DOĞRU SÖYLEYENİ LİNÇ EDİN!

ABONE OL
18:50 - 01/10/2020 18:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

CHP İzmir milletvekili Birgül Ayman Güler’in TBMM Genel Kurulunda söylediği sözler, kamuoyunda yeni tartışmalara neden oldu. Sözün doğruluğuna, yanlışlığına bakılmadan ve bazı medya kuruluşlarınca sözlerin değiştirilerek halka sunulmasıyla Sayın Güler linç edilmeye çalışılmakta.

Öncelikle Sayın Güler’in ne dediğine bakalım: “Kürt milliyetçiliğini bana ‘ilericilik’ ve ‘bağımsızlıkçılık’ diye yutturamazsınız. Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eşdeğerde gördüremezsiniz. (TBMM tutanakları, 23.01.2013)” Burada doğru bilinmesi gereken iki kavram var: Ulus (millet), milliyet. Milliyet; milletleri oluşturan küçük topluluklardır. Tam anlamıyla millet özelliği kazanmamış topluluklardır. Millet, milliyetleri kapsar. Bu nedenle sosyolojik olarak bu iki kavram eşdeğerli sayılmaz. Burada “eşdeğerli” sözcüğünü de doğru anlamak gerek. İki şeyin eşdeğerli olmaması demek, birinin diğerine göre iyi ya da kötü olması değildir. Eşdeğerli olmamak, farklı olmaktır. Bu anlatımda kapsayıcı olan milletle alt kimliği anlatan milliyetin eşdeğerli olamayacağı açıktır.
Kısacası millet üst, milliyetse alt kimliktir. Bu kavramların anlamlarını bilmeden yorum yapmak, art niyetliliktir.
Türk kimliği, ülkemizdeki tüm milliyetleri kapsar. Kürtler de tıpkı Apazlar, Gürcüler, Lazlar, Araplar… gibi Türk’türler ve Türk milletinin bir parçasıdırlar.
Son yıllarda iktidar yandaşlığıyla yıldızı parlayan kadın televizyon yorumcusu, Ayman Güler’in sözlerini şöyle saptırarak yorumluyor: “Türk ulusu, Kürt milliyetçiliğinin üzerindedir.” Ayman Güler’in sözündeki bu tahrifat bilinçli yapılmışsa tam bir provokasyon, ama bana göre bu değişik söylemin nedeni bilgisizlik. Ne yazık ki anlı şanlı iktidar bülbülü, “millet, milliyet” sözcüklerinin anlamlarını bilmemekte. Bilmediğinden de Ayman Güler’i linç etmek için var gücüyle çaba gösteriyor. İşin en acıklı yanı da deneyimli gazeteci sayılabilecek diğer üç tartışmacının acemi çırağın sözlerindeki bilimsel hatayı düzeltmemeleri.
Bu sözleriyle Güler, “Türk-Kürt eşitliğinden” söz etmiyor. Konuşmayı saptırarak konuyu, alt kimliklerin eşitliğine indirgemek kötü niyetliliğin önemli bir göstergesi.
Biraz sosyoloji bilen ve sözlük karıştıran birinin kolayca anlayacağı bir tümceyi çarpıtarak anlamak, anlatmak bir beyin ve yürek tutulması değil mi? Sürekli çatışmadan beslenen terör yandaşlarının ve cumhuriyet düşmanlarının asıl amaçlarını gerçekleştirmek için sözleri saptırma ve yanlış anlatmaları ilk değil.
Bir toplumda yaşayanlar, üst kimlikleriyle anılırlar. Alt kimlikler, herkesin onurudur. Kimsenin alt kimlikleri yok etme gibi bir amacı da olamaz. Alt kimliklerimizi koruyacağız, ancak bunları üst kimliğin önüne geçirmeyeceğiz. Çünkü üst kimliğimiz bizi bir arada tutan paydadır. Bir toplumda yaşayanları alt kimliklerle tanımlamak, etnik kökenleri ulus kimliğinin üstüne çıkarmak; ülkeyi çatışmalara sürükler. Bu da bölünmenin alt yapısını oluşturur.
Ülkemize alt kimlikleri dayatan devletlere az da olsa bakmak yeterlidir. Yetmişten fazla etnik kökenli insanın yaşadığı Fransa’da siyasetçiler, sporcular, sanatçılar, bilim adamları, kısacası toplumun önündekiler etnisiteye dayanan alt kimlikleriyle mi, yoksa Fransız üst kimliğiyle anılmakta? Emperyalist ülkeler, kendi ulus devletlerini cansiperane savunurken bizlere ulus devletin parçalanmasını önermekteler. Buradaki oyunu anlamamak nasıl bir durum?
Ayman Güler’in konuşmasından sonra CHP’den bir milletvekilinin istifa ettiği duyuldu. Sonra bu vekil istifasını geri aldı. CHP içinde bölücü anayasadan yana olan milletvekilleri istifa kartını göstererek parti içinde pazarlık yapma peşindeler. Amaçları AKP-PKK anayasasının çıkarılmasını sağlamak. CHP bu şantajı görmeli. Ayrılacak olanın önü kesilmemeli; çünkü bu kişiler zaten CHP’li değiller. Bunları bir kitle partisi içindeki farklı sesler olarak algılatmak da yanlış. Kitle partisi demek; partinin kuruluş felsefesine, tüzüğüne, ilkelerine, dünya görüşüne karşı kişilerin bulunduğu bir yer değil. Farklı sesler, olmalı bir kitle partisinde; ama bu sesler temel ilkelere bağlı olarak çıkmalı.
Birgül Ayman Güler’in konuşmasının tümüne bakıldığında iyi bir konuşma. Bölücüler çıkıp Türk Ulusuna hakaret edecekler, ama bizler kendimizi savunmayacağız öyle mi? Bir milletvekili ulusun birliğini savunacak, hemen medya bülbülleri ona “faşist” damgasını vurup linç edecekler. Ayman Güler’i linç etmek faşizm değil mi? Asıl faşizm, baskıyla toplumu susturmak, emperyalist odaklardan rol istemektir.

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.