TÜRKİYE “CUMHURİYET” MERKEZ BANKASI (TCBM)

ABONE OL
13:07 - 28/01/2024 13:07
2

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

. Son yıllarda gündeme sık, sık gelen ve bir “CUMHURİYET” kurumu olan Merkez Bankası şimdi de başkanın bir açıklaması üzerine konuşulmakta…

. Öte yandan, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan ve ailesi hakkında geçen hafta medyada yer alan ve yalanlanan haberlerin olası etkileri piyasalarda takip ediliyor.

. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCBM) yılın ilk faiz kararını açıkladı.

. Hazirandan bu yana art arda 7 toplantıda faiz artıran banka bu toplantıda da beklentilere paralel politika faizini 250 baz puan artırarak yüzde 45’e yükseltti.

. Bu tür haberler ve de ekonomi üzerindeki her türlü görüşler ve eleştirilerde her zaman konu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCBM) geliyor.

. Asla yok sayılamayacak ve de çok iyi “bilinmesi” ve “değerlendirilmesi” gereken bir konu olan TCMB üzerine araştırma yaptım ve böylece kısa bir bakış ve bilgilendirme yapmak istedim.

. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası‟nın kuruluş süreci ise 1923 İzmir İktisat Kongresi ile başlamıştır.

. TCMB, 1930 yılında kurulmuş ve 3 Ekim 1931 tarihinde anonim şirket olarak faaliyetlerine başlamıştır.

. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası milli sermayeli bir bankadır, sermayesinde söz sahibi olan da Türklerdir.

. Türkiye Cumhuriyetine ait olduğu bir bakışta görülebilecek duruma gelmekle birlikte bankanın merkezi yönetimden BAĞIMSIZ bir kurum olduğunu da vurgulamak amacıyla Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin konulması yerine “CUMHURİYET” ibaresinin olduğu gibi bırakılarak başına Türkiye ibaresinin konulması kararlaştırılmıştır.

. “TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI KANUNU” ile yönetilir:

– Kanun No: 1211 Kabul Tarihi: 14/1/1970

. Merkez Bankası anonim şirket olarak kurulmuş ve örgütlenmiş olmakla birlikte, kâr etmek gibi bir amacı bulunmamaktadır.

. Bankanın Merkez Bankası Kanunu ile düzenlenen görev ve sorumlulukları, 5 temel alana ayrılmaktadır:

1. Fiyat İstikrarı

2. Finansal İstikrar

3. Döviz Kuru Rejimi

4. Banknot Basma ve İhraç İmtiyazı

5. Ödeme Sistemleri

. Bankanın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır.

. Banka, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisi belirler.

. Banka, “fiyat istikrarını sağlama amacı ile çelişmemek” kaydıyla Hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler.

. Merkez bankasının bağımsızlığı, para otoritelerinin kurumsal, yönetimsel, finansal ve para politikasına ilişkin kararlarını herhangi bir baskı unsurundan bağımsız bir şekilde alabilme kabiliyetini ifade etmektedir (TCMB, 2012:2)

. Bankanın bağımsızlığı para politikasına ilişkin, ölçü, düzenleme, karar ve uygulamalarında siyasal otoriteler olarak hükümet ve parlamento veya diğer baskı gruplarının etkisinden uzak kalmasıdır.

. Alman Merkez Bankası‟nın 19. Yüzyılın sonlarında altın standardına geçemeye karar vermesi ve diğer ülkelerin onu takip etmesiyle merkez bankaları sadece altın karşılığında para basmaya başlamışlardır (TCMB, 2012:4)

. Merkez bankası bağımsızlığının gerekliliği fiyat istikrarının sağlanması ile doğru orantılı olduğu düşüncesinin temel nedeni siyasi gücün uyguladığı politikaların enflasyona meyilli olmasıdır.

. “Amaç Bağımsızlığı”na sahip merkez bankası uygulayacağı para politikasını kendi belirleyebilmesidir. Amaç bağımsızlığı ile politik bağımsızlık arasında bir ilişki vardır ve buna göre merkez bankaları “siyasi müdahaleden uzak” kaldıkları takdirde düşük enflasyon hedefini sürdürme yeteneğine sahip olurlar.

. “Fonksiyonel” bağımsızlık olarak da adlandırılan “Araç Bağımsızlığı” merkez bankalarının “nihai hedefine” ulaşmak için kullanacağı para politikası araçlarını “hükümetin veya bir başka otoritenin onayına gerek duymadan” serbestçe seçip kullanabilmesidir (TCMB, 2012:2) .

. Bağımsızlığın bir diğer boyutu “kurumsal bağımsızlık”tır. “KURUMSAL BAĞIMSIZLIK” merkez bankası “üst düzey yöneticilerinin” görev sürelerinin, atanma, çalışma ve görevden ayrılma kurallarının siyasi baskıdan uzak bir şekilde yasalarla belirlenmesidir.

. Merkez bankası bağımsızlık ölçümlerinde de banka başkanlarının gerçek görev devir süreleri de bir değişken olarak kullanılmaktadır (TCMB, 2012:3) .

. Merkez bankasının yönetim ve yürütme ilgili tüm organlarının siyasi otoriteden bağımsız olarak, serbestçe karar alabilmesi ve hareket edebilmesini sağlamak üzere bankanın yasal yönden düzenlenmesidir. Banka sahip olduğu yasal unsurlar sayesinde siyasi otoriteden gelebilecek herhangi bir baskıya karşı koyabilme gücüne sahip olacaktır.

. FİİLİ BAĞIMSIZLIK ise; YASAL BAĞIMSIZLIĞIN uygulama açısından ne ölçüde tamamlandığının göstergesidir. Yasal bağımsızlığı da içerir ve merkez bankası “başkanı” veya “üst düzey yöneticilerinin” kişilikleri ve gelenekleri gibi faktörler kısmen de olsa merkez bankasının fiili bağımsızlığını belirler.

. Yasal bağımsızlık tek başına fiili bağımsızlığı sağlamada tek başına yeterli olamaz.

. FİNANSAL BAĞIMSIZLIK ile birlikte merkez bankalarının doğrudan veya dolaylı olarak hükümet harcamalarını finanse etmek için verilen kredileri kontrol etme yeteneğine sahip olması anlamına gelebilir.

. Hükümetlerin merkez bankalarının kredilerine DOĞRUDAN erişim olduğu takdirde para politikalarının maliye politikalarına tabi olduğu anlamına gelir ki bu durumun önüne geçebilmek için pek çok ülkede “kamuya kaynak aktarımının önüne geçebilmek için” yasal düzenlemeler yapılmış ve bu durum “FİNANSAL BAĞIMSIZLIK” olarak nitelendirilmiştir.

. Merkez bankasının ülke ekonomisine en önemli katkısının “FİYAT İSTİKRARINI sağlaması ve sürdürebilmesi yoluyla olduğu” kabul görmüş bir konudur.

. Yüksek enflasyon toplumsal refahı olumsuz etkiler, sürdürülebilir büyümenin ve istihdam artışının ön koşulu ise fiyat istikrarıdır.

. Hükümetlerin ekonomiyi kapasitenin üzerinde çalıştırmak istemeleri ve yüksek kamu borçlarını “merkez bankası kaynakları ile finanse etmek” istemeleri merkez bankalarının fiyat istikrarı hedefini OLUMSUZ etkiler.

. Bu durum aynı zamanda merkez bankalarının topluma karşı sorumlu olduğunu da gösterir.

. Merkez bankaları “hesap verebilir, denetlenebilir ve şeffaf” olmalıdır. Bu üç unsur ile birlikte merkez bankalarının para politikaları kamuoyu tarafından “anlaşılabilir ve desteklenir” (TCMB, 2012:8) .

. TCMB‟nin yönetim yapısındaki en üst organı Genel Kuruldur. Pay sahibi hissedarlar genel kurulu oluşturur. 2007 yılı itibarıyla banka hisselerinin % 54,73‟ü Hazineye aittir.

. Merkez Bankası başkanı Bakanlar Kurulu onayı ile tekrar atanabilme imkanıyla beş yılda bir atanmaktadır.

. Merkez bankalarının siyasetin önceliklerine göre hareket etmesi yerine “ekonominin gerçeklerine göre hareket etmesi” ve “özerk kuruluş olmaları” yönündeki anlayış bağımsızlık kavramını gündeme getirmiştir.

. Günümüzün serbest piyasa ekonomisinin getirdiği uluslararası para sistemi, ülkeleri “BAĞIMSIZ BİR MERKEZ BANKACILIĞINA” zorlamakta ve para sistemlerinin birbirlerine yakınlaşması, döviz kurunun yerini “para politikasının” alması, ülkeler arasında ekonomik duvarların yıkılması bu politikaların yürütülmesinde “siyasi iktidarın otoritesi yerine” doğrudan “merkez bankasının görevlendirilmesi” ile “merkez bankalarının bağımsızlığının gerekliliğini” arttırmıştır.

. Temel sorun şudur:

– Merkez Bankası “bağımsız ve özgür, kendi iradesi ve seçimleri ile yönetilebilen” bir kurum mudur?

. Merkez Bankası bu özelliklerde ve konumda olmadığı sürece yönetimde görevli kişiler ve yetenekleri çok bir anlam taşımaz.

. TCMB özgün, saygın ve de bağımsız çalışabilen en önemli bir devlet kuruluşu olarak yer almalıdır ve de ne dedikodulara, ne de magazin haberlerine konu olmamalıdır.

. Görevini tam ve eksiksiz yapabilen, çalışabilen, sorumluluklarını tam olarak yerine getirebilen, siyasi iktidarların ya da diğer güç odaklarının etkisi altında kalmayacak bir TCMB devletimiz ve halkımız için gereklidir ve çok önemlidir ve de öyle olması gerekir.

. Öğretmen Gönen Çıbıkcı, Pazar, 28.01.2024

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.