Yapma, aklını başına al artık, ufkunu, yürek ve gönlünü geniş tut, kendin dışındakilere düşmanlığı bırak!..
Bu vatan sadece senin değil, hepimizin dedesinin kanı var bu topraklarda, hepimize dedelerimizden miras. Hiç kimse senin düşmanın değil, hiç kimse senden daha inançsız değil, vatan haini hiç değil, bunu sok kafana. Senden daha ziyade vatansever, senden daha fazla sevgi dolu bu vatana!..
İnsanlar yıllar önce başlayıp yine yıllarca söylemedi mi Gülen Cemaatinin FETÖ olduğunu ve bu ülke için de, partiniz için de tehlike olduğunu?! Neler yapmaya çalıştığını, amacının ne olduğunu söylemedi mi?!
Siz hepiniz, tüm gelişmelere alkış kıyamet destek verirken, bangır bangır yanlış yapıyorsunuz diye bağıranlar sizin dışındakiler, ayrıştırılanlar, ötekileştirip düşman kesildikleriniz değil miydi?!
Onlarla ortaklık ederek, güdümünde yol alarak yanlışa düştüğünüzü, yanlış yolda olduğunuzu söylemediler mi?!
Ama siz, sürekli karşı çıktınız, sürekli inkâr ettiniz, toz kondurmadınız, karşı çıkanları düşman gördünüz!..
Oysa onlar, daha o günlerde görmüştü bu günleri ve daha da kötüsünü; korkuyor, ürküyor, endişe ediyordu vatanımız adına ama kulaklarınızı tıkadınız, çünkü aynı amaca yürüyordunuz o günlerde.
Ne zaman ki menfaatleriniz çatıştı, ne zaman ki gün be gün güçlenerek, tüm ülkeyi sarıp inisiyatifi ellerine iyiden iyiye geçirdiler, korkmaya başladınız, düşman kesildiniz, o zaman can düşmanınız oldu!..
Sizin dışınızdaki insanlar, bu süreci korkarak ve üzüntüyle izledi; sizi yönlendirenleri de, sizi de defalarca uyardı ama o yönetenlerinizi yolundan döndüremedi, sizi ise, o derin uykunuzdan uyandıramadılar bir türlü!..
Hatırla lütfen, “Ne istediniz de vermedik” diyen kimdi?!
Askeri Liselere ve Harp Okullarına girişin kontrolünü Gülen Cemaatine verip 17-25 Aralıktan sonra, geri alan kimdi?!
O komutanları, o savcıları oralara kimin isteğiyle atamışlardı, o atama kararlarının altında kimin imzası var?!
Balkondan Gülen’e, “Dön artık, özledik” diye çağrı yapan kimdi?!
“ Hoca Efendi Hazretleri gerek orduya, gerekse devletin pek çok kademesine sızmış diyenlere, kargalar bile güler” diyen kimdi?!
O yollarda, beraber yürüdüğünüzü söyleyen kimdi?!
Tüm kadrolara atama yaparken, liyakatini, yeterliğini, vatanperverliğini ve gerekli daha pek çok niteliğini dikkate almaksızın, sadece aidiyetine, yani kendilerinden olmasına ehemmiyet verenler kimdi?!
Gülen’in talimatları doğrultusunda yapmadılar mı o atamaları?!
Şimdi her yanlış, her ihmal, daha önce Hoca Hazretleri diye anılmakta olan, bugün FETÖ diye söz edilene mal ediliyor, siz de inanıyorsunuz!..
Kaldı ki o hepinizin Gülen’e toz kondurmadığınız dönemlerde, adamın tehlikeli biri olduğunu, arkasında Türk ve Türkiye düşmanı güçler olduğunu, yapmak istediklerini, nerelerde yapılandığını avaz avaz ve defalarca söyleyen insanlara kızıyor, Feto deyişlerini saygısızlık addederek, “Fetullah Efendi Hoca Hazretleri diye, hitap etmelerini ikaz, hatta emrederken, kızmakla da kalmayıp hakaret ve küfürler ediyordunuz!..
Bakın, bir zamanlar o yollarda beraber yürüdüğünüze, inandığınıza, düşman oldunuz şimdi!
Onun emriyle atananlar, şimdi görevlerinden alınmaya başlandı, kaldı ki bu bilgilere yeni ulaşılmadı, başından beri biliniyordu kendilerince de!..
Peki neden bugüne dek beklenildi, neden darbe girişimine kadar beklenildi, ne olması beklenildi?!
İnsanlar ister istemez kafasındaki pek çok soru gibi, bunları da soruyor pek çok açıklanmaya muhtaç soru gibi ve cevap alamadıkça da, kendi aklıya, yanıtlar bulmaya çalışıyor!..
Lütfen sizler de, bunlar yanı sıra, yukarıdaki sorularımı da sorun kendinize, hafıza ve akıl süzgecinizden geçirerek değerlendirip kendinize yanıt verin öncelikle.
Eminim ki doğruyu bulacak, doğru yanıtlara ulaşacak ve yanlışınızdan döneceksiniz!!!
Yeter ki hiçbir konuda, sadece belli kişilerin sözlerine kanarak, sormak, sorgulamaksızın, okuyup araştırmaksızın, sadece suyun yüzeyine bakarak karar vermeyin, görerek karar verin ama sadece görünenlerle de yetinmeyin, derinine, henüz görünemeyenlerine de bakın ve görmeye çalışın!!!
