AVRUPA BİRLİĞİ NEDEN SORGULANMIYOR?

ABONE OL
19:05 - 01/10/2020 19:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Müzakere sürecinde bile olmayan üç balkan ülkesine vizelerin kaldırılması, Ankara’da tepkiyle karşılanmış.. Karşılanmış da ne olmuş AB bildiğini okuyor. Bin yıllık özlemleri olan Avrupa’nın birliğini adım adım gerçekleştiriyorlar.. Selçuklu Osmanlı ile başlayan Avrupa-Türk egemenlik savaşı neticelenmek üzere!!!

Dikkat ederseniz Avrupa ülkeleri olmasına rağmen katılıma gelince referandum yapıyorlar. Ne için üyeliği halk istiyor mu istemiyor mu diye. Peki Türkiye’de neden yapılmıyor dersiniz? Birileri Avrupa birliği üyeliği demiş her gelen iktidar o çizgide sapmadan yürüyor. Yürüyor da ne oluyor? Yerinde sayıyor.

50 yıldır sorulmayan soru şu: AB için referandum yapılsın mı? Madem millet için AB’ye girmek istiyorsunuz… Millete sorulması gerekmiyor mu: Millet istiyor mu, istemiyor mu? Üç beş işbirlikçi maaşlı kalemşör, akademisyen ve küresel sermaye ortağı iş adamı istiyor.

Benim bildiğim, AB’nin bir numaralı kriteri, millet ne istiyorsa, onu yapmak, aksini değil.

Bu nedenle onlar kendi milletlerine sordu ve soruyor… İsteyen girdi, istemeyen girmedi. Mesela, Norveç… Seçilmiş bir hükümet vardı iktidarda. Yani milletten yetki almıştı. Ama buna rağmen, referandum yaptı. Hayır dedi millet… Girmediler. Bir zarar gördüklerini de, söylemiyorlar.

Peki ya biz? İlk başvuru, 1959’da Menderes yaptı…Kimseye başvuralım mı, başvurmayalım mı diye sormadı. Millete başvurmadan başvurdu…Sonra? 1963 Ankara anlaşmasını kim imzaladı ikinci adam yani İnönü. Kurtuluş savaşı kahramanı sanılan ve bağımsızlık mücadelesi veren Atatürk’ün yakın silah arkadaşı…Sonra sırasıyla Demirel, Ecevit, Özal, Yılmaz, Çiller birer defa girdi AB’ye…Hepsi, AB’ye girdiğimiz için ayrı ayrı kutlama yaptı. Gül- Erdoğan iki defa daha girdi. Cumhurbaşkanı olmuş seçildiğinden beri AB diyor başka bir şey demiyor.

Patlattığımız havai fişeğin haddi hesabı yok, AB’ye girdiğimiz için. En fazla defa biz girdik! Ama hâlâ dışarıdayız. Hatta, dışarda bir tek biz varız. Bu arada giren girene…

Sorgulayalım ve düşünelim.
1963 Ankara Anlaşması’ndan bu yana, 46 yıldır ekonomiden hukuka, tarladan gökyüzüne, aklınıza gelen gelmeyen her konuda AB’ye uyum için yasa çıkardık mı çıkardık. Peki hayatınızda olumlu yönde ne değişti? Size ne faydası oldu?

Çıkarılan AB’ye uyum yasaları kim için çıkarıldı kime yaradı? Bölücüye yaradı. Cari açığa yaradı. Kapkaççıya yaradı. Yani katile, ite, uğursuza yaradı.

Aynı AB’ye uyum yasaları; vergisini ödeyen, karıncayı incitmeden hayatını sürdürmeye çalışan, yargıya güvenen, devletini seven, bayrağına saygı gösteren, namuslu, yurtsever vatandaşa nasıl bir faydası oldu? Evet sorgulanması gereken konu bu!

Eğitim yazboz. Öğretmenler, işçiden az kazanıyor. Bu AB standartına uygun mu hayır. Avrupa Birliği, bu sorunu çöz, dedi mi, hayır. Eğitimle ilgili ne diyor, Ruhban Okulu’nu aç..

Hastanelerin durumu ortada. Hastane aç, diyor mu? Demiyor… Ne diyor, Limanları aç.
Yollar kötü. Yollarını düzelt diyor mu? Demiyor Ama o ne diyor, Ermenistan’ a yol aç.
AB Kimi alıyor bizden? PKK’lıyı. Terörist mağdur.. İşçi suçlu.
Bölücü posteri taşıyana dokunma diyor. Milliliğe ilişkin posteri asana indir onu diyor.

AB üyesi İngiltere, kendi genelkurmay başkanına göre bile, işgalci. Çıt çıkmıyor. Bizim asker, kendi toprakları üzerinde uçak uçuruyor… Şiddetli itiraz. Kınama.

Çanakkale’den Antep’e, İzmir’den Urfa’ya, katlettikleri Türk’ün haddi hesabı yok. Soykırımcısın diyor. Değilim demek yasak üstelik.

Kendi ülkesinin şartlarına göre kanun çıkarmakla yükümlü olan Meclis, tercüme bürosuna döndü… Avrupa ülkeleri için hazırlanan taslak kanunlar orada uygulanmadan pilot ülke Türkiye’de uygulamaya sokuluyor. Sonra suç işlemede artış. Buna AB’ye uyum deniyor.

Bir terslik yok mu burada? AB’cılar, Türkiye’yi adam edecek, bütün güzelliklerin, dışardan gelebileceğini sanıyorlar. Zihniyetlerinin dedeleri de, İngiliz ve Amerikan mandacılarıydı. .

Ne diyelim?

Günün Sözü. Yanıldığını itiraf etmek erdemliliktir. Kendine güvenini artırır ve başarıya giden yolu açar.

Prof. Dr. Nurullah Aydın
Gazi Ü. İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon ve Sinema Bölümü Öğr. Gör.

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.