ERKEKLER KADINLARDAN KORKUYOR!

ABONE OL
18:45 - 01/10/2020 18:45
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Anladım ki kadınlardan korkuyor erkekler!.. O nedenle o şiddet uygulamaları, öldürmeler, baskı altında tutmalar, eğitimini engellemeler… Çünkü biliyorlar ki kadın aydınlanırsa, öğrenirse, bilirse, gelecek nesil onların eseri olacağından, istediklerince at oynatamayacaklar, istediklerince güdemeyecekler. Yaptırım uygulayamayacaklar. Yasaklarla, günahlarla, ayıplarla, haramlarla korkutamayacaklar.
Korkuyorlar kadınların neyin yasak, neyin günah, haram ya da ayıp olduğunu öğrenmelerinden, gerçekleri, haklarını öğrenmelerinden korkuyorlar. Eşit olduklarını bilmelerinden korkuyorlar. 2. sınıf ve eksik etek görmeleri de bu yüzden. O nedenle eşitliğine karşılar kadının, o nedenle kadın evine yakışıyor onlarca. Dışarıyı görmesin, bilmesin, tanımasın dünyayı, yaşamın gerçeklerini bilmesin, dünyada neler oluyor anlamasın istiyorlar kolay güdebilmek için.
Ama kızdığım yine de kadınlar…
Oy kullanacağı partiyi eşine danışıyor, kendisi kabul günleri gezip magazin, dizi izleyerek geçiriyor zamanını. Siyasi görüşünü, futbol takımını bile değiştiriyor evlenince; sahi aklıma geldi, kaç kişi yeterli olgunluğa eriştikten sonra, oturup da hangi siyasi partinin geçmişini ve gününü araştırmıştır, siyasi tarihe göz atmıştır da kendi aklı doğrultusunda karar vermiştir? Futbol takımında da öyle, babası hangi takımı tutuyorsa, o takımı tutmakta erkeği kadını ya da hangisinin rengi hoşuna gidiyorsa. Kimileri de bırakmayı bilmiyor, günahı sevabıyla ve ölümüne yandaşlaşıyor. Dinde de durum aynı. Kaç kişi tüm dinleri inceleyip de, işte bu en akla yatkını ve doğrusu diyerek seçim yapıyor?! Siyasette dinin kullanılışı karşısında, acaba din gerçekten bu mu, bunu mu gerektiriyor, doğru mu sergilenenler diye düşünüyor?!
Babası okuyamazsın diyor, boyun eğiyor. Birileri gelip evlenmek istiyor; nasıl biridir, ahlakı nasıldır, dünya görüşü, inançları, fikirleri nedir, şiddete eğilimli midir, yaşı kaçtır, babası yaşında mıdır hiç umuru olmaksızın en çok başlığı verene veriyor kızına sormaksızın…
Evden çıkarken de, sıkı sıkı tembih ediyor: Kefenle dönersin ancak, erkek adam döver de, sever de, öyle her dayakta kalkıp da salya sümük gelme kapıma, bir dayak da benden yersin, Allah yaratmış demem…
Zaten eksik etektir gözünde kadın, saçı uzun aklı kısadır gözünde, sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin diye tembihlenmiştir kendisine. Kadının görevi evine, kocasına, çocuklarına iyi hizmet etmek, kocasını memnun etmek, her sözüne itaattir öncelikle. Kendisini yoksamalı, unutmalı, öncelikle insan olduğunu, sonrasında kadın olduğunu unutmalı ve insanca yaşayamamayı, kadınlığını yaşamamayı göze almalı… Azıcık itiraza yeltense, biraz olsun başını kaldırıp ben de… diye söze başlamaya kalksa, en okkalısından tokat yemeyi de sıradan, doğal, olabilir diye düşünmelidir.
Erkek olmak kâfi üstünlüktür; o istediğini yapar, istediğiyle, istediğince yaşar, eşini aldatması erkekliğin şanındandır ama kadın pencereden bile bakmayacaktır. Hayır, sözcüğünü asla kullanmayacaktır erkeğe, erkek istemedikçe boşanmayacaktır, erkek defol demedikçe çekip gitmeyecektir. Kan kusacak, kızılcık şerbeti içtim diyecek ama her ne olursa olsun, kocasını güler yüzle karşılayacaktır, peki diyecektir her isteğine…
Gerekirse dayak, gerekirse ölümdür kaderi ve pek çoğunun gözünde; dayak da yemişse, öldürülmüşse de vardır geçerli bir nedeni, hak etmiştir mutlaka, yoksa hangi erkek durup dururken karısını dövsün ki ya da öldürsün?! Kadın namusudur erkeğin, ondan sorulur, o nedenle her şey namus meselesi olur çıkar, biraz açık giyinmesi, hatta bazılarınca başının açık olması bile… O nedenle ki inancından ziyade, namus simgesi niteliğiyle örtünmelidir…
Erkek masumdur, suçsuzdur, bütün suç her olayda kadınındır!.. Kadındır hep kuyruksallayan, vardır mutlaka erkeği tahrik edecek, harekete geçirecek bir davetkârlığı, yüz vermiştir, umut vermiştir 3-5 yaşında bile olsa; yoksa durup dururken hangi erkek taciz, hatta tecavüz eder ki?!
Aynı iş yerinde aynı işi yapsalar da, verilen ücret eşit olmamalıdır, kadındır o, ev geçindirmek zorunda değildir, erkeğin görevidir bu, memnun değilse, oturmalıdır evinde, ne işi vardır erkeklerin arasında?!
Oysa aynı yorgunlukla eve dönen kadın, hemen mutfağa girip yemek hazırlarken, bir yandan çamaşır yıkar, ütü yapar, bulaşık yıkarken, çocuklarının üst baş, derslerini düşünürken, erkek, kanepeye uzanıp TV izlemekte, karısıyla ilgilenişi ise, “Yemek hâlâ hazır değil mi? Pantolonum nerede, ütülü gömleğim var mı?” Sorularından öte değildir.
Yemek ya da ütüden memnun kalınmamışsa, kadının nasibi dayak, en hafifinden hakarettir! Unutmuştur kadın insanlığı, kadınlığı gibi teşekkürü, ellerine sağlık denilmesini de!.
Dünya erkeğindir; hâkimiyet erkeğindir, kural, yasak, yasa koyma yetkisi erkeğindir!..
Kadın yoksanmıştır, yoktur!..
Güzel sözleri, hitapları da unutmuştur!..
Adı bile yoktur kadının!
Karı diye seslenilmektedir, Hey, Hişt, Ulan hatta daha başka seslenişlerdir!..
Neme lazım, aksi halde şımarır, tepesine çıkar erkeğin!..
İnsan olduğunu, kadın olduğunu hatırlar!!!

Perihan Reyhan Alkan

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.