YAĞMALAMAYA SON HIZ İLE DEVAM!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Akıl alır gibi değil, AK Parti 19 yıldır iktidarda. Bir zamanlar geniş halk kitlelerinin tüm desteği ve umudu AK Partide idi. Bu sayede bunca zaman memleketin kaderine yön verdiler.

Ancak AK Parti son dönemlerde sürekli kan kaybediyor, tabanını bir arada tutmak için halkı etkileyebilecek her yönteme baş vuruyor. Ayasofya, Ege’de savaş tamtamları, Meral Akşener’e “yuvana dön” çağrıları, CHP’yi dağıtma amaçlı “Muharrem İnce” destekleri…

Yine de kan kaybı bir türlü önlenemiyor. AK Partiden kitlesel kopuşlar sürüyor. Bir zamanlar halkın nabzını en iyi tutan AK Parti gittikçe halktan kopuyor, halkın istek duygu ve tepkilerini doğru değerlendiremiyor.

Kendi içlerinde ki bir kesimden yarattıkları imtiyazlı bir sosyal sınıf her gün yeni bir talan, vurgun, tahribat, doğa katliamı, yolsuzluk, adam kayırma, sapık tarikatçılık, kadına şiddeti savunma, devlet gücünü kötüye kullanma, adaletsizlik gibi halk arasında büyük infial yaratan olaylara neden oluyorlar.

Kendilerini halktan üstün gören AK Partinin bazı kadroları tüm gücünü bu tür yolsuzlukları savunmakla, haklı göstermekle meşgul. Galata kulesinin 1500 yıllık 1,5 metre genişliğindeki duvarı darbeli matkap ile tarumar edilmiş, taşlar yerlerde, video ile görüntüsü alınmış, bunlar hala “sıvasını söktük” diye halkı aptal yerine koyarak savunma yapıyorlar.

Halk artık bu tür olumsuzluklara, savunma reflekslerine hoşgörü ile bakmıyor, AK Partiden kopuyorlar. Saraya konuşlandırılmış birkaç elit danışman ve iktidar bülteni yandaş medya eksik ve yanlış bilgiler ile muktediri olmayan bir dünyanın varlığına inandırmış bir şekilde, halktan, seçmeninden izole edilmiş bir şekilde tutmaya çalışıyor.

Şu sıralar AK Parti ‘yi yönetenler ise sadece yukarıya, tek bir kişiye bakıyor. Tüm uğraşları reis kızmasın, reis rahatsız olmasın, reis duymasın, reis ne der? Kaygısı içinde Reislerini dış dünyadan isole etmiş, halktan koparmış durumdalar.

AK Parti destekçileri arasında ki yaygın “Çalıyorlar ama çalışıyorlar, üretiyorlar” şeklindeki şehir efsanesi hoşgörüsü de artık tabanda yer bulamıyor, kopuşu dağılışı önlemenin bir yolu yok.

Dr. Ahmet Güler