir gece bile gözaltında kalmamıştı ki 8/8 suçluydu. Ehliyeti yoktu, farın biri çalışmıyor, fren bozuktu. Çarpıp metrelerce sürüklediği yetmez gibi, bir de kendisi sürükleyerek çalıların arasına saklamaya çalışırken, trafik ekibince, suçüstü yakalanmıştı. Bize de epeyce bir para teklif edildi, kabul etmedik. Davayı hangi avukata versek, bir süre sonra vazgeçiyor, kimisi ise, duyar duymaz, “Onlarla baş edilemez, ben canımı sokakta bulmadım” diyerek kabul etmiyordu!.. Bu konudaki kararlılığımızı ve vazgeçmeye niyetli olmadığımızı anladıklarından olsa gerek,  güçlü bir kişi anneme haber gönderip, “Çocuklarını da kaybetmek istemiyorsa, davadan vazgeçsin” dedi!..
 
Şimdi pek çok kişi, rahmetli polisin eşini suçluyor, eşini sattı diyenler var, paraya tamah etti diyenler var…
 
Kimin sevdiği, yakını, canı, ciğeri satılıktır, kaç kişi paraya değişir sevdiğini, hayat arkadaşını, çocuklarının babasını?..
 
Biliyor muyuz o kadıncağızın neden davadan vazgeçtiğini, neler yaşadığı ve nelere maruz kaldığını?
 
Bazı güçlerle baş edemezsiniz; olayın içyüzünü bilmiyoruz, o nedenle polisin eşini suçlamamak gerek, para da olmayabilir vazgeçiş nedeni!..
 
Kadıncağız belki karşısındaki güç ve mevcut adaletsizlikle baş edemeyeceğini anlayıp hiç değilse, çocuklarımın istikbali kurtulsun diye parayı kabul etti. Zordur çünkü babasız çocuk büyütmek, maddi manevi zordur. Belki evi de kira, malumunuz hayat çok pahalı, okul masrafları, o çocukların yiyeceği, giyeceği, geleceği… Kolay değil bağlanan maaşla karşılamak!..
 
“Giden gitti, belli ki hesabının da sorulacağı yok, bunlar allem edecek, kalem edecek bir şekilde kitabına uydurup serbest kalmasını sağlayacaklar, hiç değilse, çocuklarımın geleceği kurtulsun” diye düşündü belki de kadıncağız!..
 
Belki de tehdit edildi bizim gibi!.. Bilemiyoruz!..
 
O nedenle işin bu yanını konuşarak, kadıncağızın hem günahını almamak, hem de zaten kanayan yüreğini daha fazla kanatıp acısını katmerlememek gerek!..
 
Üstelik hesap sorulacak kişi de o değil. Velev ki paraya tamah etti. Kendi bileceği şey, ilgilendirmez kimseyi ve kimsenin bilir bilmez suçlamaya da, hesap sormaya da hakkı yok.
 
Hesap sorulması gereken yargı!.. Hesap sorulması gereken devlet!..
 
Çünkü bu olayın bir de kamusal yanı var, yani kamu davası da aynı zamanda bu dava!..
 
Hadi kadıncağız vazgeçti ve dava düştü; peki kamu davasına ne oldu, ondan neden ve nasıl vazgeçildi?!
 
Sorulması gereken asıl soru bu!!!
 
Perihan Reyhan Alkan

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.