Ender Özerdem

Ender Özerdem

16 Haziran 2025 Pazartesi

    İSRAİL’İN BÜYÜK DÜŞMANI “YAHUDİLERDİR “!

    İSRAİL’İN BÜYÜK DÜŞMANI “YAHUDİLERDİR “!
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Siz bakmayın “İran düşerse sıra Türkiye de” diyen cahillere.

    10 milyon nüfusa sahip bir İsrail, bırakın bir ülkeyi işgal etmeyi komşu şehre pikniğe bile gidemez.

    Uzaktan füze atmak desen, kendi terör guruplarına destek veren ülkelere karşı yapılıyor.

    Son yıllarda Türkiye kadrolarına yerleştirdiği ajanlar ve Türk siyasetinde satın aldıkları kadrolar yüzünden zaten aramızda bir gerginlik çıkacağını sanmıyorum!

    İsrail’i bitirecek tek güç, ülkeyi terk eden Yahudilerdir.

    Hamas ve Filistin olaylarından gerilip ülkeyi terk eden Yahudi sayısı bir milyonu geçmişken, şimdide İran ile olan gerginlik sonucu bu rakam iki milyonu geçip savaş uzarsa üç milyona yaklaşacaktır. Deniz yolu ile Güney Kıbrıs, hava alanı ile ülkeyi terk edemeyenler için ilk tercih olacaktır.

    Sanayi ve üretimin durması, yaklaşık 350 bin yedek askerin göreve çağrılması işgücü krizini büyütecek ve bu yaralar hemen sarılamayacaktır.

    Genç nüfusun göçü ve böyle bir coğrafyada dünyaya çocuk getirmekten korkan evli çiftler, hızlı bir azalmaya yol açacaktır.

    Dünya devletlerinin yüzyıllar boyunca soykırım yaparak İsrail devletine ihtiyaç duyduğu nüfusu sağlamaları sonucu kurulabilen İsrail devleti, hükümetin yanlış politikalar izlemesi sonucunda bitme noktasına gelebilir.

    Her İsrail vatandaşı üretim yapmadan asker olarak yaşasa yine bu topraklarda tutunamaz duruma düşebilir.

    Nüfus düşer ve zayıflığı hissederse bölgedeki Arap nüfus ekmeğini bile gelip alacaktır.

    6 ay buğday ithalatı engellense aç kalır, dünyadan ekmek ister teknoloji gücü İsrail.

    İşte bu noktada dışarıya göç verecek İsrail devletini, giden Yahudiler yıkacaktır.

    Kendi ülkelerinde Yahudi nüfus istemeyen dünya devletlerinin kurduğu “açık hava hapishanesi” İsrail, tekrar dizayn edilemez duruma düşecektir.

    Bu durumda iç güvenlik problemleri olan bir devlet, çevresinde sorunlar yaşarken neden İran’a saldırır?

    Çevresindeki terör örgütlerine destek vermesinden rahatsız ve İran uyarıyı ciddiye alacaktır. İran bütçesini iç meseleler için ayırsa 10 yılda yine de düzeltemez artık. Zaten ambargo uygulandığı için zor geçinen bir ülke konumunda olan İran artık iç meseleler karşısında rejim değişikliğine kadar sürüklenebilir.

    Kısacası ne İsrail bu işten kazançlı çıkacaktır, ne de İran.

    Altın ticareti, petrol tüccarı, para babalarının sergilediği bir oyun. Tek kazanan savaş değil ticaret yapanlardır.

    İçeriye yerleştirilen İsrail ajanları ve göçmenler Türkiye’nin en büyük sorunudur.

    Bırakın savaşı, göçmen ayaklanması ile ülkeyi 20 sene uğraştırırlar. AKP ülkeyi ekonomik ve nüfus yapısı olarak çıkmaza sokmuştur. Bu yüzden değil savaş, strese bile dayanamaz bir bünye inşa ettiler. Bu durumda herkesle iyi geçinmekten başka bir yol düşünemezler.

    Dünyada para savaştan kazanılır, fakat savaşmayan kazanır!

    Devamını Oku

    İSRAİL SAVAŞMAZSA, ALTIN UCUZLAYACAK!

    İSRAİL SAVAŞMAZSA, ALTIN UCUZLAYACAK!
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Önemli olan kiminle savaştığı değil, yeter ki füze atsın.

    Altın madenlerini uzun vadeli kiralayıp çıkan madene üç kuruşa el koyanların hikayesini anlatacağım.

    Gidip üretim yapan madenlerin 20 yıllık geleceğini kiralayacaksın. Ne üretirsen benim diyerek ortalama bir fiyattan anlaşma yaptıktan sonra üretimi taşımana bile gerek kalmıyor, yeter ki başkasına satılmasın.

    Elinizde altın var fakat tüketimi sınırlı ise birde kriz yaratmak lazım.

    Geçmişte “beş “para etmeyen ons fiyatı 50 dolar civarında sürünen altın, 80li yıllarda petrol krizi bahanesi ile güya güvenli liman olduğu için 500 dolar bandına oturdu.

    İki binli yıllar geldiğinde yükseliş devam etti, ilk yolculuk 10 yıl içinde 1500 dolar hedefini tutturmaktı. Sonra yine bir gevşeme, 2010-2019 arası yatayda bir yolculuk.

    Yeterince kazanılmayınca Koronavirüs pandemisi, 2019 tarihinde altının ons fiyatı yaklaşık 1500 dolardan ancak 2000 dolar bandına yükseltebiliyor. Bu fiyatlar yatay olarak gidiyor ve yükselmesi için bir sebep kalmıyor.

    Benim o tarihteki altın fiyat hedefim, 1725 dolar ons fiyatı olarak gözüküyor.

    Fakat AKP genel başkanının hedef tutturamadığı gibi benimde yanılma payımın olacağını kabul etmeliyiz.!

    Gidip kendisine hesap sormayanların bana ses çıkartma hakkı olmaması lazım. Hem genel başkan “kesin “konuşup sözler verirken, ekonomi yazılarımın sonuna “yatırım tavsiyesi değildir “diye ekliyorum.

    Başkana güvenmeyen bana da güvenmesin!

    Neyse gelelim konumuza;

    Şimdi benim hedef neden tutmadı, onu anlatalım.

    2023 yılı sonunda Hamas ansızın 5000 roket fırlattı ve İsrail karşı saldırıya geçti.

    Altın fiyatları tekrar uçuşa geçiyor. Ons fiyatı 2000 dolar civarından 3300 dolara kadar geliyor.

    Bence bu fiyat çok yüksek ve artık bir düşüş başlaması şart!

    Sabah bir bakıyoruz İsrail bombalamaya başlamış, İran topraklarını. Altın tekrar yükselişte. Sanki İsrail altın ticaretinden para kazanıyor.

    Bu eldeki altının yüksek fiyattan satılabilmesi için son fırsat. Başta ABD olmak üzere “gelişmiş devletler” ellerindeki altını çıkartmaları için bu fırsatları iyi değerlendirmelidir.

    Yatırım tavsiyesi olmamakla beraber buradan daha yukarı gidiş olmaz. Bakın hep döviz bazında fiyatlardan bahsettim. Yani siz az gelişmiş bir ülkede yaşıyorsanız yüksek enflasyondan dolayı döviz yükselirse yerel para birimi değer kaybeder ve altın sizin paranızla yükselir o başka bir konu.

    ABD barış havası estirirse, düşüş hızlı olur bunu da hatırlatalım.

    Şimdi sıra tekrar İsrail de! Biraz sakin durursa, altın tüccarlarına hizmet etmezse bu fiyatlar hızlı düşer. Akıllı durmazsa “Yatay saldırılardan “savunmasının zayıflığı hakkında bir köşe yazarım ortalık karışır.

     Benden söylemesi!

    Devamını Oku

    MANİSA BELEDİYE BAŞKANINI CHP “ÖLDÜRMÜŞ”!

    MANİSA BELEDİYE BAŞKANINI CHP “ÖLDÜRMÜŞ”!
    3

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Bir insan düşünün, AKP hükümetine rağmen Manisa Mimarlar odasında başkanlık yapacak!

    Manisa spor yönetim kurulunda görev alacak.

    2019 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nden Manisa Büyükşehir Belediye başkan aday adayı olacak ancak aday gösterilmeyecek.

    Yetmedi halk desteği ile 2024 seçimlerinde aday gösterilip kazanacak.

    Manisa büyükşehir belediye başkanı Ferdi Zeyrek’ten bahsediyorum. Elektrik kaçağı sonrası hayatını kaybeden başkanımızdan.

    Cenaze töreninde kalabalığı meydanlar almadı.

    Arkasından konuşan herkes başarılarını anlatıp övgü ile bahsetti.

    Kimse kötü bir söz söylemedi peşinden.

    Peki bu kadar başarılı ve sevilen bir isim neden ölmeden manşetlere taşınmadı.

    Yaşarken CHP “öldürdü “, mesele bu kadar basit.

    Adı duyulmasın diye öne çıkartılmadı.

    Hayattayken hükümet partileri bile adını anmadı, tanınmasın araştırılmasın diye.

    Şimdi mi?

    Cenazesini mezara indirmede yarışıyor muhalefet.

    İmamoğlu geri planda kalmasın diye tüm başarılı başkanların üstü örtüldü yaşarken.

    AKP kadrolarının seçim kaybettiğinde kurtuluş ümidi İmamoğlu olduğu için ön planda tutulmalıydı.

    Kısacası CHP içinden sivrilecek başarılı isimleri törpüler. AKP ye ters düşecek hiçbir siyasetçiyi lider konumuna getirmez.

    Bakmayın siz TV ekranlarında konuşulanlara. Haliçte yıkasan temizlenmez diyenler, aklınıza ne gelirse sayanlar bir günde AKP’li olur bu Memlekette.

    CHP şimdi cenazesinde yaptığı tanıtımın yüzde birini yapmamıştır başkan hayattayken.

    Eski bir yazım vardı, başlığı “sizi gidi ölü seviciler sizi “…

    Okumanızı tavsiye ederim. Siyaset kendi çıkarı için dirisinden korktuklarını geri planda tutar fakat ölüsünden sonuna kadar faydalanmaya çalışırlar.

    Gönül isterdi ki başkan hayattayken bu başarıları anlatılsın. Halk sevgisi gözler önüne serilip tüm ülkeye tanıtılsın.

    AKP tek adam partisidir ve lider değişince oy oranı çok düşecektir. İşte CHP kadrolarının da yapmaya çalıştığı budur.

    Kısacası siyaset partiyi ve lideri ayakta tutma çalışmasıdır. Gerekirse her başarılı rakip ortadan kaldırılır yani kadrolardan uzaklaştırılır.

    Rahmetliyi meydanlardaki kalabalığı görüp başarılarını dinleyince saygıyla anıyorum.

    Fakat böyle bir insanı ülkenin gündeminden uzak tutmayı başaran CHP kadrolarına da iki çift lafım olacak.

    Koltuk derdine düşüp, planlarımızı bozar diye başarılarının üstünü örtüp Ferdi başkanı hayattayken “öldürmüşsünüz”!

    Devamını Oku

    PKK SİYASETE GİRECEKSE, YARGI TARAFSIZ OLMALIDIR !

    PKK SİYASETE GİRECEKSE, YARGI TARAFSIZ OLMALIDIR !
    2

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Eğer güneydoğuda ballı bir  ihale alırsanız PKK`ya haraç vermeden bu iş olur mu diye düşünüyordunuz. Bir ihale alıp yol yapsanız dozerleriniz yakılır mı diye kaygı içinde kalabilirdiniz .

    Bir kısım  siyasi takım mal varlığı ve can güvenliği için karşısında tek güçten korkar oldu.

    O da PKK silahlı yapılanmasıdır!

    Siyasi bağlantılı mafyanın iş adamlarını haraç için tehdit etmesinin karşısında , PKK bir “kurtuluş ümidi” sunarak güçleri dengeliyordu.

    Sağcı gözüken mafya yapılanmasının önü açılması için ülke içinde PKK silah bırakmalıydı.

    Allahtan korkan kalmadı çok şükür , ordu bir dönem cemaatlerin kumpasından canını zor  kurtardı ve yargının bir kısmı çoktan teslim oldu .

    Türk siyasetinin tek korkusu , elinde silahlı gücü bulunan PKK örgütü kaldı geriye.

    Mafyayı ve sebepsiz zengin olup ülkeyi soyanları PKK ile dengelemişiz yakın geçmişte. ”Deli” deliyi görünce değneğini saklamış , iki gayrimeşru yapı birbirini frenlemiş.

    Eski ismi hatıralarda biraz itici geliyor ….!

    PKK örgütüne vakıf kurdursak en temizinden. Örtülü ödenekten de biraz pay ayrılsa. Belediyelerden bağış filanda düşünülebilir.

    Fakat benim aklımda tek soru kalıyor ;

    Siyasi mafyaların , ülkeyi ihale yolu ile soyanların artık PKK korkusu olmazsa !

    PKK nın gayrı meşru işlerde bıraktığı boşluğu hangi güç dolduracak ? Hepsinin değil , bazı PKKlı kişilerin diyorum !

    Fakat bizim siyasetçilere çok güvenmesinler , işi bitince yeniden terör örgütü diyebilirler .

    PKK`yı kötüledin diye “ bölücülükten “ dava açacak yargı mensupları çıkabilir fakat “bazı “ örgüt üyeleri diyerek olayı genele yaymadığımı hatırlatmak isterim . Türkçü siyasetçilerden de PKK`ya karşı kötü bir cümle kullanmışsam özür diliyorum.

    PKK siyaset yapacaksa , yargı bağımsız olmalıdır. Tarafsız olunmazsa PKK sessiz kalmayacaktır ! Keşke ilk seçimde Meclise girebilseler , ne çektiğimizi anlar birazda onlar sürünürdü. Bu iş öyle dağda gezmekle olmaz ,  PKK örgüt üyesi Türk emeklisi ve emekçisinin neler çektiğini bilemez !

    Kim bilir belki emekliye de bir ümit kapısı olurlar ..

    ( Yazılarımdaki mizahi yapıyı yorumlarınızla bozmayın lütfen . Gülümsetmişsem ne mutlu bana . )

    Devamını Oku

    KÜRT VE ALEVİ SEÇMENE “METRES” GÖZÜYLE BAKANLAR!

    KÜRT VE ALEVİ SEÇMENE “METRES” GÖZÜYLE BAKANLAR!
    1

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Siyasi partiler Aleviler ile yan yana gözükmekten kaçar, oturup kalkmaz, ikinci sınıf vatandaş gözü ile bakarlar.

    Hacı Bektaş şenliklerinde hızlı bir tur atıp, tanınmış bir kişi ölürse cem evinde cenazesine belki katılacaklar.

    Sonra da “Alevilik Ali’yi sevmekse bende Aleviyim “gibi yalandan bir açıklama ile seçimlere yaklaşacaklar. Alevi inanç ve ritüelleri küçük görülecek fakat Sünni inanca her türlü destek verilecek devlet kasasından.

    Kürt mü? Onun işi de zor!

    Bir Türk gibi hakları olmadan, “sevgili “tadında bir seçmen olacak!

    Dilimizi konuşalım dese, bu ay gerginim seçimden sonra denilecek. Coğrafyadan ve ekonomik şartlardan dolayı bazı mecburiyetlerin yaşandığı bir yerde gözünü dünyaya açacaksın. Sıcağı sıcak, soğuk desen titretir. Feleğin sahipsiz bıraktığı bir yerdesin. Hakkını aramak için tek başına hareket etmekten uzak duracaksın.

    Mecburen toplu olacak Halk direnişleri.

    PKK işin ayrı bir boyutu, isterseniz onu da içeriye düşünce yazarım fakat şu an konumuz Kürt Halkı!

    Şimdi Alevi veya Kürt ile yan yana gözükmeden bunların oylarını nasıl alacaklarını hesaplıyorlar. Eşinden gizli sevgilisi gibi kimseye görünmeden işi halledip, oy versin fakat duyulmasın havasındalar.

    İmamoğlu yerine Yavaş aday olsa, Alevi ve Kürt oy vermez!

    Alevi ve Kürt gerçeği görse İmamoğlu’na da oy vermez!

    Erdoğan “Apo Mecliste konuşsun “dese tabandan sesler yükselir.

    Kürt oylarını AKP çatısı altında toplamak için devri kapanmış ve ilk seçimlerde barajı bile geçemeyecek olan MHP kadrolarına açıklama yaptırıldı gider ayak. Düşünmeden aceleyle söylenen laflar.

    Biz Kürt ve Alevi seçmene hak ettiği saygıyı göstermeden, “gazozuna ilaç atıp” nasıl faydalanacağımızı düşünüyoruz, razı olduğu bir ilişki değil de tecavüz havasında!

    Şimdi Selahattin Demirtaş Cumhurbaşkanı adayı olsa;

    Alevi ve Kürt seçmeni oy verse, Memleketini sevenlerde peşine düşse bir de böyle denesek ülkeyi kurtarmayı.

    Hiç değilse “APO mecliste gelip konuşsun “demedi henüz, “Türk Milliyetçisi” partiler gibi.

    Selahattin Demirtaş seçmenine “Metres “muamelesi de yapmaz.!

    Devamını Oku