1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yaşamın anlamı nedir, diye baktığımızda ilk akla gelecek olan iyi bir ailemizin ve sağlıklı çocuklarımızın olmasıdır..

Her anne ve baba çocukları için, onların sağlığı, beslenmesi ve iyi birer insan olması için, iyi öğretim görmesi için çalışır.

Bizler anne ve baba olarak çocuklarımızın okulda derslerde başarılı olmasını; mutlu ve çalışkan öğrenciler olmasını istiyoruz.

Hepimizin bildiği gibi bir dil ve en önemlisi anadili ancak ve ancak “okullarda” “çağdaş yöntemlerle” sözlü ve yazılı olarak öğretildiğinde kalıcı olur.

İnsan kendi anadilinde ne kadar güçlü ise diğer dilleri öğrenmede de o denli güçlü olur.

Bir çocuk kendi anadilinde ne kadar güçlü olabilirse bir diğer dili de o ölçüde iyi ve sağlam olarak öğrenebilir.

Bizim çocuklarımızın Almanca’larının çok iyi olabilmesinin ve de Alman okulundaki tüm derslerinde başarılı olabilmesinin tek ve en önemli etkeni onun kendi anadilinde Türkçe’de çok iyi okur ve yazar, anlar ve anlatabilir olmasına bağlıdır.

Bizim çocuklarımız için okullarında Türkçe anadili dersleri verilmektedir.

Bu nedenle de Almanca öğrenmeye Türkçe bir engel değil tam tersine bir “olmazsa olmaz” önkoşuldur.

Türkçe’si iyi olanın Almanca’sı da iyi olur.

Türkçe dersi bir yük değil çocuğun bir donanımı, bir zenginliğidir.

Okuldaki genel başarısını arttıracak en önemli etkendir.

Türkçe’nin okulda çağdaş yöntemlerle öğretilmesi gerekmektedir.

Çocuklarımızın katılacağı Türkçe dersi, kural olarak, çocuğun kendi devam ettiği okuldadır.

Türkçe dersleri konusunu çok daha ciddi biçimde düşünmeli ve bu dersi gelecek kuşaklar için de istemeliyiz.

Çocuklarımızın gelişmelerinde ve Alman okulundaki başarılarına kendi anadilinin oynadığı rol ve önemi göz ardı edilemez.

Almanya gibi gelişmiş bir ülkede çocuklarımızın anadilleri Türkçe’yi en iyi biçimde öğrenmeleri ancak bizlerin isteği ile gerçekleşecek çok büyük bir şanstır.

Bu şansı çok iyi kullanmalıyız.

Bir insanın kendi anadilini öğrenmesi onun hem en doğal hakkı, hem de görevidir.

Burada Türkçe‘nin geleceğine yön verecek olanlar yalnızca biz anne ve babalarız.

Bu görevimizi de hem kendi adımıza, hem de çocuklarımızın gelecekleri adına yerine getirmeliyiz.

Çocuğunuzun devlet okullarındaki Türkçe dersine katılmasını sağlayınız.

Başvurularınızı geciktirmeyiniz.

Okul müdürlüklerine gerekli başvuruları yaptığınızda çocuğunuzun Türkçe dersine katılması sağlanacaktır.

Bu konuda gereken duyarlılığı göstermeliyiz..

Tüm okul müdürleri ve sınıf öğretmenleri ve diğer öğretmenler tüm anlayışı ve kolaylığı göstermek zorundadırlar.

Tatillerde bir yabancı gezgin havasında Almanca ya da kırık-dökük Türkçe yerine düzgün Türkçe‘si olan okuyup, yazabilen kuşaklar bugünkü anne ve babaların bilinçli davranışlarıyla olacaktır.

Çocuklarımız ileride Türkiye’ ye döndüklerinde ya da Türkiye’ de iş yapmak istediklerinde ise Türkçe yine en önemli konu olacaktır.

Çocuklarımızın devlet okullarındaki Türkçe dersine katılmalarını sağlayalım.

Arkadaşlarımıza, dostlarımıza bu konuyu güzelce anlatıp, onların çocuklarının da Türkçe derslerine katılmasına yardımcı olalım.

Hiç gecikmeden bir yazılı başvuru yapalım.

En iyi dileklerimle…

Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 18.02.2024