ABD’nin İran’daki üç nükleer tesise yönelik saldırısının ardından başkent Tahran’daki İnkılap Meydanı’nda toplanan kalabalık gruplar, saldırıları protesto etti. İnkılap Meydanı’nda toplumun birçok kesiminden İranlının katıldığı gösterilerde kalabalık gruplar, ellerinde İran bayraklarıyla ABD ve İsrail’e öfkelerini dile getirdi.
ABD’nin tehdit ettiği İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’in posterlerini taşıyan göstericiler, sık sık “savaşacağız, öleceğiz, teslim olmayacağız” sloganları attı.
Gösteriye, ailelerin de çocuklarıyla birlikte katıldığı görüldü.
Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan da daha sonra meydanda toplanan vatandaşların arasına katılarak bir süre meydanda gösteriyi izledi. Bu sırada İranlılar Pezeşkiyan’a sevgi gösterisinde bulundu.
Öte yandan dünden bu yana Tahran’dan ayrılmış olan birçok kişi kente geri dönüyor.
Şehirde kapalı olan dükkanlar yeniden açılmaya başlarken, savaş tedirginliği sürse de Tahran’da hayatın yavaş yavaş normale dönmeye başladığı gözleniyor.
Almanya’nın Bochum kentinde bu yıl 11’incisi düzenlenen “Anadolu Ezgileri” Türk Halk Müziği Konseri, gurbetçileri türkü dolu bir bayram akşamında bir araya getirdi. Etkinlik, Anneliese Brose Musik Forum Ruhr salonunda büyük bir katılımla gerçekleşti.
Programın sunuculuğunu Kamuran Gündoğan üstlenirken, Ruhr Veliler Birliği tarafından organize edilen konser, hem kültürel hem de duygusal anlara sahne oldu. Gecede, Ruhr Türk Halk Müziği Birlik Korosu, ünlü bestekar Kazım Birlik yönetiminde Türkiye’nin dört bir yanından seçilen eserleri seslendirdi. Katılımcılar, hasretle dinledikleri türkülerle adeta memlekete uzandı.
Geceye TRT Türk Halk Müziği sanatçısı Gülşen Kutlu damgasını vurdu. Kutlu, söylediği hareketli parçalarla salonu coşturdu, izleyicilere adeta bayram yaşattı. Sanatçı, konuşmasında duygularını şöyle dile getirdi:
“Türküleri sevdiğiniz ve bu bayram gününde burada olduğunuz için hepinize çok teşekkür ediyorum. Bugün unutamayacağım bir konser yaşadım. Hepinizin Kurban Bayramı’nı kutluyorum.”
Etkinlikte Dr. Ali Sak ve Fatime Okuyucu da birer selamlama konuşması yaparak katılımcılara teşekkür etti.
Birlik Korosu üyeleri Yelda Arslaner, İnci Yıldırım, Çiğdem Gedik, Figen Dönmez, Çiğdem Tuna, Murat Pehlivan, Ramazan Yıldız ve Orhan Şener söyledikleri solo türkülerle geceye renk kattı.
Gecede ayrıca, Sinan Koçak yönetimindeki Ahenk Anadolu Halk Dansları Topluluğu, sahneledikleri halk oyunlarıyla izleyenlere görsel bir şölen sundu.
Kazım Birlik ise kapanış konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu bayram gününde bizleri yalnız bırakmadığınız ve zaman ayırıp geldiğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim.”
Bu anlamlı gece, hem müzik hem de birliktelik açısından katılımcıların gönlünde unutulmaz bir yer edindi.
Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali, 13-18 Haziran 2025 tarihleri arasında 25. kez sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Çeyrek asırlık geçmişiyle Türk sinemasının Avrupa’daki en önemli temsilcilerinden biri olan festival, bu yıl da zengin programı, seçkin konukları ve özel ödülleriyle dikkat çekiyor.
Açılış Filmi: “Bir Cumhuriyet Şarkısı”
Festivalin açılış galası, 14 Haziran’da başrol oyuncusu Salih Bademci’nin katılımıyla gerçekleşecek. Gala filmi olarak ise, son dönemin ses getiren yapımlarından “Bir Cumhuriyet Şarkısı” izleyiciyle buluşacak.
Onur Konukları ve Vefa Ödülü
Bu yılki onur konukları arasında Türk sinemasının usta isimleri Şerif Sezer, Güven Kıraç, Erden Alkan ve yönetmen Biket İlhan yer alıyor. Festivalin en duygusal anlarından biri ise, 2021’de hayatını kaybeden oyuncu Rasim Öztekin için takdim edilecek vefa ödülü olacak. Ödülü, kendisi gibi oyuncu olan kızı Pelin Öztekin alacak.
Sinemanın Birleştirici Gücü
Festivalin kurucusu ve yöneticisi Hüseyin Sıtkı, sinemanın kültürler arası diyaloğu güçlendiren bir sanat formu olduğunu vurguladı:
“Film, hem eğlendirir hem de düşündürür. İzleyicilere ortak deneyim sunar, topluluklar oluşturur ve kültürel etkileşim sağlar.”
Festival, Türk film kültürünün elçiliğini yapmak, kültürel sınırları aşmak ve sinema aracılığıyla toplumsal iletişimi teşvik etmek amacıyla 2000 yılında başladı. Bugün ise Almanya’daki en eski ve en büyük Türk film festivallerinden biri haline geldi.
Türk ve Avrupa Sineması Frankfurt’ta Buluşuyor
yılında festival, Frankfurt ve çevresindeki sinemaseverleri, Türk, Alman-Türk ve Avrupa sinemasıyla dolu özel bir yolculuğa davet ediyor.
Almanya’da sekiz saatlik iş günü yeniden gündeme geldi. Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı ve Başbakan Friedrich Merz, mevcut günlük sekiz saatlik çalışma sınırının kaldırılarak, Avrupa Birliği normlarına uygun haftalık azami 48 saatlik çalışma sistemine geçilmesini önerdi. Bu öneri, hem destek hem de eleştirilerle geniş yankı uyandırdı.
Mevcut yasalar uyarınca Almanya’da çalışanlar günde en fazla sekiz saat çalışabiliyor. Bu süre bazı istisnai durumlarda on saate kadar çıkarılabiliyor; ancak ortalama günlük çalışma süresi 24 haftalık dönemde sekiz saati aşamıyor. Merz’in önerisi, bu sistemi değiştirerek haftalık esnek ve azami 48 saatlik bir modele geçilmesini amaçlıyor.
CDU Genel Sekreteri Carsten Linnemann da Merz’e destek verdi. Üretkenliğin artırılması gerektiğini vurgulayan Linnemann, “Refahımız, sosyal güvenlik sistemimiz ve ülkemizin işleyişi üretkenliğimize bağlı” dedi. Ayrıca, “Bu artık iş-yaşam dengesi meselesi değil, yaşam-yaşam dengesi” sözleriyle mevcut sistemi eleştirdi.
Halkın Görüşü İkiye Bölündü
Ipsos’un yaptığı ankete göre halkın yüzde 46’sı haftalık çalışma süresinin esnekleştirilmesini destekliyor. Buna karşın yüzde 44’lük bir kesim değişikliğe karşı çıkıyor. YouGov anketine göre ise katılımcıların yüzde 37’si haftada dört gün, günde on saat çalışmayı tercih ederken, yüzde 28’i mevcut beş gün sekiz saatlik sistemi sürdürmek istiyor.
Tarihi Bir Değişim Olabilir
Almanya’da sekiz saatlik iş günü uygulaması 1918 yılından beri yürürlükte. Bu model, 19. yüzyılda İngiliz sosyal reformcu Robert Owen’ın “Sekiz saat çalışma, sekiz saat dinlenme, sekiz saat uyku” sloganıyla dünya gündemine taşınmıştı. Olası bir yasa değişikliği, Almanya’da yüzyılı aşkın süredir geçerli olan çalışma düzeninde köklü bir dönüşüme neden olabilir.
Hedef Üretkenliği Artırmak
Yeni hükümetin öncelikleri arasında üretkenliğin artırılması bulunuyor. Bu kapsamda ‘aktif emeklilik’ gibi yeni modellerin yanı sıra haftalık çalışma süresinin esnetilmesi de önemli reform adımları arasında yer alıyor. Özellikle çocuk bakan ya da yaşlı bakım sorumluluğu taşıyan çalışanlar için bu esneklik büyük bir avantaj olarak değerlendiriliyor.
Başbakan Merz’in önerisiyle başlayan tartışmalar, Almanya’da çalışma hayatının geleceğine yönelik kapsamlı değerlendirmelerin yapılmasına yol açtı. Söz konusu reformun yasalaşıp yasalaşmayacağı ise önümüzdeki siyasi süreçte netlik kazanacak.
Samsun’da, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında Bayrak Yürüyüşü ve Fener Alayı düzenlendi. Yürüyüşte 1919 metre uzunluğunda Türk bayrağı açıldı. Samsun Valiliği tarafından gerçekleştirilen etkinlikte, Onur Anıtı önünde toplanan vatandaşlar, yağmur altında ellerindeki fener ve Türk bayraklarıyla yürüdü.
Yürüyüşte 1919 metre uzunluğunda Türk bayrağı açıldı.
Bando eşliğinde marşların söylendiği yürüyüş, Tütün İskelesi’nde son buldu.
News %2FAA-38357001.jpg)
%2FAA-38357004.jpg)
%2FAA-38357006.jpg)
%2FAA-38357015.jpg)
%2FAA-38357029.jpg)
