0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türk milli futbol takımının Almanya ile oynadığı maçı izliyoruz.
Tribünleri dolduran Türk seyirciler kadar herhalde maçı televizyondan izleyen milyonlar da heyecan içinde.
Almanya herhangi bir ülke değil; Türkiye dışında en kalabalık Türk nüfusu barındıran Avrupa ülkesi.
Güçlü Alman onbirine karşı Berlin’de zorlu bir maça çıkıyor milli takımımız.
Üstelik bu ülkedeki Türk varlığının yaşadığı sorunlardan dolayı iki ülke arasında pek çok alanda mükemmel denebilecek ilişkilere gölge düştüğü de oluyor.
Almanya’nın vize inadı ve Türkiye’nin AB üyeliğine ilişkin tutumu gibi konular akla gelen ilk sorunlar.
Bir de tabii Almanya’nın gündeminde sürekli yer alan entegrasyon meselesi.
Maçı izleyen bazı Türkler önce içinde yaşadıkları toplumun onuru demek olan Alman ulusal marşını ıslıklıyorlar.
Sonra da aralarından çıkmış olan, daha birkaç ay önce Dünya Futbol Şampiyonası’ndaki performansı nedeniyle gururlandıkları Mesut Özil’i ayağına her top geldiğinde protesto ediyorlar.
Gerekçe, bu başarılı futbolcunun Alman milli takımında oynamayı tercih etmiş olması.
Tamam, ben de Mesut Özil gibi üstün yetenekli bir sporcu keşke bizim takımda oynasaydı diye düşünüyorum.
Fakat bu çocuğun böyle bir tercihi oldu ve günümüzde her ülkede milli takımlar devşirme sporcularla dolu, öyle değil mi?
Bizdeki örneği de milli futbolcumuz Mehmet Aurelio.
Kusura bakılmasın, ama futbol maçını bir spor müsabakası olmaktan çıkarıp müthiş bir milli hassasiyet alanı olarak görmenin hem yanlış, hem de en azından bir ilkellik olduğunu düşünüyorum.
Almanya’da doğup büyümüş bir Türk çocuğunun beğenmesek bile tercihine saygı gösterilmesi gerekir.
Kızılması gereken, yanlış bir kadro ve taktikle sahaya çıkarılan takımımızı bu artık unutmaya başladığımız eski yenilgilerden birine yeniden mahkûm eden zihniyettir.
Yoksa ne Mesut Özil’e ne de Alman takımına söylenecek tek bir söz yok, olamaz da.
İsteselerdi çok daha büyük bir farkla yenebilirlerdi bizi.
Şimdi demem o ki, futbol milliyetçiliğini veya duygusallığı bir yana bırakıp içinde yaşadığımız ve her alanında önemli katkılar yaptığımız bu toplumun uygar bireyleri olarak saygınlığı hak ettiğimizi göstermemiz gerekiyor.
Eğer Almanya’da saygın bir toplum olarak varlığımızı sürdürmek istiyorsak futbol maçında gösterdiğimiz ulusal duyarlığımızı toplumumuzun karşılaştığı sorunlara da göstermemiz bence her zamankinden daha önemlidir.
Farklı davranışlar sadece Türk aleyhtarlarının ekmeğine yağ sürmektedir.
İyi bir hafta dileğiyle.

Dr. O. Can Ünver