EMEKLİ OLARAK HÜKÜMETLE ÇATIŞMAK ANAYASAL HAK MIDIR?

EMEKLİ OLARAK HÜKÜMETLE ÇATIŞMAK ANAYASAL HAK MIDIR?

ABONE OL
21:51 - 09/05/2024 21:51
EMEKLİ OLARAK HÜKÜMETLE ÇATIŞMAK ANAYASAL HAK MIDIR?
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Devletin temel amaç ve görevlerinden örnekler verelim.

-Toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak.

Emeklide refah yok, huzur kalmadı, mutluluk desen zerresi bulunmuyor.

-İnsanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak.

Emekliyi insandan saydığım için cevap veriyorum. Bende maddi varlığı AKP hükümeti maaşımı yarıya düşürerek yok etti. Manevi varlık deseniz, isyanlardayız yokluğun neticesinde. Emekliyi zenginlikte sınayan bir din çıksa ortaya beş dakika beklemem.

Gelelim kişi haklarına, (Emekliyi de kişi sayarak inceleyelim):

1. Yaşama hakkı, (Bu maaş ile yaşanmaz, hele kişi veya insan gibi hiç yaşanmaz)

2. Kişi dokunulmazlığı, (Bir dokun bin ah işit diyorlar ya, bu açıdan bakılırsa emekliye hiç “dokunmamak” lazım)

3. Kişi hürriyeti ve güvenliği, (10 bin TL emekli maaşı alan bir kişi kendisini güvende hissedemez)

4. Özel hayatın gizliliği ve korunması. (Bu enflasyon ortamında ve hayat pahalılığında özel hayat olmaz. Neredeyse parkta çadırda yaşayacak durumda olan bir kesim için gizlilik filan kalmadı)

5. Yerleşme ve seyahat hürriyeti, (Bir aylık kira ödemeye yetmeyecek maaş hak görüldü emekliye, seyahat hürriyeti desen ancak rüyasında gezer.)

6. Din ve vicdan hürriyeti. (Din hürriyeti kalmadı. Yalanlara susup doğruları görmezden gelirseniz bir “hürriyet” söz konusu olabilir. Vicdan deseniz zaten paranın olmadığı yerde kalmıyor. Bir fakir görseniz çıkartıp iki kilo et parası veremezsiniz. Vicdani tek lafınız “Allah versin “olacaktır.

7. Düşünce ve kanaat hürriyeti, (Düşünmek kim emekli kim? Düşündükçe hakkının yendiğini anlayacaksın. Maaş bağlama oranlarına bakınca en az %50 oranında zarar gördüğünü anlayacaksın. Alım gücünü düşüneceksin, başına bela açarsın. En iyisi düşünmeden yaşamak. Düşünüpte başına iş mi alacaksın. Hürriyet var fakat düşünce suçlusu olmaktan korkar vaz geçersin. Sonuçlarını anlatamadıktan sonra, haksızlığın farkına varınca konuşamadıktan sonra düşünmenin hiç gereği yok! “

8. Bilim ve sanat hürriyeti, (Sanata merak salsan, diyelim ki resim yapacaksın fırçaya paran yetmez. Bilim dediğin zaten belgesellerde seyredeceğin bir aksiyon)

9. Basın ve yayınla ilgili hürriyetler (Vay çeekkkkkkk! Vay ki vay.)

10. Toplantı hak ve hürriyeti (Hakkın var, hürriyet desen sınırsız. Fakat hükümete karşı olmayacak. 1 Mayıs desen evinde mutfaktan salona bir yürüyüş yapabilirsin.)

11. Mülkiyet hakkı (Para yok, hak var. Anladınız mı bizim özgürlüğü. Gücünüzün yetmeyeceği fakat serbest olan bir aktivite.)

12. Hak arama hürriyeti. (Sahte delillerle ordu mensubu üst düzey subayların içeriye atıldığı bir Memleket! Sade vatandaşın hak araması ucuz davalarda gerçekleşebilir)

Neyse konuyu uzatmayalım. Devletin yerini hükümetin aldığı şu ortamda, devletle çatışmak demek direk hükümetten bahseder. Hükümet Anayasaya rağmen vazifesini yapmıyorsa bize bir görev düşmüyor mu?

Emekli olarak kişilik haklarımın olmadığı, açlık sınırında hak verilse de kullanamadığım bir ülkede hükümetle fikren çatışmanın haricinde çıkar yol bulamadım.

Fakirlikten dolayı 10 bin TL alan her emekli sesini yükseltmeli ve siyasi liderlerin bir akşam yemeğinde garsona bahşiş olarak verirken utanacağı bu bedeli bir aylık maaş olarak almanın haksızlığını dışa vurmalıdır.

Benden yazması ….

(Bu yazı gerçek hikayelerden alınmıştır!)

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.