FETÖ’CU AVI VE İFTİRACILAR

ABONE OL
11:51 - 23/10/2020 11:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

FETÖ’CU AVI VE İFTİRACILAR
Yaklaşık üç hafta kadar Güney Afrika’da ormanlarda vahşi hayvanların peşinde koşup, politikadan uzak kalarak kendimi doğada dinleme fırsatı buldum. 15 Temmuz’da ülkemizdeki darbe girişiminin ruhumda yarattığı manevi hasarı bir nebze de olsa düzeltmiş olarak bugün Münih’e döndüm. 

Savunmasız sivil halka ateş açılması, meclisimizin bombalanması, Gölbaşı’ndaki Özel Hareket Dairesi Başkanlığı’na yapılan saldırıda 51 yiğidimizin şehit edilmesi, ayrıca masum rütbesiz askerlerin linç edilmeye kalkışılması ve demokratik olarak seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katledilmeye kalkışılması beni ruhen çok yaraladı. 

Ben kendimi bildim bileli faşizme karşı oldum. Darbe ister FETÖ’culardan gelsin, ister başkalarından gelsin kesinlikle kabul edilemez. Demokratik olarak seçimle başa gelenler, ancak seçimle gider. Halkın çoğunluğu onları seçmişse, sadece buna saygı duyulur… 

Bu olaylar sonrası başlatılan FETÖ’cü avının tam da endişelendiğim gibi bir “cadı avına” dönüştürüldüğünü görüyorum.

Hem de iftiracıların bir kurbanı olarak… 

Ben yok iken, arkamdan kendini bilmez bazıları Münih’ten gazeteci Adnan Tokuç dostuma yaptıkları gibi beni de FETÖ’cu olmakla suçlamışlar… 

Suçlayanlar da; daha düne kadar;
çocuklarını yılda 15-20 bin Euro ücretle onların okullarına gönderenler,
ticari menfaati için cemaatten kişilere sürekli yağ çekenler,
ve biz cemaati eleştirdiğimizde, Ergenekon, Balyoz davalarından bahsettiğimizde bizi vatan hainliği ile suçlayanlar,
cemaate karşı yazılarımızı “Hocaefendi”’ye saygısızlık olarak niteleyenler..

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un müebbete mahkum edilmesinden bahsettiğimizde, “suçlu olmasa mahkum ederler mi?” diyenler… 

Bugün bize iftira atıp, demokratlık taslıyorlar… 
Bize iftira atanlar, işlerinin yürümesi için ortama uyum sağlayıp, birden bire demokrat kesildiler. Demokratlığı tarif et desen edemeyecek bu iftiracı takımı, eline bir bayrak alıp olaylar yatıştıktan sonra herhangi bir meydanda resim çektirip sosyal medyaya koymayı demokratlık, kahramanlık bilir.
Oysaki o gece kendini tanklar siper eden insanlarımız, ateş altında bile geri çekilmeyen halkımız gerçek kahramanlardır…
Nürnberg’den şehit Serhat Önder kahramandır..

Emir komuta zincirini dinlemeyip, canları pahasına darbecilerin oyununu bozan isimsizler gerçek kahramanlardır…

Cumhurbaşkanı’nın yaşaması için, hayatını verip, ülkenin kaosa sürüklenmesini önleyenler gerçek kahramanlardır.. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir telefonla görüntü olarak halka seslenmesini sağlayan, sürekli olarak “vatan hainliği” ile suçladığınız medya grubunun kanalının haber spikeri ve yöneticileri gerçek kahramanlardır. 

Bu olaylardan birkaç ay önce de yazdığım gibi, ben sadece bir gazeteciğim, hiçbir kesime ait olmam söz konusu olamaz. Yaklaşık 30 yıla yakın gazetecilik yaşamımda “Bavyera Gazeteciler Cemiyeti” ve “Münih Türkgücü Futbol Kulübü” dışında hiçbir kuruluşa üye olmadım.

Beni tanıyanlar bunu çok iyi bilir. Aslında beni tanıdığı halde, bile bile iftira atanları da Allah’a havale ediyorum…. 

Her zaman söylediğimi tekrarlıyorum:

ALLAH DEVLETİMİZE VE MİLLETİMİZE ZEVAL VERMESİN…

Ahmet İNCEL

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.