0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

”El öpmekle dudak kararmaz” atasözünü sahibi biz Türkler özür dilemek konusunda en zorlanan milletlerden biriyiz. Şöyle en yakın aile çevrenize bir bakın, en son birbirimizden ne zaman özür diledik. ”Atandır özür dilemesi gerekmez, sen ondan küçüksün, boş ver”, ”Kocandır, özür dilemese de olur” gibi cümlelerle yetiştiriyoruz insanlarımızı. Sonra da aynı insan özür dilemedi diye yıllarca ona dargın kalabiliyoruz. Velhasıl ”özür özürlü” bir toplumuz vesselam…

Şimdi bu özür meselesi de nereden çıktı diyeceksiniz… Almanya büyük devlet olmanın şanına yakışır bir şekilde Neonazi kurbanları için bir devlet töreni düzenleyerek kurban yakınlarından özür diledi. Başbakan Merkel sekizi Türk biri Yunan kurban yakınlarına ”biz sizin devletiniz, arkanızdayız” diyerek, kurban yakınlarından Anayasayı Koruma Örgütü ve polisin tutumlarından dolayı resmen özür diledi. Bir şey mi kaybetti, hayır aksine büyük sempati kazandı. Maalesef geçmişimizde büyük devlet olmanın getirdiği etkenlere bağlı olarak özrü gerektirecek birçok konu olabilir. Almanya’nın özür dilemesini sebebi Nazi cinayetlerinde Alman derin devletinin parmağı olması ve devletin yurttaşlarını koruyamamasıdır. Peki, bizim binlerce derin devlet kurbanı için devlet özrü aklına bile getirdi mi? Almanya’daki gibi, bizde derin devletin bazen işbirliği yaptığı terör örgütü PKK’nın kurbanı sivil ve askerler için herhangi bir bir özür dilendi mi? PKK’nin öldürdüğü öğretmen ve memurlar işçi ”devlet olarak sizleri koruyamadı” diye kurban yakınlarından özür diledi mi? Başbakan Erdoğan’ın Dersim olayları ile ilgili olarak tarihimizde bir devlet büyüğünün ilk kez devlet adına özür dilemiş olması büyük bir adımdır. Gerçi bu özür, bu hafta bir panelde izlediğim CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün ifadesiyle ”Erdoğan, Kılıçdaroğlu ile bir inatlaşma sonunda özür diledi” ifadesiyle küçümsense de, çok önemlidir. Dersim katliamı için özür dileyen başbakandan, Uludere’de terörist sanılarak öldürülen 34 kişi için de özür bekleniyor.

Yine bu hafta 28 Şubat’ın kahramanlarından eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın konuşmacı olarak katıldığı bir konferansı izledim. Yılmaz birçok güncel konuda çok güzel yorumlar yaparken, 28 Şubat’ı es geçti. 28 Şubat sürecinde harcanan birçok kişiden de özür dilenmesi gerektiğine inanıyorum.

Tarihimizle yüzleşip, gerektiği yerde devletin özür dilemesi devleti zayıflatmaz aksine güçlendirir. Büyük devlet olmanın gereği budur ve Türkiye Cumhuriyeti çok kişinin hala anlamamakta ısrar etmesine rağmen çok büyük bir devlettir.

Ahmet İNCEL