ABD’li diplomatların, görev yaptıkları ülkelerden Wasington’a geçtikleri, duyum ve bilgilerle birlikte kendi yorumlarını da içeren kriptolar, Wikileaks adlı sitede yayınlanmaya başladı. Her ülke kendi payına düşen notları konuşuyor. Bu notlarda, (Notlar diyorum çünkü bunlar kesin biçimde kanıtlanmadan belge sayılamaz, sayılmamalıdır ) ne Angela Merkel’in teflon tava gibi olması, ne Vladimir Putin’in mafyavari bir diktatörlüğü, ne de Silvio Berluskoni’ni zamparalığı eksik kalmış. Hem de bu açıklanan notlar 251.000 notun sadece küçük bir bölümü. Buna rağmen dünya allak bullak ama en çok Türkiye etkilenmiş gibi gözüküyor. Oysa; Türkiye ve liderleri için bu notlarda öyle ahım şahım bir şey yok… Türkiye hakkında diğer ülkelerden çok daha fazla not varmış..!
Sizce normal değil mi..?
Dünyada, ABD’yi ve bu ülkenin kamuoyunu en çok ilgilendiren konulardan birisi Irak ve Türkiye bu ülkenin komşusu, bu ülkenin kuzeyindeki bazı oluşumlardan da çok rahatsız. Ayrıca; bu bölgenin gaz ve petrolü Musul-Kerkük-Yumurtalık boru hattı ile Akdeniz’e ulaşıyor. ABD, 2011 yılında bu ülkeden asker çekecek, Obama’nın seçimde verdiği bir söz var ama o ülkede, özellikle kuzeyde bir güç boşluğu doğma, bu boşluğunda İran tarafından doldurulma tehlikesi de var. Aynı ABD, İran ile sürtüşmede. Ama bu ülke de, Türkiye ile komşu ve Türkiye bu komşusundan yıllık gaz ihtiyacının %20’ye yakınını temin ediyor. Gürcistan’da ABD’de yetişmiş Şaakaşvili başkan ve bu ülkede Türkiye’nin komşusu, ayrıca Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı ile Azerbaycan gaz ve petrolü bu ülke üzerinden Türkiye’ye geliyor. ABD’nin çok önem verdiği enerji güvenliği için Türkmenistan-Kazakistan ile Şahdeniz gaz ve petrolünü Akdeniz’e taşıması için atılan Nabucco adımının ekonomik motoru yine ABD. ABD içindeki Ermeni lobisi için Ermenistan ana yurtları, Türkiye ise bu ülke ile de komşu ve aralarındaki sorunlar bir tülü aşılamadığı için Ermenistan’ın dünyaya açılan tek kapısı hala kapalı. ABD içindeki Rum lobisi, Kıbrıs konusu ile çok yakından ilgili ve Türkiye bu sorunun taraflarından birisi… ABD içindeki en güçlü lobi olan Yahudi lobisi, Türkiye-İsrail ilişkilerinde çok hassas ama son yıllarda Türkiye ile İsrail arasında buz gibi bir hava esiyor. ABD’nin başını çektiği NATO’ya Türkiye 1952 yılından bu yana üye. ABD’nin şu anda en önemli operasyonları Afganistan’da ve burada görev yapan NATO güçleri içinde tek bir Müslüman ülke var. Türkiye. Eh..! ABD Türkiye ile bu kadar içli dışlı olunca, yazılan notların çokluğuna şaşmamak gerekir diye düşünüyorum…
Bu konu, Türkiye’de gerek siyasetçilerin gerekse basının çok çeşitli yorum ve tespitlerine temel oluşturuyor… Kafasına balkondan saksı düşse bunu ABD’den bilenler için bu bir ABD komplosu… Kemikleşmiş İsrail düşmanları için ise İsrail komplosu… Her iki ülkeye de karşı olanlar için ise ABD+İsrail ortak komplosu… Adı üstünde komplo, yani komplo teorisi üretmeye çok açık… Kimisi bu site yasaklansın diyor, kimisi basın özgülüğü ve halkın haber alma hakkından bahsediyor… Ama dünyanın hiç bir ülkesinde yaşanmayan bir olay da Tük iye’de yaşanıyor… Ülkenin en yetkili kişisi, bu notları açıklayıp internet sitesine koyana değil, bu haberleri veren gazete ve TV’lere yükleniyor… Oysa; başta da söylediğimiz gibi, bu notlarda yazılanlar ya gazetelere yansımış veya fısıltı gazetesinde çoktan halkın kulağına gelmiş konular… Pandoranın kutusu açıldı ve açılmaya devam edecek gibi gözüküyor… Eğer devam eder ve içinden çok daha can sıkıcı, hatta can yakıcı bilgiler çıkarsa, o zaman görün siz kızılca kıyameti… Bence asıl korkulan da bu olsa gerek…
Şu ana kadar ABD Dışişleri Bakanlığındaki Köstebek kim, bu notlar nasıl Wikileaks sitesine sızdırıldı, bilinmiyor… Dolayısıyla şimdiden bir şeyler söylemek kuru tahminden ve komplo teorisi üretmekten öteye geçmez, bekleyip görmek gerek… Yasaklanması veya sitenin sahibinin yakalanması, şu ana kadar yayınlanan notları silmez ama belki bundan sonra yayınlanacak olan ve muhtemelen de daha can alıcı olanların yayınlanmasını önleyebilir. Ama zayıf ihtimal, çünkü minareyi çalan, kılıfını da hazırlamıştır sanırım. Bu notların bulunduğu diskler kim bilir kaç kişide saklanıyordur ve yayınlatacak siteyi de bulurlar. Bu kadar işi başaran bir kadro gerisini de getirir diye düşünüyorum…
Peki, şimdi ne olacak..?
Bunu bilebilmek mümkün değil ama bir şeyi çok iyi biliyorum. Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak, olamayacak. Tüm diplomatlar çok daha dikkatli ve hassas davranacak, liderler de kapalı kapılar ardın konuştuklarını, vardıkları anlaşmaları ve verdikleri tavizleri, halklarına kabaca bir yalanla değil, daha ince zekice masallarla yutturmaya çalışacaklar.
Kısacası, bu kesimler için hareket alanı oldukça daralmış durumda…
Kalın sağlıcakla efendim…
M. Deniz Olcayto
