Okan Bent Önok

Okan Bent Önok

22 Haziran 2025 Pazar

    İNSANDA ÖNCE AHLAK, SONRA DİPLOMA

    İNSANDA ÖNCE AHLAK, SONRA DİPLOMA
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    İnsan, doğası gereği öğrenmeye ve gelişmeye açık bir varlıktır. Eğitim, bireyin meslek edinmesini sağlarken, ahlak ise onu insan yapan en temel değerdir. Ancak günümüzde eğitim, çoğu zaman yalnızca akademik ve mesleki başarıya indirgenmiş durumda. Halbuki diplomalar ve meslekler, ahlak olmadan bir anlam ifade etmez.

    Bu görüşü savunan birçok düşünür, filozof ve siyasetçi, insanın önce erdemli olmayı öğrenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Tarihte bunun sayısız örneğini görmek mümkündür.

    Ahlak Bilgiden Önce Gelir

    Konfüçyüs, “Erdemli bir insan olmak, bilgili bir insan olmaktan önce gelir” der. Ona göre eğitim, insanın önce karakterini inşa etmeli, sonra meslek kazandırmalıdır. Bugün iyi eğitim almış ancak ahlaki zaafları olan birçok insan, topluma zarar vermektedir. Yolsuzluk yapan politikacılar, rüşvet yiyen bürokratlar, halkı kandıran medya mensupları, yalnızca bilgili ama ahlaksız bireylerin nasıl bir tehlike oluşturduğunun kanıtıdır.

    Jean-Jacques Rousseau da “Bilim ve sanat ilerledikçe ahlak çöküyor” diyerek, modern toplumların bilgiye verdikleri aşırı önemin, ahlaki yozlaşmayı hızlandırdığını savunur. Gerçekten de bugün birçok bilim insanı, etik değerleri göz ardı ederek yalnızca maddi kazanç ve güç peşinde koşmaktadır.

    Sokrates: Antik Yunan filozofu Sokrates, ahlakın bilgiden önce geldiğini savunmuş ve insanlara önce vicdan sahibi olmayı öğretmeye çalışmıştır. Ona göre bilgi, ancak iyi bir karakterle birleşirse faydalıdır. Bu yüzden Atina mahkemesinde yargılandığında, “Bilgili bir insan olmak değil, iyi bir insan olmak önemlidir” diyerek kendini savunmuştur.

    Gandhi: Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinin önderi Mahatma Gandhi, hukuk eğitimi almış olmasına rağmen, en büyük gücünü ahlaki duruşundan almıştır. O, diplomasını yalnızca bir araç olarak görmüş, asıl amacı erdemli bir toplum yaratmak olmuştur. “Eğitim, karakter olmadan tehlikelidir” diyen Gandhi, bireyin ahlaki değerlerini kaybettiği bir eğitim sisteminin toplumları yozlaştıracağını savunmuştur.

    Turan Dursun: Bilgiye büyük önem veren ancak bunu dogmalarla değil, ahlaki bir sorgulama süzgecinden geçirerek ele alan Turan Dursun, ahlaksız bilginin insanı esir alacağını belirtmiştir. Ona göre eğitim, insanı özgürleştirmeli ve adalet duygusunu güçlendirmelidir.

    Nelson Mandela: Güney Afrika’da ırkçılığa karşı mücadele eden Mandela, hukuk eğitimi almış bir liderdi. Ancak onun asıl gücü, diplomasında değil, adalet ve insan hakları konusundaki ahlaki kararlılığında yatıyordu. O, “Eğitim en güçlü silahtır” derken, bunun yalnızca bilgiyle değil, vicdanla birleşmesi gerektiğini de vurgulamıştır.

    Ahlak Olmadan Meslek Sahibi Olmak Tehlikelidir

    Günümüzde meslek sahibi olmuş ancak ahlaki çöküntü içinde olan birçok insan topluma büyük zarar vermektedir.

                    •             Hitler: Almanya’da resim eğitimi almış ve askeri strateji konusunda bilgili bir lider olmasına rağmen, ahlaki zaafları nedeniyle milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur. Eğer bilgiye değil, erdeme odaklansaydı, tarihte bir katil olarak değil, bir barış insanı olarak anılabilirdi.

                    •             Enron Skandalı: 2001 yılında ABD’de büyük bir şirket olan Enron’un yöneticileri, milyonlarca dolar değerinde muhasebe sahtekarlığı yaparak şirketi batırmış ve binlerce insanın işsiz kalmasına sebep olmuştur. Hepsi prestijli üniversitelerden mezun olan bu yöneticiler, bilgiyi yalnızca kendi çıkarları için kullanarak büyük bir ekonomik krize yol açmışlardır.

                    •             Dr. Mengele: Nazi Almanyası’nın doktorlarından Josef Mengele, tıp eğitimi almış ancak etik değerlerden tamamen uzaklaşmış bir bilim insanıydı. Bilgi sahibi olmasına rağmen insanlığa karşı suç işleyerek tarihe “Ölüm Meleği” olarak geçti.

    Bu örnekler, ahlak olmadan bilginin nasıl bir felakete yol açabileceğini açıkça göstermektedir.

    Diploma İnsan Yapmaz, Ahlak İnsanı İnsan Yapar

    Diplomalar ve meslekler önemlidir, ancak önce ahlak gelir. Ahlak olmadan alınan eğitim, bireyi bilinçli bir insan yerine sadece teknik bilgiye sahip bir varlık haline getirir. Bilgi, ahlaki bir pusula olmadan kullanıldığında yıkıcı olabilir.

    Eğitim sistemleri yalnızca akademik başarıya odaklanmamalı, aynı zamanda bireylerin etik ve insani değerlerini güçlendirmelidir. Bir insanın ne kadar bilgi sahibi olduğu değil, o bilgiyi nasıl kullandığı önemlidir. Gerçek başarı, yalnızca meslek sahibi olmak değil, vicdanlı ve erdemli bir birey olarak topluma katkı sağlamaktır.

    Unutulmamalıdır ki, diploma insanı saygın yapmaz; insanı saygın yapan, vicdanı ve ahlakıdır.