3

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Erdoğan, 2015 yılına kadar Gülen Cemaatinin yönettiği bir başbakan olarak görev yaptı.

Kumpasları Gülen Cemaatinin planları doğrusunda aynı inançla uyguladı.

15 Temmuz darbe girişimi Erdoğan’ın değil, TSK’nin ve halkın FETÖ ’ye karşı durmasıyla önlendi.
Bu dönemde muhalefet, Erdoğan’ın BOP Projesi gerçeğini görmeyerek bilerek ayakta kalmasına katkıda bile bulundu.

Şimdilerde Erdoğan iktidarda kalabilmek için her şeyi göze alma döneminden geçmektedir.
Oy tabanını kaybettiğini gördükçe asla birlikte olamayacağı kişi ve partilere sığındı.

Gülen Cemaatinin yargıda, TSK’da, bürokraside, medyada işine yarayanlarla birlikte iktidarını sürdürmeyi yeğledi.

FETÖ’nün kumpaslarına değil, onun iktidarını elinden almasına karşıydı.
Ama şimdi kendi için çalışırlarsa onlarla birlikte Türkiye’yi özünde yok etmeleri daha kolay olacaktı…

‘’Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldığını’’
Bahçeli’nin Saray Muhafızlığına atanmasıyla kanıtladı.

Hâlbuki Bahçeli’nin Erdoğan’a, Erdoğan’ın Bahçeli’ye hakaretlerinin düzeyi nedeniyle birçok aile çocuklarının etkilenmemesi için televizyonlarını kapattığı biliniyordu. (*1)

Sonradan bu keskin dönüşün bir kaset kumpası sonucu ya da eski MHP yöneticilerince Bahçeli’nin bu günler için önceden görevlendirildiği ileri sürülmüştü. (**2)

Bahçeli’nin, Süleyman Soylu’yu kendi meşrebine yakın bulması ile yeni bir dönem başladı.
Bahçeli’yi eleştiren, onun yolundan gitmeyen eski ülkücüleri dövdürerek, susturtmak istedi.

Sinan Ateş, Bahçeli’ye biat etmediği için polis desteğiyle öldürüldü.

Katil zanlısı, MHP milletvekilinin evinde bulunmasına rağmen olay ört-bas edildi.

Yeni İçişleri bakanı Soylu’nun arkasında bıraktığı pislikleri temizlemeye çalışırken Erdoğan, Soylu’yu milletvekili seçtirerek dokunulmazlık sağlayarak kendini garantiye almış oldu.

Tıpkı, Fetullah Gülen’e Ankara’yı parsel parsel satan Melih Gökçek’in oğlunu milletvekili seçtirerek. Melih Gökçek’i de FETÖ araştırmasından kurtararak aslında kendini güvenceye almıştı (***3)

Ayrıca ülkenin İslam’la bağdaşmayan ve Atatürk tarafından yasaklanan Tarikatlar tekrar çoğalmakla kalmadı, okullara, öğrenci yurtlarına, hatta 4-5 yaşlarındaki çocuklara taciz ve tecavüze kadar indiler.

Yasalara bağlı Cumhuriyet Başsavcıları yargıdaki siyasallaşmayı suç duyurusunda bulunmalarına rağmen Saraydan onay çıkmadığı için yargı duymadım-görmedim rolüne yattılar.

Yolsuzlukları, ahlaksızlıkları kanıtlarıyla yazan gazeteciler, televizyonlar, İktidarın sopası konumundaki
RTÜK’ çe cezalar yağdırmakta, parti savcılarınca suçlanmakta, parti yargıçlarıyla hapislere atılmaktalar.

Anayasaya rağmen AYM kararları AKP militanı konumundaki YARGITAYCA tanınmamakta, Bahçeli’nin hakaretleri, Erdoğan’ın Anayasayı bile çiğnemesi geçerli sayılması kanıksanmaya başlandı.
Akşener, Yerel Seçimlere her ilde girerek AKP’ye yardıma hazır olduğunu ilan etti.
Eğer Kılıçdaroğlu’nun sağ partilere hediye ettiği milletvekilleri Anayasa değişikliğine onay verilirse Laik Cumhuriyet yerine AB’nin ve ABD’nin istediği İslamist Cumhuriyet’in geleceği beklenir oldu.

1958’lerdei bazı karşı devrimciler Cumhuriyeti kuran CHP’nin Genel Başkanı İnönü’ye suikastlar yanında TBMM’ye girmesi engellenmişti.
Bilim adamları hapsedilmiş, öğrenciler, yazarlar aydınlar baskı altına alınmış, Yargıda Bağımsız savcı ve yargıçlar TSK’de iktidarın bugünlerde olduğu gibi Atatürkçü subaylar ordudan atılmaya kalkışılmıştı.

Kurtuluştan sonra ileriyi gören Mustafa Kemal Atatürk:
‘’Ey Millet İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz!’’
Diyerek, Laik Cumhuriyeti Gençlere, aydınlara, tarafsız yargıçlara, Ulusa emanet etmişti.

Dün olduğu gibi bugünde tüm kurum ve kuruluşlarıyla Laik Cumhuriyeti korumaya kararlıdırlar!

İlk seçimde oylarıyla bu iktidarı sandıklarda yenerek emanete sahip çıkacaklardır.

Sakın Anayasayı –üstelik-kendilerinin yaptığı Anayasayı çiğnemeyi sakın ha

Aklınıza bile getirmeyin!

Öyle bir şey yapmaya kalkışmayın!

Bu Millet ‘’gayrik yeter’’ dediğinde

Sizi ne AB ne de ABD kurtaramaz!

YILDIZ AKALIN

(*1) Google de (Erdoğan ile Bahçeli’nin karşılıklı hakaretleri) diye yazınca görülür.

(**2) a. ( Bahçeli’nin cinsel tercihi konusu kimseyi ilgilendirmemeli)
b. ( A. Türkeş’in, Bahçeli’nin özel görevli el yazılı mektubu eski MHP Genel Sekreteri ve eski bakan Yaşar Okuyan tarafından TV Ekranlarında açıklanmıştı.

(***3) (Bülent Arınç’ın suçlaması. ( Murat Ağırel’in Parsel-Parsel ve Vurgun kitaplarında belgeli kanıtları.