ISLIKLARIN GÜCÜ

ABONE OL
18:58 - 01/10/2020 18:58
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Güzel bir cumartesi sabahı. Erkenden evden çıktım. Birkaç gazete alarak Taksim otobüsüne bindim. Arkadaşlarla sabah kahvaltısında buluşacağımızdan geç kalmama endişesi var bende. Otobüste cam kenarında boş bir koltuğa oturuyorum. Bir yandan gazetelerime göz atarken bir yandan da denizi seyrediyorum. Deniz bin bir düşünceyi, hayali kafamda canlandırmakta. İstanbul’un büyüsü biraz daha kendini hissettiriyor. Hayal ve düşünceler içinde Taksim’e nasıl vardığımı anlayamıyorum. Ne güzel bir gün, ne büyük bir zevk ve İstanbul…

Taksim cıvıl cıvıl. İstiklal Caddesi insan seli. Kitapçılara uğruyorum, yeni çıkan kitaplara bakayım diye. Raflar dizi dizi kitap dolu. Müşteri yok. Kitapçı vitrinleri, insan selinin dikkatini çekmiyor. Kitapçı dükkânının önünde bir kalabalık ve gruplar halinde içeri girerek üst kata çıkanlar var. Merak ediyorum, kitaplara hiç bakmadan yürüyüp üst kata çıkan bu grupları. Maçlara bilet almak isteyenler olduklarını öğreniyorum. Az sonra arkadaşlarla telefonlaşarak buluşma yerimize gidiyorum. Galata Kulesi’nin yanındaki çay bahçesindeyiz. Klasikleşen, daha çok da ada vapurlarında yaptığımız çay, simit ve eski kaşardan oluşan muhteşem bir kahvaltı masası. Yoğun bir söyleşi. Daha çok siyasal konular ön planda. Damak lezzetiyle söyleşi keyfi birbirine karışıyor. Galata Kulesi’nin tarihsel büyüsü, görkemi bize göz kırpıyor. Koşuşturan, fotoğraf çeken turistler… Müşterilerine çay yetiştirmek için iven garsonlar… Tepemizde uçuşan kargalar ve martılar… Kule’nin merdivenlerinden inip çıkan insanlar…

Kahvaltımız ve sohbetimiz bittikten sonra veda ediyoruz Galata Kulesi’ne. Tünel Meydanı’nda miting var. Tuncelili yurttaşlarımız, okyanus ötesindeki cemaat liderini protesto ediyorlar. Biraz izledikten sonra İstiklal Caddesi’nden Taksim’e doğru yürüyoruz. Galatasaray Lisesi önüne doğru yürüyen daha büyük bir kalabalık. Rengarenk pankartlar, gökkuşağı gibi. Sesler çok canlı, coşkulu. Her yaştan insan var. Kadınların sayısı erkeklerden az değil. Önde sarı lacivert renkli büyük bir pankartta “TEK YUMRUK” yazıyor. Sarı kırmızı, siyah beyaz, bordo mavi ve burada sayamayacağım kadar çok amatör kulüp renkleri de yer alıyor gösteride.

Galatasaray stadyumunun açılışı sırasında TOKİ başkanının konuşmasıyla ateşlenen ve daha sonra RTE’ye yönelen ıslıklı protesto kamuoyunu günlerdir meşgul ediyor. Halkı azarlamayı alışkanlık haline getiren iktidar partisini, ıslıklı protesto çok rahatsız etti. Çünkü toplu halde yapılan bu davranış, iktidarı korkuttu. Bu sefer, azarlamaya tehdit de karıştı. Stadyumun, Galatasaray’a daha devredilmediği söylenerek gözdağı verilmek istendi. İşte cumartesi günü bu tehdidin, gözdağının bir işe yaramadığını gördük.

Ezeli rekabet içinde olan dört büyük kulübümüzün taraftarını bir araya getiren nedir? Tabi ki özgürlük ve demokrasi isteği. Tek adam yönetimine karşı bir isyandır bu. O gün stadyum gösterisinde her görüşten insan vardı. Büyük bir olasılıkla AKP’ye oy vermiş ve yine de oy verecek insanlar ıslıklarıyla bir iletiyi siyasetçilere gönderdiler. Siyasetçilerimiz bu iletileri hep görmezden gelir. Birbirlerinin üstüne yıkarlar bu tür karşı çıkışları.

Özgürlük, demokrasi ve ekmek mücadelesinin dini, dili, rengi, cinsiyeti olmaz. Bu istekler; insanları kaynaştırır, ulusu birleştirir, ayrımcılığı yok eder. Dün bu gerçeği tekel işçilerinde gördük, cumartesi de ıslıklı taraftar protestosunda. Ancak, ne yazık ki halkın ne demek istediğini anlayan siyasetçiler yok. Siyasetçiler, halkın çok gerisinde. Islıkların gücünü, rengini anlayabilecek, sesini duyabilecek, halkın gerçek gündemini tartışmaya açabilecek siyasetçilere o kadar gereksinmemiz var ki…

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.