Rüştü Kam

Rüştü Kam

17 Haziran 2025 Salı

    TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ ATAYURDU ÖZBEKİSTAN’DA

    TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ ATAYURDU ÖZBEKİSTAN’DA
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Önce Taşkent. Sabah 06.35 te Taşkent havaalanındayız. Rehberimiz Hüseyin Bağır’ı bizi bekliyor olarak bulduk Taşkent havalimanında.  Yanında Muhammed Emin de vardı. Türk Eğitim Derneğinin logosu karşıdan bizi selamlıyordu. Hemen toplandık o logonun altında. Hüseyin oldukça nezaketli bir delikanlı. Diyarbakırlı. Esmer, uzun saçlı, sakallı zayıf yapılı orta boylu bir delikanlı. Muhammed Emin biraz uzun boylu tıknaz bir delikanlı. O da nezaketli. Muhammed emin Taşkentliymiş.

    Hoşbeşten sonra, arkadaşlar toplanıncaya kadar o günün programını hemen kısaca anlattı Hüseyin. Sorumluluk sahibi birinin yapacağı şeyi yaptı. Güven verici bir duruşu var. Ne yaptığını bilen bir öz güvendi onun ki. 

    Sayı tamamlanınca kalacağımız otele hareket ettik. 30 dakikalık mesafedeymiş otel. Kahvaltıdan sonra ver elini Taşkent dedik ve çıktık meydana. İlk intibaımız olumlu. Caddeler geniş, sokaklar tertemiz, ortam sakin, insanlar mutlu görünüyor. Çarşı -Pazar canlı, satıcılarla anlaşmak o kadar zor değil. Bizim kullandığımız Türkçeye teşneler. Alışveriş heyecan verici. Pazarlık edebiliyoruz. Sabit fiyat, malı seç, al götür kasaya ver. Parayı ver malı al. Ne kadar da sıkıcı imiş bizim yaptığımız Avrupa’da. Burada farkına vardık o sıkıcılığın. His yok, heyecan yok. O neymiş öyle robot gibi. Dil konusunda da tam anlaşamayınca el-kol hareketleriyle falan eğlenceli bir iş oluyor alış-veriş Özbekistan pazarında…

    Barak Han Medresesi, Tilla Şeyh Camii, Hazreti İmam Mozolesi (Abu Bakr Kaffal Şaşi Türbesi), İmam Buhari İslam Enstitüsü, Küçük mescitler ve kütüphane. İlk gün yaptığımız ziyaretlerden bazıları…

    İkinci gün metro ziyaretleri yaptık. İlk metronun Londra’da ikinci metronun da İstanbul’da yapıldığını biliyoruz. Yıldız hanım da mesleğini seven birisi.  Durmadan konuşuyor.  Bilgimizi o da tasdikledi. Hanım hanım bir kız. Hiva’da doğmuş, Türkçesi akıcı, Türkçe espri bile yapabiliyor.

    Sonra da Emir Timur ile tanışmak üzere yola çıktık. Parka girince usulen selamımızı verdik. Bizi muhabbetle kucakladı, kucakladı kucaklamasına da; bizdeki kuyruk acısı o sıcak karşılamaya eş değer bir samimiyete mâni oldu. Kendisine hemen Ankara Savaşını sorduk, arkası arkasına yapıştırdık soruları; neden yaptın o yaptıklarını dedik, mutlumusun şimdi? dedik, madem geriye dönüp gelecektin ne demeye Osmanlıyı 25 sene geriye attın? dedik. Daha çok şey dedik.  O da pişman olmuş yaptıklarından zaten. Bizi kucaklayışı da ondanmış zaten.

    Devam edecek.

    RÜŞTÜ KAM