BEYİNLER NEYLE MEŞGUL OLUYOR!

ABONE OL
19:02 - 01/10/2020 19:02
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye’de siyasetçi, akademisyen ve gazetecinin beyni ile dünyadaki meslektaşlarının beyni neyle meşgul? Bugün size iki önemli gelişmeden bahsedeceğim.. Türkiye’dekileri siz düşünün!

Bakın; Beyinde, yazı yazmak için gerekli olan bölümü kesin olarak belirlendi.

Beynin sözü yazıya dönüştüren küçük bölümünü belirlemeyi başaran Fransız bilim adamları, bu bölümün bir soyut kodun (söz) somut koda dönüştürülmesinde bazı kasların hareket etmesini sağladığını bildirdi.

19. yüzyılda Avusturyalı bilim adamı Seigmund Exner’in yazının yazılmasına ilişkin beyindeki bölgeyi bulduğunu, ancak bu bölgenin sınırlarının belirlenemediğini ifade eden Jean-François Demonet ve ekibi, beynin bu bölümünü araştırmak üzere kolları sıvadı.

Kötü huylu beyin tümörünü alırken beyindeki konuşmaya ilişkin bölüme dokunmamak için hastalarını uyandıran, bu sırada konuşmadaki rolünü anlamak için bir elektrot yardımıyla beyin korteksindeki kimi belirli bölgeleri devre dışı bırakan beyin cerrahı Franck-Emmanuel Roux’dan da yardım aldı.

Hastaların onayı alındıktan sonra araştırmacılar bu yöntemi kullanarak yalnızca konuşma değil yazı yazma becerisini de inceledi. Bilim adamları, birkaç milimetrekarelik alanın, “devre dışı bırakıldığında”, hastaların ellerini oynatabilse de tek bir harf bile yazamadığını gördü.

Bununla birlikte araştırmacılar, 12 sağlak ve 12 solağın beyninin MR’ını çekti. Bu araştırma ve önceki araştırmanın verileri birbirini tuttu. Bilim adamları, sağ eliyle yazı yazanlarda alanın, beyindeki konuşma ve yazı yazılan eli kontrol eden bölgenin de bulunduğu beynin sol bölümünde bulunduğunu bildirdiler.

Bu sonuçlar disleksi (dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren öğrenme bozukluğu) uzmanları olan bilim adamlarına yeni bir araştırmanın da yolunu açtı.

Disleksik yetişkinlerin katıldığı araştırmanın sonuçları, belirlenen küçük bölümün işlevinin sınırlı olduğunu da gösterdi.

Konuya ilişkin makale Fransız Le Nouvel Observateur dergisinin internet sitesinde yayımlandı. Bilim adamları, bir de salaklığın ilacını bulsa; zanderim çok satar.

Ruslar’ın çok gizli operasyonu
Rus bilim adamları Elbrus Dağı’nda dünyada ilk defa sondaj yapacak. İşte komplo teorisyenlerinin bu çalışmanın ardında neler olabileceği üzerine geliştirdikleri spekülasyonlar.

Rus bilim adamları, Avrupa kıtasının en yüksek dağı Elbrus’un zirvesinde dünyada ilk defa sondaj yapacak. Böylelikle Rus bilim adamları bir ilke de imza atacak. Çünkü dünyada ilk kez sondaj çalışması yüksek dağ zirvesinde yapılıyor. Oldukça pahalı ve tehlikeli bir çalışma olarak niteleniyor. Bu yüzden bazı çevrelere göre çalışma, Rusların dediği gibi iklim değişikliği ile ilgili değil, yeni ve çok gizli bir silah geliştirmekle alakalı. Kimine göre ise Ruslar bir yeraltı zenginliği peşinde…

Ria Novosti ajansının haberine göre, Moskova Devlet Üniversitesi Coğrafya Fakültesi bünyesindeki Elbrus bilimsel araştırma grubu olarak Elbrus’ta yapacakları sondajla elde edecekleri buzul çekirdek numunesinden buzulun yaşını tespit edeceklerini kaydeden Rus bilim adamları, buz katmanlarından alınan örneklerle de gezegenin bu yıllar arasındaki iklim kronolojisini belirleyeceklerini ve insan faktörünün iklim değişikliğine olan etkisini saptamaya çalışacaklarını ifade ediyorlar.

Oluştukları döneme ait atmosfer bilgilerini taşıyan buz tabakalarına yapılan sondaj çalışmaları Antarktika ve Grönland adasında da yürütülüyor, ancak dünyada ilk defa sondaj çalışması yüksek dağ zirvesinde yapılıyor.

Bir teoriye göre Ruslar, iklim değişikliği ile ilgili değil, yeni ve çok gizli bir silah geliştirmenin peşinde. Bir başka teoriye göre ise bu sondaj çok pahalıya mal olacak ve bu nedenle sadece iklim değişikliğini izlamak için yapılan bir araştırma olmaktan öte, Ruslar bir yeraltı zenginliğine ulaşmaya çalışıyor.

Ya Türkiye’deki beyinler! Düşünmek gerekmiyor mu?

Günün Sözü: Beynini kullanmasını bilmeyen insan, kullananların esiri olur.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.