MENEMENLİ HASANLAR

ABONE OL
12:16 - 23/12/2023 12:16
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Turgut Özakman’ın Cumhuriyet Türk Mucizesi adlı kitabında okudum aşağıdakileri.

Etkilendim.

Kemalist bir Hasan olarak yazmak istedim bu konuda.

Ben bir Kemalist’im.

Atatürkçü değilim.

Hiç olmadım.

Kemalizm benim dünya görüşümdür.

Ben, O’nun izinde de olmadım hiç.

Yolunda olmaya çalıştım.

Benim yolum O’nun yoludur.

LAİK CUMHURİYETİMİZ, DEVRİMLERİMİZ VE VATANIMIZ UĞRUNDA TOPRAĞA DÜŞEN TÜM ŞEHİTLERİMİZİN ANILARI ÖNÜNDE EN DERİN SAYGILARIMLA…

23 Aralık 1930 …

Derviş Mehmet ve beş adamı, sabah vakti, namazdan önce ulaşırlar Menemen’e.

Önce; cami cemaatiyle sabah namazını kılarlar bu ağzı salyalı, kuduz yobazlar.

Namazdan sonra kendini mehdi olarak tanıtan cani, dini korumaya geldiğini, halife ordusunun da yolda olduğu yalanını sallar.

Müjdeyi alan müezzin, minareye çıkar ve bu müjdenin şerefine bir el ateş eder havaya.

Ağzı salyalı kara yobazlar, camiden aldıkları yeşil sancağı bir Menemen’in hükümet alanının ortasına açtığı çukura diker ve çevresinde dönerek tekbir getirmeye, zikr etmeye başlarlar.

“Şapka giyenler kâfirdirler! Yakında fes yeniden giyilecektir.” diye naralar atarlar.

Yedek subay Mustafa Kubilay, bu sırada kışlada birliğini eğitime hazırlamaktadır.

Jandarma komutanının yardım istemesi üzerine birliğini olay yerine ulaştırması buyruğunu alır.

Askerde salt manevra mermileri vardır.

Olay yerine varan Kubilay, kara yobazlardan silahlarını bırakmalarını ve teslim olmalarını ister.

Derviş, hiç tartışmaz.

Karşısındaki cumhuriyetin subayıdır.

Onlardan nefret etmektedir.

Silahını ateşler ve Kubilay’ı vurur.

Ağzı salyalı kara yobaz, iki adamıyla yığılıp kalan ve daha canlı olan   cumhuriyet subayının başını bir taşa dayar.

Torbasından çıkardığı testere ağızlı bağ bıçağıyla Kubilay’ın başını gövdesinden ayırır.

Menemenli bu vahşeti alkışlamaktadır.

Kara yobaz, onun başını yeşil sancağın tepesine bağlar.

Bu kuduza göre artık cumhuriyet bitmiştir.

Bu ağzı salyalı caniye yardım eden iki adamının adları Hasandır.

Biri 50, diğeri 18 yaşındadır bu Hasanların.

Olayda bir Hasan daha vardır.

ÇARŞI BEKÇİSİ HASAN…

İş arkadaşı Şevki’yle durumu gören Bekçi Hasan; silahını çeker, kara yobazın adamlarından birini yaralar.

Şevki de silahına sarılır.

Oracıkta şehit edilirler ağızları salyalı kuduz canilerce.

Bu kuduruk katilleri yetişen alayın makineli tüfek birliği ateş açıp kalbura çevirerek durdurabilir ancak.

Bu olay onu, kurtarıcı ve kurucuyu, Gazi Mustafa Kemâl’i çok üzer.

O sırada İstanbul’dadır. Kendisini ziyarete gelen Van Valisi Bekir Sami (Baran) Bey’e şöyle der:

“Olayın failleri arasında iki Hasan var. Biri 50 yaşında, biri 18 yaşında. Menemen olayı elbette çok önemli, çok üzücü. Ama; beni, olayın kendisinden de daha çok üzen 18 yaşındaki Hasan’ın 50 yaşındaki Hasan’la aynı şeyi düşünmüş ve yapmış olmasıdır. Genç bir insandan bunu beklemiyordum.”

Mustafa’m, Kemâl’im, Atatürk’üm.

Ben, 75 yaşında bir Hasan’ım.

Yolun yolumdur.

Işıklar içinde rahat uyu!

İnanıyorum ki; sen de inan, ülkemin her yaştan Hasanları arasında milyonlarca ÇARŞI BEKÇİSİ HASAN var.

Ben onlardan biriyim.

Yolunu yol olarak seçen Hasanlar cumhuriyetini ve devrimlerini sonsuza değin yaşatacaklar.

Ağızları salyalı, kuduruk kara yobaz çeteleri, onların bu sarsılmaz inançlarında boğulacaklar.

Ne diyorsun “Gençliğe Söylev”inde?

“Gereksinim duyacağın güç damarlarındaki soylu kanda vardır.”

Biz bu inancımızı hiç yitirmedik.

Korkmuyoruz.

Ağızları salyalı, kuduz, kara yobaz Derviş Mehmetler korksunlar!

        

        

        

 

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.