Okan Bent Önok

Okan Bent Önok

22 Haziran 2025 Pazar

    GİT ARTIK YA!!!

    GİT ARTIK YA!!!
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Ekonomi düzelmezse

    Kimse evlenmez

    Kimse çocuk yapmaz

    Kimse mutlu olmaz

    Kimse barışmaz

    Bu birkaç satır, bu ülkede yaşanan milyonlarca hayatın özetidir. Enflasyonun, dövizin, faizlerin ötesinde bir gerçeklik var: Hayat. İnsanların elinden alınan umut, gelecek, huzur ve onur… Türkiye artık yalnızca ekonomik bir kriz değil, bir insanlık krizi yaşıyor. Çünkü artık mesele para değil. Mesele güven. Mesele adalet. Mesele vicdan.

    İki genç düşünün: Ahmet ve Dilek. İkisi de öğretmen, ikisi de devlet kadrosunda. Ama dört yıldır nişanlılar, hâlâ evlenemiyorlar. İstanbul’da bir daire kiralamak en az 20 bin lira. Eşyası, faturası, depozitosu derken başa çıkılacak gibi değil. Düğünü geçtiler, artık “acaba ev arkadaşımı mı değiştirsem” diyorlar.

    Aşk var, ama ev yok.

    Çünkü sen çaldıkça ekonomi düzelmiyor.

    Elif adında bir anne, markette mama reyonunun önünde bekliyor. “İkinciyi istiyorum ama korkuyorum” diyor. Mama fiyatı 700 lira, bez 400. Devlet yardımı ise üç ayda bir ve neredeyse hiçbir şeyi karşılamıyor.

    Bebek bezi lüks, mama hayal olmuş.

    Çünkü sen çaldıkça çocuklar eksiliyor.

    Psikolojik destek almak lüks haline geldi. Devlet hastanesinde psikiyatri randevusu üç ay sonraya veriliyor. Özel psikologlar 1500 liradan kapı açıyor.

    Mutsuzluk sıradanlaştı.

    Anksiyete, depresyon, panik atak artık her evde var.

    Çünkü sen çaldıkça insanlar sadece yoksullaşmıyor, ruhen de çöküyor.

    Bir zincir markette geçen hafta indirimli yumurta izdihamı yaşandı. 10 paket stok vardı, 30 kişi saldırdı. Bir kadın, bir başkasına “sen zaten her hafta alıyorsun, sıra bizde!” diye bağırdı.

    Artık kavga, siyasi değil.

    Kavga ekmek için.

    Çünkü sen çaldıkça kardeş kardeşe düşman oluyor.

    Halil 21 yaşında. Yazılım öğrencisi. Almanca öğreniyor, çünkü Türkiye’de kalmayı düşünmüyor. “Burada hayatım çöpe gidecek. Gitmesem babamın birikimi çöpe gidecek” diyor.

    Bu ülkenin geleceği, başka ülkelere göçüyor.

    Çünkü sen çaldıkça bu milletin gençliği gidiyor.

    Bir müteahhit düşünün. Üç yılda 11 kamu ihalesi almış. Otoyol işinden sadece 430 milyon TL “kâr” etmiş. Aynı anda 5 ihaleyi götürüyor. Bu şirketin adı her krizde karşımıza çıkıyor.

    Ama öğretmene yok, emekliye yok, hemşireye yok.

    Çünkü senin yediğin lokma, milletin boğazından geçmeyen ekmek oldu.

    Git Artık Ya !!!

    Bu bir siyasi slogan değil. Bu bir isyan değil. Bu bir feryat. Bu halkın sabrının, suskunluğunun, sessiz gözyaşlarının tek kelimeye dökülmüş hali:

    Git artık ya.

    Çünkü bu halk yorgun.

    Çünkü bu millet artık çocuk doğurmak yerine dua ediyor.

    Ev kurmak yerine kredi borcu ödüyor.

    Aşkı değil, ay sonunu düşünüyor.

    Sen gidersen, bu millet yeniden umutlanır.

    Sen gidersen, bu ülke yeniden çocuk güler.

    Sen gidersen, bu halk nefes alır.

    Çünkü bu ülke tembel değil, çünkü bu millet aptal değil.

    Yeter ki önü kesilmesin. Yeter ki çalınmasın.

    Git artık ya.

    Bu çağrı, bir kişiye değil, bir zihniyete.

    Git ki dürüstlük gelsin.

    Git ki adalet gelsin.

    Git ki bu ülke kendine gelsin.