Tahsin Melan

Tahsin Melan

27 Şubat 2025 Perşembe

    ALİMİN CÜHELASI

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Ramazan ayının din, dil, ırk ayırmaksızın insanlık adına hayırlara vesile olmasını diliyorum.

    Aşağıdaki şiiri, Zâriyât suresinin (Ez-Zâriyât, 51. Sure) bende bıraktığı etki üzerine kaleme almıştım.
    Peygamberlerin bildirilerine rağmen, cehaletleri nedeniyle içine sürüklendikleri yanlış ve batıl inançlara göre hareket edenleri ve onların nasıl cezalandırıldıkları anlatılıyor. Günün anlam ve önemine uygun düşeceği düşüncesiyle sizlerle paylaşmak istedim.
    Günümüzde de zaman zaman kendilerini “aydın” olarak sınıflandıran ayni zihniyetteki kişilerin varlığına ve bu kişilerin İslamiyet’e ne kadar zarar verdiklerine tanık oluyoruz. En acısı da, bu kişilerden bazılarının, İslamiyet’in içini hurafelerle, batıl inançlarla dolduran, yokluktan makama gelmiş din adamları olması. Özellikle kırsal kesimlerde, geçmişte, sadece güzel (ve ezbere) Arapça Kur’an okumalarından dolayı görevlendirilmiş din adamları vardı. Bu kişiler sonsuz hürmete layık görülür ve büyük âlim olarak -başka seçenek olmadığından- değerlendirilirdi. Dolayısıyla bu büyük âlimlerin(!) her dediği, her yaptığı saygınlık kazanmış ve İslam adına, dine uygun yapılması gerekenler (vecibeler) olarak yerini almıştır. Oysa bu uygulamaların pek çoğu tamamen İslam’a aykırı hatta Tanrı’ya ortak (şirk) koşar niteliktedir. Tüm samimiyetiyle doğru bildiğine inandığı şeyleri kendisine inananlara aktaran, onları istemeden de olsa yanlış bilgilendiren ve yönlendiren; yaptıklarını sonuna kadar tartışmasız, körü körüne savunan bu tür cahil, ehliyetsiz kişiler, maalesef pek çok konuda İslamiyet’e zarar vermiştir.
    Bilgiyi her an önde tutan İslamiyet’e yakışır din adamlarının çoğalmalarını ve dinimizi yanılgılardan, hurafelerden, batıl inançlardan, aklına esenin kendince görüşlerini dine mal etmesinden kurtarmalarını diliyorum.

    Nice barış dolu, mutlu ve sağlıklı ramazanlara.

    Alimin Cühelâsı

    Bilir misin nasıldır âlimin cühelâsı
    Her şeyi bildim sanır oysa yoktur fetvâsı
    Bilmeden kulluk eder lanetlenmiş şeytana
    Seni beni beğenmez başımızın belâsı

    Arapçaya sığınır kendi dili zül gelir
    Okumaya ne hacet duyduğuyla yetinir
    Nerde hurafe varsa hemen dine giydirir
    Mal mülk hepsi fani der oysa yoktur takvası

    Kur’an okur Arapça mealinden bihaber
    Sorsan manası nedir sana zındık mısın der
    Eksik etek arkada kendisi önde gider
    Dünyayı o yaratmış sanki öyle havası

    Muska yazar su okur ondan şifa umarsan
    Allah rızasınadır bedelini sorarsan
    Yine de hayır demez yan cebine koyarsan
    Ahret için dese de dünyalıktır kavgası

    İşlediği ameller İslam’ın adınadır
    Oysa farkında değil nasıl yanılgıdadır
    Küffara ne gerek var böyle âlim çokçadır
    Bu nedenle kapanmaz dinimizin yarası

    Ey gafil uyan artık fitnelere kapıldın
    Allah’ın kullarına hükmetmeye başladın
    Kuldan kula kul olmaz buyurmuştur yaradan
    Rüzgârlara gelesin dinimin yüz karası

    Onca yaşananlardan hiç mi ibret almadın
    Helâk oldu kavimler yine mi anlamadın
    İlim irfan dururken cehalete doymadın
    Aklın sıra gidersen müthiş olur ezası

    Dinle beni ey gafil sana bir çift sözüm var
    Yanılıyorsun deme gören bir çift gözüm var
    Bırak şarlatanlığı buna da bir çözüm var
    Bunda ısrar edersen vardır mutlak cezası

    Melanî’yi dinlersen gerçek âlim olursun
    Ne güzeldir bilirsen Arapça da okursun
    Ama kendi dilinde mealde tad bulursun
    Tefsirler yetmez ise hadislerdir çaresi

    Tahsin MELAN