Türkiye’nin Taleban Sonrası Afganistan’la İlişkileri Arttı

Türkiye’nin Taleban Sonrası Afganistan’la İlişkileri Arttı

ABONE OL
21:58 - 12/08/2022 21:58
Türkiye’nin Taleban Sonrası Afganistan’la İlişkileri Arttı
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Taleban’ın geçen yıl iktidara dönmesinden sonra birçok ülke Afganistan ile diplomatik ilişkilerini keserken Türkiye, savaştan zarar görmüş ülkede diplomatik varlığı olan tek NATO üyesi olarak birçok alanda aktif rol oynuyor.

27 Temmuz’da, Helmand’daki Kajaki hidroelektrik barajının ikinci aşaması, projeye 160 milyon dolarlık yatırım yapan Türk şirketi 77 İnşaat tarafından tamamlandı.

Barajın açılış törenine, Taleban hükümetinin başbakan yardımcısı vekilleri Abdul Gani Baradar ve Abdulselam Hanefi de dahil olmak üzere çok sayıda üst düzey Taleban yetkilisi katıldı.

Türkiye’nin Kabil Büyükelçisi Cihad Erginay da törene katılanlar arasındaydı.

Erginay törende yaptığı konuşmada, “Kajaki Barajı, ülkemiz ile Afganistan arasındaki ekonomik ilişkilerimiz açısından önemli bir yatırım olmakla birlikte ilişkilerimiz bunun ötesinde çok çeşitli ve derindir” ifadelerini kullandı.

Erginay, 2022’nin ilk altı ayında iki ülke arasındaki toplam ticaret hacminin %23 arttığını belirtti.

‘Olumlu miras’

Bazı uzmanlar, Türkiye’nin Afganistan ile ilişkisinin, modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve Afganistan’ın yenilikçi kralı Emanullah Han ile başlayarak tarihi 1920’lere uzanan ortak diplomatik mirasından kaynaklandığını düşünüyor.

VOA’ya konuşan Carnegie Uluslararası Barış Vakfı kıdemli uzmanı Alper Coşkun, “Bu olumlu miras, tüm bu süre boyunca hiç kesintiye uğramadı” dedi.

2001’den Taleban’ın 2021 yılı Ağustos ayında iktidara dönmesine kadar Türkiye, Afganistan’da NATO liderliğindeki güçlerde yer almıştı.

Coşkun, “Türkiye, Türk kuvvetlerinin Afgan nüfusuna karşı hiçbir şekilde aktif olarak savaşa karışmamasını sağlamak için çok bilinçli bir tavır aldı” dedi.

Alper Coşkun, “Afganistan’daki mevcut rejim olan Taleban’ın da bunun farkında olduğuna inanıyorum” yorumunda bulundu.

Türkiye, geçen yıl Ağustos’ta Taleban’ın yabancı güçlerin ülkeden ayrılması için verdiği tarihten önce Afganistan’dan askerlerini çekti.

Kabil Havalimanı

Milli Savunma Bakanlığı’na göre, Türk askerlerinin Afganistan’daki son görevlerinden biri, artık Kabil Havalimanı adıyla hizmet veren Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nda “işletme ve kuvvet koruma hizmetleri” sağlamaktı.

Taleban’ın ülkede iktidari tekrar ele geçirmesinden bu yana, üst düzey Türk yetkililer defalarca havaalanının işletilmesine ilgi gösterdiklerini açıkladı.

Geçen Ağustos ayında ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price Kabil Havalimanı için, “Güvenli, operasyonel bir havaalanının, sahada işleyen bir diplomatik varlığa sahip olma kabiliyetimizin ayrılmaz bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla, o havalimanının emniyeti, güvenliği, sürekli bir şekilde işletmesi bizim için büyük önem taşıyor” ifadelerini kullanmıştı.

Price, “Türk ortaklarımızın bunu korumada rol oynamaya istekli olduklarını belirtmelerine minnettarız” demişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz Haziran ayında Madrid’deki NATO zirvesinde, Türkiye’nin havalimanını Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte işletmeyi teklif ettiğini, ancak Taleban’ın yanıtını beklediğini söyledi.

Ancak 7 Temmuz’da Reuters haber ajansı, müzakerelere dair bilgi sahibi kaynaklardan alıntı yaparak, Taleban’ın tüm havaalanı operasyonlarını Birleşik Arap Emirlikleri’ne devretmeye yakın olduğunu bildirdi.

Bazı uzmanlar, teklifin gerçekleşmemesine rağmen Türkiye’nin önerisinin önemli olduğunu söylüyor.

Wilson Center Asya Programı direktör yardımcısı Michael Kugelman, “Türkiye’nin Kabil Havalimanı’nda güvenliği sağlamaya yönelik bir anlaşmayı müzakere edebilecek konumda olan birkaç ülkeden biri olması küçük bir mesele değil” dedi.

VOA’ya verdiği demeçte Kugelman, “Bu anlaşma başarıyla sonuçlanmadı, ancak özellikle Taleban’ın, topraklarında herhangi bir yabancı gücün varlığına izin vermeyeceğini açıkça belirtmesinden sonra Türkiye’nin dahil olması bile önemliydi” ifadelerini kullandı.

Taleban’ın tanınması

Türkiye, Taleban’ı henüz resmen tanımadı. Kugelman, “bazı itibar maliyetlerini” göz önünde bulundurarak, Türkiye’nin Taleban’ı tanıyan ilk ülke olmak istemediğini düşünüyor.

Öte yandan Türkiye, Taleban’ın Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki’yi Ekim ayında üst düzey görüşmeler için ve Mart ayında Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu’nda katılımcı olarak ağırladı.

Forumun oturum aralarında ABD’nin Afganistan Özel Temsilcisi Thomas West, Muttaki ve Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman Al Thani ile Washington’un Afganistan politikası hakkında konuşmak için bir araya geldi.

West, Twitter’dan, Türkiye’ye etkinliğe ev sahipliği yaptığı için teşekkür etti ve “Afganistan ile uluslararası angajman konusunda önemli ortaklarla görüşmeleri sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekim ayında Muttaki ile görüşmesinin ardından, “Biz uluslararası topluma, Taleban yönetimiyle angajmana girmenin önemini anlatıyorduk. Şu an herkes bu pozisyonda, tanıma farklı, angajman farklı bir şey” ifadelerini kullanmıştı.

Türkiye, Taleban’a kapsayıcı bir hükümet kurmasını ve kız çocuklarının eğitimini sağlamasını tavsiye ediyor.

Ankara ayrıca, Türkiye’ye ilave mülteci akışını önlemek için Afganistan’daki istikrarın öneminden de defalarca bahsetti.

Geçtiğimiz Ekim ayındaki Afganistan Konulu G20 Olağanüstü Liderler Zirvesi’nde konuşan Erdoğan, “Hali hazırda 3,6 milyonu Suriye’den gelenler olmak üzere yaklaşık 5 milyon yabancıya ev sahipliği yapan ülkemiz Afganistan kaynaklı yeni bir göç yükünü taşıyamaz” ifadelerini kullandı.

Göç İdaresi Başkanlığı’nın verilerine göre, Türk yetkililer 2021’de yaklaşık 70 bin düzensiz Afgan göçmeni yakaladı.

İnsani yardım

Geçtiğimiz Kasım ayında Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 15. Liderler Zirvesi’nde konuşan Erdoğan, bölgede bir mülteci krizinin önlenmesi için Afgan ekonomisinin ayağa kaldırılması gerektiğini söyledi.

Erdoğan ayrıca Türkiye’nin, “Afganistan’da sağlık, eğitim gibi kritik sektörler dahil temel devlet yapılarının işler halde tutulması yönündeki çabaları” desteklediğini belirtti.

Taleban’ın bir yıl önce iktidara dönmesinden bu yana, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), savaş sonrası Afganistan’a toplamda 5 bin 570 ton insani yardım içeren beş yardım treni gönderdi.

Afganistan’da faaliyet gösteren Türk Kızılayı, 22 Haziran’daki 6,1 büyüklüğünde depremden etkilenen kişilere yardım ulaştırdı.

2005 yılından bu yana Afganistan’da faaliyet gösteren ve Kabil, Herat ve Mezar-ı Şerif’te ofisleri bulunan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), yetersiz beslenen Afgan çocuklara yardım etmek için yakın zamanda 2 bin beslenme kiti paylaştı.

Türkiye ayrıca, Türk hükümetine ait bir kültür merkezi olan Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Diyanet ofisi ve ülkede yedi ilde hizmet veren 46 Afgan-Türk Maarif Okulları aracılığıyla Afganistan’da yumuşak güç uyguluyor.

Bu okulların on ikisi, Türkiye’nin 2016’daki darbe girişiminden sorumlu tuttuğu Gülen hareketine aitti, ancak Afgan hükümeti bu okulları 2018’de Türk hükümetine ait Maarif Vakfı’na devretti.

Afganistan Ticaret ve Sanayi Odası’nda uluslararası ilişkiler komitesinin eski başkanı Azarakhsh Hafizi, Türkiye tarafından işletilen okulları “uluslararası standartlara yakın” olarak nitelendirdi. Hafizi, “Afganistan gençliğinin bu hizmetlere ihtiyacı var” dedi.

Afganistan’daki aktiflik iç politika yatırımı mı?

Ancak bazı uzmanlar, Ankara’nın Afganistan’da aktif kamu diplomasisine sahip olmasının nedenlerinden birinin, Türkiye içindeki popülerliğini arttırmak istemesi olduğunu söylüyor.

Philadelphia’daki Dış Politika Araştırma Enstitüsü’nün araştırma direktörü Aaron Stein, “Ankara kendisini bir dünya oyuncusu olarak görmekten hoşlanıyor ve bu nedenle Afganistan’a katılan vakıflarının ve eğitim araçlarının olması, aktif bir dış politikası olduğunu göstermek için iç siyasette iyi bir onay aracı” dedi.

Ancak Stein, Ankara’nın Afganistan politikasının Türk kamuoyunda yankı uyandırmadığını düşünüyor.

VOA’ya verdiği demeçte Stein Türk halkı için, “Bu anlamda dış politikadan ziyade yaşam maliyetini önemsiyorlar” dedi.

Stein, “Onlar da dünyadaki herkes gibi, ‘Yaşam maliyetimiz hızla artıyor. Buna çözüm getir. Afganistan’da olup bitenler bizi ilgilendirmiyor’ diyor” ifadelerini kullandı.

VOA tarafından geçilen Türkiye’nin Taleban Sonrası Afganistan’la İlişkileri Arttı haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Türkiye’nin Taleban Sonrası Afganistan’la İlişkileri Arttı haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Türkiye’nin Taleban Sonrası Afganistan’la İlişkileri Arttı haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.