0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

30 Ağustos, İngiliz Tali Cemiyetinin saray yardakçıları için matem günüdür.
Hele, 9 Eylül’de Başkumandan Mustafa Kemal’in gösterdiği hedefe İzmir’de ulaşınca başta İstanbul olmak üzere Türkiye’de kalmayı riskli gördüklerinden Hanedanla birlikte, Mandacılığı reddedilmiş o dönemin emperyalist önderi İngilizlere sığınma yolunu seçtiler.
Emperyalizmin varoluş kuralları olan; ”kendi hainlerini yok etme-kendileri için çalışan başka ülke hainlerini besleme” ilkelerini Hanedan ve İngiliz Tali Cemiyetleri içinde uygulamışlardır.
En güncel örneği, şimdilerin İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Kurtuluş Savaşına karşı çıkan İngiliz Tali Cemiyeti üyesi ve halk tarafından linç edilen Ali Kemal-namı diğer Artin Kemal’in torunudur.

İngiltere’nin yerini ABD aldığında bu işbirlikçilerin kut besi artık Washington oluyordu

Nitekim, ABD’nin 6.Filosu, İstanbul Boğazı’nda demirlediğinde, aylarca açık denizlerde bunalan askerlerinin Beyoğlu sokaklarında kadınları taciz etmelerine dayanamayan Türk Gençlerinin ABD askerlerini denize atmışlardı.

İngiliz Tali Cemiyeti kalıntıları, İlim Yayma Cemiyeti, Komünizmle Mücadele Derneği, MTTB 6.Filo’ya sahip çıktılar. Bu organizenin önderi İsmail Kahraman’dı.

Anadolu’nun her tarafında otobüslerle getirilen dinci, ülkücü komandolar, Dolmabahçe’de demirleyen 6.Filoyu kıble yaparak namaz kıldılar.
AKP’li Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Vatansever Gençleri gericilere hedef göstermişti.
2018 yılında TBMM Başkanı olan AKP’li İsmail Kahraman 30 Ağustos Zafer Bayramı için yayınladığı mesajda Atatürk’ün adını anmamıştı.

Mecliste Atatürk’ün fotoğrafı yıllarca durduğu yerden aynı başkanın emriyle kaldırılmıştı.

Başbakanlığı döneminde AKP Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, hastalık, ya da başka nedenlerle Ulusal Milli Bayramlara katılmamayı yeğlerlerdi.

Kurtuluş Savaşında savaştığımız Yunanistan Cumhurbaşkanlarının, Başbakanlarının bile ziyaret ettiği Anıtkabir’i, çöl bedevisi Suudi Kralı asla ziyaret etmezken, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül çöl bedevisini otelde saygı ziyaretine gittiler.

AKP Atatürk’e ”DECCAL” diyen gerici yobaz Saidi Nursi’nin afişlerini reklam panolarında sergiledi.
Hukuksal, etiksel gaflarıyla bilinen KUZU; ” Lozan hezimettir!’ Deme cahilliğini göstermişti.
”Biz Yunanla savaşmadık!” Diyecek kadar sapkın AKP Belediye başkanları türemiştir.
-Son olarak Bursa Belediye Başkanı Alinur Aktaş; ”30 Ağustos Zafer Bayramı halkın genelini ilgilendiren bir bayram değil! ‘Cüretini göstermiştir.

Üç kıtaya hükmetmiş bir imparatorluğu Hasta Adam düzeyine düşüren sefahat düşkünü hanedan, tahtı karşılığı ABD veya İngiliz köleliği arasında papatya falı açıyorlardı.

Mustafa Kemal ve arkadaşlarının 19 Mayıs 1919′ ta başlattıkları Ulusal Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı, ülkesi bir başka ülke tarafından işgal edilmesine karşı başlatılmış, klasik bir kurtuluş savaşı değildi.
Anadolu İhtilali, sadece bir ulusun kendi kaderini belirleme direnişi olarakta değerlendirilemez.
Anadolu İhtilali; emperyalizmin ilk kez yenilebileceğini kanıtlayan, mazlum ülkelere hem umut hem de örnek olan bir ilktir.

Peş peşe gerçekleştirdiği devrimlerle, nüfusunun yüzde 95’i Ümmi olan halkın bugün tüm engellemelere rağmen yüzde 95’i okur-yazar olmuştur.

Ümmet-cemaat toplumundan eşit ve özgür bireylerin oluşturduğu bir ULUS yaratmıştır.
Büyükbaş hayvanların bile sayılıp, kadınların sayılmadığı ilkellikten -özünde var olan- kadını her alanda etkin olması için kadın-erkek eşitliği gerçekleştirdi.

15 Temmuz karanlık Cemaat Darbesini, Kurtuluş Savaşından önemli gören Erdoğan;
”Tarihimizi 1923 ten başlatan zihniyet, Ahlat’ı gömedi!” Derken, Alpaslan’ı, Mustafa Kemal’e alternatif olarak göstermeye çalışması Laik Cumhuriyete alerji duymasında
Anadolu’nun kapısını açan ve Anadolu’yu Anavatan yapanlar, Orta Asya’dan gelen, Oğuz Türkleri, Göktürkler, Uygur Türkleri, Türkmenler, Özbekler, Kazak Türkleri, Selçuklular ve daha nice Türk Boylarıdır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan Laik, Demokrat Türkiye Cumhuriyeti, kendisini Gürcü sayanları bile iktidara getirecek kadar hoşgörülü ve demokrattır.
Bu ülkenin gerçek sahipleri:
Mustafa Kemal Atatürk’ün: ”Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz!” Sözünü savunacak güçtedir.

Bu Ulusun sabrını taşırmayın…
Yakın tarihimizde örnekleri vardır.
Menemen’e giderseniz görürsünüz….

Yıldız AKALIN